Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılmış itirazın iptali istemine ilişkin olarak belirlenmesine katılma olanağı bulunmamaktadır. Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise davalı, üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1)....
Davalılar davacı tarafından aciz belgesi ibraz edilmediğini, takibin kesinleşmediğini, asıl borçlunun davada taraf gösterilmediğini, davacı tarafından itirazın iptali davası açıldığını ve derdest olduğunu ve iyi niyetli olduklarını savunarak davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece davalıların kardeş olmaları nedeniyle davanın kabulüne ve davalılar arasındaki satış işleminin iptaline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davaların açılabilmesinin ön koşullarından biriside takip tarihinde kesinleşmiş bir alacağın bulunmasıdır. Somut olayda davanın dayanağı Adana 4.İcra Müdürlüğünün 2004/6498 ve 6499 sayılı takip dosyalarına konu alacağa itiraz üzerine Adana 1....
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu davaların görülebilmesi için, diğer dava koşullarının yanında tasarrufun iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra gerçekleşmiş olması ve borçlu hakkındaki takiplerin kesinleşmiş olması gerekmektedir....
Bankası A.Ş. nin açmış olduğu tasarrufun iptali davasında uygulanan 02.01.2004 tarihli ihtiyati hacizin, tasarrufun iptali kararının verildiği 11.05.2006 tarihinde, ortada borçlular hakında kesinleşmiş bir takip olmadığı sebebiyle henüz kesin hacze dönüşmediğinden, şikayetçinin şikayetinin kabulü ile ... 14. İcra Müdürlüğü'nün 2003/18396 esas sayılı dosyasından düzenlenen 28.04.2008 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen dosyada şikayet olunan .... A.Ş. vekili ve asıl dosyada şikayetçi vekili temyiz etmiştir. 1- Şikayet olunan ... A.Ş tarafından yapılan icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmış ayrıca bedeli paylaşıma konu taşınmaz hakkında da .... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2003/423 E. dosyası ile tasarrufun iptali davası açılmıştır. İtirazın iptali davasının devamı sırasında .... 4....
Somut olayda dava koşulları yönünden dosya incelendiğinde; davacı banka alacağının 2009, 2011, 2012 ve 2013 yıllarının çeşitli aylarında davalıların borçlu ve kefil olarak imzaladıkları birden ziyade genel kredi sözleşmelerinden kaynaklandığı, alacağın gerçek olduğu, iptali istenen tasarrufların, borcun nedeni olan genel kredi sözleşmelerinin imzalanmasından sonra yapıldığı, davanın süresinde açıldığı, borçlular hakkında yapılan takibe itiraz nedeniyle, davacı tarafından itirazın iptali davalarının açıldığı, takiplerin kesinleşmediği, bu durumda ortada kesinleşmiş bir ... takibi bulunmayacağından borçlu hakkında haciz uygulaması da istenemeyeceği, (İİK. md. 78) dolayısıyla geçici aciz vesikası yerine geçerek alacaklıya tasarrufun iptali davası açma hakkı veren tutanak düzenlenemeyeceği (İİK.md.105) veya kesin aciz vesikası verilemeyeceği açıktır....
Dava, İİK. 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu davaların dinlenebilmesi için kesinleşmiş bir takibin varlığı ile anılan Yasanın 143. maddesine göre düzenlenmiş kat'i aciz vesikası veya 105. maddeye uygun geçici aciz belgesi niteliğinde haciz tutanağının bulunması zorunludur. Somut olayda; davanın dayanağı olan Gölbaşı İcra Müdürlüğünün 2008/199 E. sayılı takip dosyasında; davalı borçlunun itirazı üzerine 18.03.2008 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, dava dilekçesi ve yargılama sırasındaki davacı vekilinin beyanından da mahkemenin 2008/219 esasına kayıtlı itirazın iptali davasının açıldığı ve derdest olduğu anlaşılmaktadır....
Her ne kadar davacı dava dilekçesinde itirazın iptali ve tasarrufun iptali talebinde bulunmuş ise de, iddianın ileri sürülüş biçiminden ve dava dilekçesi içeriğinden, davacının muvazaa hukuksal sebebine dayalı tasarrufun iptali isteminde bulunduğunun kabulü gerekir....
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, kamu alacağı veya kurum alacağı nedeniyle açılan tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için kamu alacağı borçlusuna tebliğ edilmiş olmasına karşın yasal süre içerisinde itiraz edilmemesi veya yaptığı itirazın vergi mahkemesince reddedilmesi üzerine kesinleşmiş ve ödenmemiş bir kurum veya kamu alacağının bulunmasının gerekmesine, somut olayda kamu alacağı borçlusu ...'...
Mahkemece, tasarrufun iptali davasının açılabilmesi için kesinleşmiş bir alacağın ve aciz belgesinin bulunması gerektiği, davacının yaptığı takibin borçlu tarafından yapılan itiraz ile durduğu ve alacaklı tarafından açılan itirazın iptali davasının da reddedildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tasarrufun iptali davalarının ön şartı olan kesinleşmiş bir alacağın mevcut olmamasına, davanın dayanağı yapılan takibin ... olmasına ve borçlu hakkında verilmiş bir aciz belgesinin bulunmamasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2- Tasarrufun iptali davalarında ön şart yokluğu nedeniyle davanın reddedilmesi halinde davalılar yararına hükmedilecek vekalet ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerekirken...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili davalı borçlu ... Et Süt Zirai Gıda Ent. Tes. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti aleyhine icra takibi başlattıklarını, borçlunun alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendine ait taşınmazı diğer davalı ...’na devrettiklerini beyan ile davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, aciz belgesi sunulmadığı ve takibin kesinleşmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....