Davada dayanılan adi yazılı tarihsiz sözleşme, düzenlemesi Borçlar Kanununun 162. vd maddelerinde yapılan temlik işlemidir. Bu sözleşmeyle, davalı yüklenicinin 510 ada 26 sayılı parsel üzerinde yapacağı binadaki kendisine bırakılması kararlaştırılan 2. kat 3 numaralı bağımsız bölümü (arsa sahibinden alacağını) davacıya temlik ettiği görülmektedir. Bir tanımlama yapmak gerekirse alacağın temliki, alacaklı ile onu devralan üçüncü şahıs arasında borçlunun rızasına ihtiyaç göstermeden yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliği taşıyan şekle bağlı bir akittir. Alacağın temliki, hayatın ihtiyaçlarından ortaya çıkan bir hukuk kurumudur. Gerçekten, bina yapım işi önemli miktarda finans ihtiyacı gösterdiğinden uygulamada bu finansın yükleniciler tarafından bina bitirilmeden elde edilecek gelirle karşılandığı, yapıların bu şekilde tamamlandığı bilinen bir durumdur. Aslında, bu modelle arsa sahipleri yükleniciye temlike rıza göstererek bir bakıma kredi sağlamaktadır....
Peynircilik ünvanlı adi şirket arasındaki ticari ilişki sebebiyle 2 adet çek alındığını, süresi içerisinde ibraz edilen çeklerin karşılığının bulunmadığını, bunun üzerine adi şirket ortağı ... aleyhine takip başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini, diğer adi ortak aleyhine başlatılan takipte de takibin kesinleşmesine rağmen tahsilat yapılamadığını, adi ortaklığın ödenmeyen borcundan dolayı alacaklının adi ortaklardan istediği aleyhine icra takibi başlatabileceğini, adi ortaklığın tüzel kişiliğinin bulunmadığını belirtilerek itirazın iptali ve takibin devamı ile %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin bahsi geçen adi ortaklığın ortağı olmadığını ve çeklerle ilgisinin bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, taraflar arasında 17.12.2018 tarihinde imzalanmış bir adi ortaklık sözleşmesi bulunduğu ve bu sözleşmede adi ortaklığın temsiline ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, adi ortaklığın diğer ortağı dahili davacının açılan davaya muvafakat etmediği, adi ortaklığın ortakları arasında devam eden ortaklığın feshi ve tasfiyesi davası bulunduğu, bu sebeple taraflar arasında çekişme bulunduğu, adi ortaklığın üçüncü kişiye karşı açacağı dava yönünden ortaklar arasında fikir birliği bulunmadığı, adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından üçüncü kişi arsa sahibi ... Şirketi aleyhine açacağı tapu iptal ve tescil davasında adi ortaklığın hak ve menfaatlerinin korunması ve temsil edilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davacı ... Ltd. Şti. ile dahili davacı ... Ltd. Şti. arasında bulunan adi ortaklığa, dava dışı ......
beyanla, davanın kabulü ile icra dosyasına yapılan itirazın asıl alacak, asıl alacağın fer'ileri, % 15 oranındaki ticari temerrüt faizine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak üzerinden % 20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davalı şirket üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle harca ve vekalete ilişkin eksikliklerin giderilmesi gerektiğini, itirazın iptali davasında davacı tasfiye memurunun adi ortaklığı oluşturan şirketlerin ismini belirtmek suretiyle davayı açmasına karşın ödeme emrinde sadece adi ortaklığın ortaklarından Yapı Bilgisayar ... Ltd. Şirketi adına takip yapıldığının anlaşıldığını, müvekkilinin ödeme emrinde alacaklı olarak gösterilen bu şirkete borcunun bulunmadığı gibi adi ortaklığa da borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Mahkememizce yapılan yargılama sonunda toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Dava, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan Artvin İcra Müdürlüğü'nün 2022/1618 E. sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İcra takibine karşı yapılan itirazın iptali 2004 sy. İİK md. 67'de düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Asıl davada takibe konu bononun sahteliği iddiası ile menfi tespit istenilmekte; birleşen davada ise, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi talep edilmektedir. Mahkemece, birleşen davada açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bu itibarla adi ortaklığın feshi ve tasfiyesinin uyuşmazlık konusu olmamasına göre inceleme görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 19.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 26.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde: Yargıtay içtihatlarına göre ,tüzel kişiliği bulunmayan adi ortaklığın davalı olarak gösterilmesi "tevcihte hata" olarak kabul edilerek adi ortaklığı oluşturan ortakların davaya dahil edilmesi, taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esasına girilmesi gerekirken , ilk derece mahkemesince taraf teşkili için kendilerine süre tanınmadığını, yerel mahkeme hakiminin emredici hukuk kurallarına uymadığını, HMK ile öngörülen yargılama aşamalarına uyulmadığını, usulüne uygun olarak sözlü yargılama yapılmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava, İİK 67 maddesine dayalı itirazın iptali talebine ilişkindir. Dosya içeriğine göre, ......
Dava konusu takip Mehmet Bozdemir-T4 Adi ortaklığı-AFM Akaryakıt ve Dinlenme tesisleri aleyhine başlatıldığı, asıl borçlu olan Adi ortaklık olup,adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı için taraf ehliyeti olmadığı, bu nedenle adi ortaklığa ilişkin davalarda adi ortaklığı oluşturan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerektiği, her iki davalı Adi ortaklığın elbirliği ile mülkiyet kuralları gereği ortak olmaları nedeni ile zorunlu dava ve takip arkadaşlığı sıfatları bulunduğunu, davalılardan T4 ait nüfus kaydının incelenmesinde T4 20/06/2017 tarihinde vefat ettiği, dava tarihinin ise 05/09/2017 olduğu, davalının davadan önce vefat ettiği, 18/07/2018 tarihli celse ara kararı uyarınca davacı vekiline bu hususta beyanda bulunmak üzere süre verildiği, davacı vekilinin 19/07/2018 tarihli beyan dilekçesi ile ölü davalı T4 mirasçılarının davaya dahil edilmesi talebinde bulunduğu, 03/09/2018 tarihli ara kararı uyarınca dava tarihinden önce vefat eden davalı mirasçılarının davaya...
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taleple bağlılık ilkesine aykırı davranıldığını, adi ortaklığın borçlarının da dava konusu yapılarak karar verildiğini, adi ortaklığın borcunda dolayı müvekkilinin sorumlu olmadığını, kaldı ki adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından adi ortaklığı oluşturan ortakların davaya dahil edilmesi gerektiğini, alacağın likit olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık, davacının takibe konu faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır. Dayanak Ankara 15....
ortaklığın feshi ve tasfiye protokolünün iptaline, dava dışı ......