Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, genel kredi sözlemesine dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgeler incelenmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi uyarınca inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacak, kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde re'sen gözetilecektir....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/366 Esas KARAR NO : 2022/398 DAVA : İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/05/2022 KARAR TARİHİ : 16/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davacı----- müşterisi ... lehine, .--- müşterek borçlu ve müteselsil kefaleti ile genel kredi ve teminat sözleşmesine istinaden ticari kredi--- borcun ödenmemesi üzerine, hesabın kat edildiği ve borcun ödenmesi gerektiği hususlarını içerir--- ihtarnamesi borçlulara gönderilmiş, ancak borç ödenmediği, borcun ödenmemiş olması sebebiyle borçlular hakkında---- dosyasından genel haciz yoluyla ilamsız takibe geçildiği, borçlularca ilgili takibe itiraz edilmiş olup takip durdurulduğu, davalı borçluların genel kredi sözleşmelerinin ilgili hükümleri karşısında borca, ferilerine ve temerrüt faizine...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı menfi tespit-itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kabulüne karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı-karşı davacı (temlik alan) vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde temlik alan vek. Av. ... gelmiş diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Asıl dava, genel kredi sözleşmesine kefil olan davacının, bu kredi sözleşmesi nedeniyle davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti istemine; birleşen dava ise aynı kredi sözleşmesine istinaden davalı bankaca yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

      , dosyaya ibraz edilen ----- belgenin geçerliliği hususunda kök raporumuzda ayrıntılı değerlendirmeler yer almakla birlikte, geçerliliği hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, yerinde incelemeye konu edilen belgelere dayalı rapor hazırlanamayacağı yönündeki itirazın değerlendirilmesinin mahkemede olduğu, bilirkişiliğimizce davalının ----- tarihli sözleşmeye kefil olduğu şeklinde herhangi bir beyanının söz konusu olmadığı, dava dosyasında ve davacı ------ yapılan incelemede ---- ----- sözleşmeye rastlanamamakla birlikte --- tarihli davalının imzasının bulunmadığı ---- varlığının tespit edildiği, bu sözleşmelerin; davalının kefalet imzasının bulunduğu ---- tutarlı, davalının ----- imzasının bulunmadığı ----- tarih ve ---- tutarlı, davalının kefalet imzasının bulunmadığı ---- tutarlı, dava konusu ---- ----- dikkate alınarak davalının kefalet imzasının bulunmadığı---- dayalı olarak kullandırıldığı,----sisteme tanımlanma tarihi ---- dikkate alınarak davalının kefalet imzasının bulunmadığı -...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkil banka ile dava dışı...arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine davalının müteselsil kefil olarak imza attığını, dava dışı asıl borçlunun bu sözleşme gereği cari hesap açıp kullandığı, borcun zamanında ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine 03.03.2008 tarihinde borcun ihtarname ile kat edilerek bildirildiğini, borçluların süresinde cevap vermediğini, borçlular aleyhine girişilen icra takibinin davalı-borçlunun haksız ve kötüniyetli itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali, takibin devamına ve davalı aleyhine %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          -KARAR- Davacı vekili, dava dışı asıl borçlu şirket ile müvekkili banka arasında imzalanan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalayan davalıya karşı başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi bankaya yapılan ödemenin kefalet ilişkisi kapsamında rücu talebinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20'si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davanın kabulü ile 277.695,00 TL asıl alacak yönünden davalının Küçükçekmece ...........

              Dava, üç ayrı kredi sözleşmesine dayalı olarak kullandırılan kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Davalı borçlunun, davacının dayandığı üç ayrı kredi sözleşmesinin sadece birini kefil olarak imzaladığı, diğer iki kredi sözleşmelerinde ise imzasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple davalı borçlunun, kefil olarak imzaladığı sözleşme nedeniyle kullandırılan krediden dolayı kredi müşterisi asıl borçlunun borcu tespit edilip, davalı kefilin bu borçtan kefalet limitiyle sorumlu olduğu miktar saptanarak, bu saptamaya göre hüküm kurulması gerekmektedir. Mahkemece, davacının dayandığı üç ayrı kredi sözleşmesinden dolayı kullandırılan kredilerden kaynaklanan borçların ayrı ayrı hesabı yapılmadan, tüm borcun belirli bir oranında davalı kefilin sorumlu tutularak sonuca varılması yerinde görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....

                dayalı olarak davacı/bankanın başlattığı icra takibine, davalı/borçlunun yaptığı itirazın iptali davası olduğu, davanın İİK'nun 67/1. maddesine göre 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür....

                  Madde uyarınca kefaletin geçerli olabilmesi için kefilin sorumlu olacağı "azami miktarın, kefalet tarihinin" de kefilin kendi el yazısı ile yazılmasının kefalet sözleşmesinin geçerlilik şartları arasında sayıldığı, dosya kapsamı ve Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi'nin raporu doğrultusunda Genel Kredi Sözleşmesindeki kefalet tutarı ve kefalet tarihinin davalının el ürünü olmaması nedeniyle kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu ve kefalet ilişkisinin kurulmadığı, dolayısıyla davalının Genel Kredi Sözleşmesine ve takibe konu alacaktan sorumlu olmadığı, bu sebeple takibe yapmış olduğu itirazın yerinde olduğu anlaşılmakla davanın reddine ancak davacının takibi başlatmakta kötü niyetli olmaması nedeniyle koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu