WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2019/2631 Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının söz konusu takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Davacı bu davaya ilişkin mahkeme huzurunda alınan savunmasında müdahil ile eşi orasında adi ortaklık bulunduğunu, kendisinin bu ortaklığa muhasebeci ve yönetici olarak atanmadığını ve ortaklıkta hizmet görmesinin söz konusu olmadığını beyan etmiştir. Her ne kadar yazılı adi ortaklık sözleşmesinin, davalılar ... ve ... arasında imzalanması nedeni ile, ortaklığın tasfiyesi ve hisse devir bedeli alacaklarının tahsili amacı davalıların birbirlerine karşı açtıkları davalarda açıkça adi ortaklığın muvazaalı olduğu ileri sürülmemiş ise de, davacının Beykoz 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/326 Esas sayılı dosyasındaki savunmasının içeriği ile taraf tanıklarının anlatımlarından uyuşmazlığa esas adi ortaklığın muvazaalı olarak davalılar üzerinde gösterildiği, davacının adi ortaklığın paydaşı olduğu ve taraflar arasında işçi işveren ilişkisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır....

    Şti. adi ortaklığa mal verdiğini, dava konusu bedel, davacı müvekkilin adi ortaklığa verdiği bu malın (076806 seri nolu 01.02.2013 tarihli 73.544,92 TL bedelli fatura) bedel olduğunu, davacı şirketin adi ortak olması ile adi ortaklıktan alacaklı olması tamamen ayrı şeyler olduğunu, adi ortaklığın ......

      GEREKÇE: Dava, adi ortaklığın feshi, tasfiyesi ve alacağın tahsiline ilişkindir. Taraflar arasında Ankara Yenimahalle .... Noterliğinin 11/11/2014 tarih ve 36066 yevmiye numaralı adi ortaklık sözleşmesiyle Hidro Anka Hidrolik isimli adi ortaklık kurulduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından adi ortaklığın fesih, tasfiyesi ve ortaklık pay ve kar payının tahsili talebiyle iş bu dava açılmıştır. 6098 sayılı kanunun 639. Maddesinde adi ortaklığın sona erme sebepleri; " Ortaklık, aşağıdaki durumlarda sona erer: 1. Ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkânsız duruma gelmesiyle. 2. Sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürülmesi konusunda bir hüküm yoksa, ortaklardan birinin ölmesiyle. 3. Sözleşmede ortaklığın devam edeceğine ilişkin bir hüküm yoksa, bir ortağın kısıtlanması, iflası veya tasfiyedeki payının cebrî icra yoluyla paraya çevrilmesiyle. 4. Bütün ortakların oybirliğiyle karar vermesiyle. 5....

        KANITLARIN DEĞERLENDİRİLESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Asıl dava cari hesap alacağıdan kaynaklanan alacağın tahsili için Bursa 1.İcra Müdürlüğünün 2010/... esas sayılı dosyasında icra takibine itirazın iptali davasıdır. Birleştirilen dosya ise adi ortaklığın tasfiyesi davasıdır. Yapılan yargılama sonunda asıl davanın reddine ve birleşen davanın kabulüne dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3.HD'nin 2014/12351 esas-2014/16123 karar sayılı kararıyla; davanın adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi davası olduğu olduğu belirtilerek açıklanan maddeler halinde belirtilen sıra ve yöntem izlenerek adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. Bozma üzerine mahkememizce adi ortaklığa tasfiye memuru atanmasına ve tasfiye memurları için ücret yatırılmasına karar verilmiş ,taraflarca ücret yatırılmadığından davanın reddine karar verilmiştir....

          Hemen belirtmek gerekirki, davacı ile davalının birlikte adi ortaklık oluşturarak, İzmir ... Otoyolu ihalesi işini alan dava dışı ortak girişimde alt taşeron olarak birlikte ... yaptıkları hususu kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit olup, davalı şirket davacı tarafından alınan hakediş bedellerinin yarısını kesinleşen mahkeme kararı uyarınca davacıdan tahsil etmiş bulunmaktadır. Davacıda bunun üzerine hakedişlerin alınması (adi ortaklık konusu işin yapımı) için kendilerince yapılan masrafların yarısını davalıdan talep etmektedir. Davacı ile davalının adi ortaklık oluşturdukları sabit olduğuna göre taraflar arasındaki ihtilafında bu hususu düzenleyen yasa maddeleri uyarınca çözümlenmesi gerekir. (Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmamaktadır.) Önemle ve ayrıca vurgulanmalıdırki, adi ortaklığın son bulması, feshi, ayrı bir olay tasfiyesi ise ayrı bir olaydır....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından davalının da ortağı olduğu adi ortaklığa mal satıp teslim ettiğini ancak davalının satış bedelini ödemediğini başlatılan icra takibine davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetki itirazında bulunmuş ayrıca davanın adi ortaklığın tüm ortaklarına karşı açılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir....

              "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davada eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edilmiş, mahkemece hakkında takip yapılan adi ortaklığın tüzel kişiliğinin bulunmaması ve takibin tüm ortaklar hakkında yapılmadığı gibi davanın da tüm ortaklar hakkında açılmamış olması nedeniyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı iş bedeli alacağının tahsili amacıyla “Niş İletişim ve Organizasyon ... ve Ortağı” hakkında icra takibi yapmış, takip borçlusu “Niş İletişim ve Organizasyon ... ve Ortağı vekili” olarak sadece borca itiraz etmiştir. Daha sonra da itirazın iptali istemiyle takip alacaklısı tarafından bu dava açılmıştır....

                Dava itirazın iptaline ilişkindir. Davalı savunmasında, malları dava dışı ... ile birlikte adi ortaklık şeklinde işlettikleri iş yeri için aldıklarını, bedelinin diğer ortak ... tarafından ödendiğini savunmuştur. Dosyadaki belgelerden ve bilirkişi raporundan davalı ile dava dışı ... arasında adi ortaklık olduğu anlaşılmaktadır. Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından davanın adi ortaklığı oluşturan gerçek veya tüzel kişilere ayrı ayrı yöneltilmesi gerekir. İcra takibi adi ortaklığı oluşturan ortaklardan ...’ na karşı başlatılmış dava da bu şahıs aleyhine açılmıştır. Adi ortaklığa yöneltilmiş geçerli bir icra takibi olmadığından öncelikle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, .../02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Hal böyle olunca, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulduğunun kabulü zorunludur. Adi ortaklık ilişkisinin varlığı kabul edildiği içinde olayda zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının incelenmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekirki adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemlerdir. Adi ortaklığı oluşturan ortaklardan olan ve taraflarında babası bulunan ... ...'in 25.1.2000 tarihinde vefat etmesi nedeniyle adi ortaklık fiilen son bulmuş ise de, ortaklığın henüz tasfiye edilmediği sabit olup, tasfiye edilmeyen ortaklık içinde henüz zamanaşımı başlamamıştır. Bu nedenle olayda zamanaşımı süresinin dolduğundan söz edilemez. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek işin esasına girilip hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir....

                    UYAP Entegrasyonu