Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nitekim, olayda edimler arasında açık nispetsizlik bulunduğu ve bu durumun bankanın müzayaka halinden faydalanmak suretiyle oluşturulduğu, taraflar arasındaki fahiş ve ahlaka da uygun görülmeyecek faiz oranlarını öngören ve BK.nun 19.maddesine aykırı olan faiz sözleşmesi çerçevesinde işlem yapılmasını istemenin Yüksek Hukuk Genel Kurulunun 7.2.2007 tarih, 2007/63-52 sayılı kararında da belirtildiği gibi MK.nun 2.maddesine de uygun düşmeyeceği anlaşıldığından, itirazın iptali davasının reddi, karşı davanın kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle belirtilen şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. Diğer yandan, itirazın iptali davasının kısmen kabulüne karar verildiği halde, karşı davanın tamamının reddine karar verilmesi ve davalı- birleşen davacı banka 15.3.2001 tarihinde...'...

    Diğer yandan, itirazın iptali davasının kısmen kabulüne karar verildiği halde, karşı davanın tamamının reddine karar verilmesi ve davalı-birleşen davacı banka 15.3.2001 tarihinde TMSF'ye devredilmiş olduğundan Bankalar Kanunu hükümleri uyarınca hakkında 2004 sayılı yasada öngörülen tazminat ve cezalara ilişkin hükümlerin uygulanamayacağı düşünülmeden, banka aleyhine tazminata hükmedilmesi kabul şekline göre de doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı- birleşen davacı banka yararına BOZULMASINA, 11.06.2007 gününde oyçokluğuyla karar verildi. (Muhalif) -KARŞI OY YAZISI- Davalı bankanın müzayaka halinden söz edilemeyecek olmasına göre, yerel mahkeme kararının onanması görüşündeyim....

      Nitekim, olayda edimler arasında açık nispetsizlik bulunduğu ve bu durumun bankanın müzayaka halinden faydalanmak suretiyle oluşturulduğu, taraflar arasındaki fahiş ve ahlaka da uygun görülmeyecek faiz oranlarını öngören ve BK.nun 19.maddesine aykırı olan faiz sözleşmesi çerçevesinde işlem yapılmasını istemenin Yüksek Hukuk Genel Kurulunun 7.2.2007 tarih, 2007/63-52 sayılı kararında da belirtildiği gibi MK.nun 2.maddesine de uygun düşmeyeceği anlaşıldığından, itirazın iptali davasının reddi, karşı davanın kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle belirtilen şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. Diğer yandan, itirazın iptali davasının kısmen kabulüne karar verildiği halde, karşı davanın tamamının reddine karar verilmesi ve davalı-birleşen davacı banka 15.3.2001 tarihinde ...'...

        Diğer yandan, itirazın iptali davasının kısmen kabulüne karar verildiği halde, karşı davanın tamamının reddine karar verilmesi ve davalı-birleşen davacı banka 15.3.2001 tarihinde TMSF'ye devredilmiş olduğundan Bankalar Kanunu hükümleri uyarınca hakkında 2004 sayılı yasada öngörülen tazminat ve cezalara ilişkin hükümlerin uygulanamayacağı düşünülmeden, banka aleyhine tazminata hükmedilmesi kabul şekline göre de doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı- birleşen davacı banka yararına BOZULMASINA, 11.06.2007 gününde oyçokluğuyla karar verildi. (M) -KARŞI OY YAZISI- Davalı bankanın müzayaka halinden söz edilemeyecek olmasına göre, yerel mahkeme kararının onanması görüşündeyim....

          Somut olayda, Uyuşmazlık konusu itirazın iptali davası, kredi kartını veren banka tarafından açılmış olduğundan, uyuşmazlığın ilk görevsizlik kararını veren Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nun 21., 22 ve 23. maddeleri gereğince Ankara 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23.11.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

            HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE: Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak,----- duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. Yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz....

              Davacı banka tüketici olmadığından takip tarihi itibariyle banka alacağının tahsili için tüketici hakem heyetine başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 44. maddesi uyarınca davacı banka alacağının tahsilini genel mahkemeden talep etme hakkına sahiptir. Dava tarihi itibariyle banka tarafından açılacak itirazın iptali davalarına bakma görevi tüketici mahkememelerine ait olup somut olayda mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Dava, kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu dosya üzerinden düzenlenmiş olup banka kayıt ve defterleri yerinde incelenmemiştir. Mahkemece bilirkişiye yetki verilerek banka kayıt ve defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak davalı tarafından iddia olunan iki adet ödeme belgesi ile ilgili banka kayıtlarında herhangi bir işlem olup olmadığı tespit ettirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken ödeme iddiası konusunda araştırma yapılmadan eksik inceleme sonucu yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 04/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA :Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ile % 40 icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır....

                    Bu durumda alacaklı süresi içerisinde ancak takip talebinde gösterilen belgeye dayanarak itirazın iptali davası açabilir. Başka bir anlatımla alacaklı, takibinde dayanmadığı bir belgeye itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak dayanamaz. (Yargıtay HGK 14.12.2011 tarih, 2011/19-617 Esas, 2011/749 Kararı) Somut olayda, davacı taraf, alacağa dayanak olarak üye hesap ekstresini göstererek, hesap ekstresinde belirtilen ve kooperatife yapılan 34.500,00 TL'lik toplam ödeme yönünden takip talebinde bulunmuş, dava dilekçesinde ise üye hesap ekstresi ile birlikte davalı ile yapılan protokolden bahsederek dava dilekçesi ile birlikte protokol belgesini ve davalı tarafından kendisine verilen banka ödeme talimatlarını dosyaya delil olarak sunmuştur. Mahkemece, dava dilekçesi ile birlikte dosyaya sunulan protokol ve banka ödeme talimatları esas alınarak karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu