Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2020 NUMARASI : 2019/183 ESAS, 2020/482 KARAR DAVA KONUSU : Kaynaklanan İtirazın İptali) KARAR : İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere dosya Dairemize gelmiş olmakla, incelendi, yapılan müzakere sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Kurum sigortalısı Nizam Doğan'ın davalı sigorta şirketine sigortalı 34 XX 534 plakalı aracın sürücüsünün kusurlu olduğu trafik kazasında yaralandığını bu nedenle kendisine geçici iş göremezlik ödeneği ödendiğini ve Diyarbakır 8. İcra Müdürlüğü'nün 2013/7476 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını yapılan bu icra takibine davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....

borçlu tarafından hukuka aykırı, haksız ve kötüniyetli olarak 18/02/2020 tarihinde itiraz edildiğini belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 26. maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı kararı ile 26. maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkının, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı, ya da, hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş ise de;Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra, 506 sayılı Yasaya dayalı olarak işverenler aleyhine açılan rücuan tazminat davalarında; süregelen mevcut uygulama dışında, herhangi bir etkileşim ve değişim öngörülmediğinden, Borçlar Kanununun 332/I maddesinde belirtilen işçi-işveren arasındaki akde aykırılık eylemleri ve bu çevrede...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili; müvekkili şirkete kasko poliçesi ile sigortalı araç seyir halindeyken, davalı tarafa ait olan açık logar kapağına aracın alt kısımlarının çarpması neticesinde araçta meydana gelen maddi hasardan dolayı sigortalıya 9.378,64 TL ödendiğini ve devamında da icra takibi ile olayda kusurlu olan davalıya rücu ettiğini, davalının haksız itirazlarının iptalini ve takibin devamına, karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; kaza tutanağında gösterilen yerdeki menhol kapağının PTT’ye ait olduğunu, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı- birleşen davacı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı ve birleşen davacı vekili, kaza tarihinde motorsikletin geçerli bir sigortası olmadığından kazada vefat eden yolcu .... mirasçılarına 10.06.2010 tarihinde ödendiğini, kaza tespit tutanağına göre motorsiklet sürücüsü kazada kusurlu olduğunu, rücu haklarının doğduğunu, davalılar aleyhine yapılan ilamsız icra takibine davalılar tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve davalıların %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir. İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır....

          aleyhine rücu tazminatı talebinde bulunulduğu ve ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine ise davalıların itiraz ederek takibi durdurmuş oldukları belirtilerek, icra takibine yapılan haksız itirazın iptali ile davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi dava ve talep edilmiştir....

            dosyasında icra takibine geçildiğini, itiraz sonucu takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu, yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının alacağın asgari %20'si kadara icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            dosyasında icra takibine geçildiğini, itiraz sonucu takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu, yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının alacağın asgari %20'si kadara icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlenmenin İptali-Ziynet Eşyası ve Para Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, ziynet eşyası alacağı ve başlık parası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacının takıların iadesine yönelik bağıştan rücu sebebine dayalı tazminat talebi ile davalı tarafa ödendiği belirtilen başlık parasından kaynaklanan alacak talebi, boşanmanın eki ve Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamında bulunmayıp, Borçlar Hukukundan kaynaklanmaktadır. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine dair 4787 sayılı Kanunun 4. maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden değildir. Genel mahkemeler görevlidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, hakim tarafından yargılamanın her aşamasında res'en gözetilir....

              UYAP Entegrasyonu