WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 1.3.2006 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.6.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 16.2.2000 tarihinde ...'dan satın aldığı 791 ada 1 parsel numaralı taşınmaz üzerindeki haciz şerhinin bayii ... ile davalı arasındaki sözleşme uyarınca kaldırılmasını istemiş, davalı kendilerinin ilgili icra dosyasında 11.5.2005 tarihinde haczin kaldırılması için talepte bulunduklarını, masrafını da verdiklerini, ancak icra memurunun müzekkereyi noksan yazdığını, bunda kendisinin bir kusurunun bulunmadığını söyleyerek davanın reddini savunmuştur....

    Tüketici Mahkemesinin 2014/1021 Esas 2016/1403 Karar sayılı kesinleşen kararı ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, söz konusu dosyada dava konusu taşınmaza 12/02/2015 tarihli ara karar ile davalıdır şerhi konulmasına karar verildiği ve bunun 10/03/2015 tarih 4677 yevmiye numarası ile tapu kaydına işlendiği, taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde kaldırılması istenilen haciz şerhinin davalıdır şerhinden sonra konulduğu, dava konusu taşınmazın tapu kaydına 10/03/2015 tarihinde işlenen davalıdır şerhi konulması kararı bu tarihten sonra 3.kişiler için alenilik oluşturacağından bu tarihten sonraki haciz şerhleri haciz alacaklıları için TMK'nun 1020.maddesindeki tapu sicilinin açıklığı prensibi gereğince hüküm ifade etmeyeceğinden bu tarihten sonra tapu kaydına düşülen haciz şerhinin kaldırılması gerektiği anlaşılmakla davanın kabulüne..." gerekçesiyle karar verilmiştir....

    Bu hak tapu kütüğüne tescil edilmediği, başka bir anlatımla tapu kaydının maliki kütükte davalı belediye olduğu sürece üçüncü kişiler Türk Medeni Kanununun 1020.maddesinde hükme bağlanan “tapu sicilinin aleniliği” kuralına dayanarak kayıt maliki aleyhine işlem yapabileceği gibi, somut olayda olduğu üzere kamu alacaklısı olan idare de tapu kaydına haciz şerhi işletebilir. Bütün bu nedenlerden dolayı çekişme konusu 4352 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki davalılardan kamu alacaklısı yararına konulduğu anlaşılan haciz şerhinin terkinine olanak yoktur. Mahkemece yapılan bu saptama bir yana bırakılarak, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkinine de karar verilmesi doğru olmamıştır. Hüküm açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 20.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      “Malik olan” eş mahkeme kararına “gerek kalmadan” bu yolsuz şerhi ilgili Tapu Sicil Müdürlüğüne sadece “boşanma kararını” ibraz ederek terkin ettirebilir. Aynı yöntem benzer hallerde de uygulanmalıdır. Malik olan eş tarafından ilgili Tapu Sicil Müdürlüğüne; -Malik olmayan eşin ölümü ile evlilik birliği sonlanmışsa buna ilişkin “ölüm belgesi” ya da “nüfus kaydı”, -İptal ile evlilik birliği sonlanmışsa buna ilişkin “mahkeme kararı”, -Gaiplik sebebiyle fesih ile evlilik birliği sonlanmışsa buna ilişkin “mahkeme kararı” ibrazı halinde dava konusu taşınmaz malın üzerinde mevcut "aile konutu" şerhinin terkini gerekir....

        Ancak; Tapu kaydı üzerinde bulunan haciz şerhinin hükmedilen kamulaştırma bedeline yansıtılmasına karar verilmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının sonuna ayrı bir bent olarak (Tapu kaydındaki haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) ibaresinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde ödeyenlere iadesine ve temyize başvurma harçlarının .... irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 23.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. .......

          KARŞI OY Davacı tarafından aile konutu olarak özgülenen taşınmazın tapu kaydı üzerinde var olan aile konutu şerhinin “boşanma sebebiyle” kaldırılması istenildiği ve bu sebeple “aile konutu şerhinin kaldırılmasına” karar verildiği ve eşler arasında kural mal rejiminin (yasal mal rejimi=edinilmiş mallara katılma rejimi) (= TMK. m. 202 f.I, 218-241) geçerli olduğu konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır Çekişme nedir?; Dava konusu olup aile konusu olarak özgülenen taşınmazın tapu kaydı üzerine “evlilik birliği sürerken” aile konutu şerhi konulmuştur. Eşlerin “dava açılmadan önce” kesinleşen karar ile boşanmaları üzerine davacı eş tarafından aile konutu şerhinin kaldırılması için “boşandığı eşi” aleyhine temyiz konusu dava açılmıştır. Başka bir anlatımla davacı ve davalı “dava tarihinde” evli değillerdir....

            “Malik olan” eş mahkeme kararına “gerek kalmadan” bu yolsuz şerhi ilgili Tapu Sicil Müdürlüğüne sadece “boşanma kararını” ibraz ederek terkin ettirebilir. Aynı yöntem benzer hallerde de uygulanmalıdır. Malik olan eş tarafından ilgili Tapu Sicil Müdürlüğüne; -Malik olmayan eşin ölümü ile evlilik birliği sonlanmışsa buna ilişkin “ölüm belgesi” ya da “nüfus kaydı”, -İptal ile evlilik birliği sonlanmışsa buna ilişkin “mahkeme kararı”, -Gaiplik sebebiyle fesih ile evlilik birliği sonlanmışsa buna ilişkin “mahkeme kararı” ibrazı halinde dava konusu taşınmaz malın üzerinde mevcut "aile konutu" şerhinin terkini gerekir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Yanlar arasında birleştirilerek görülen gaiplik, iptal-tescil ve haciz şerhinin terkini davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar davacı Vakıflar İdaresi ve davalı Kayyım tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ....in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesine dayalı tapu iptali-tescil, gaiplik ve haciz şerhinin terkini; birleşen dava, zilyetliğe dayalı tapu iptali-tescil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, asıl davadaki gaiplik ve iptal-tescil isteklerinin kabulüne, birleşen davanın ise açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, asıl davanın taraflarınca temyiz edilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.6.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.1.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 4 ve 271 parsel sayılı taşınmazları ipotekle yükümlü olarak almasına rağmen, Tapu Sicil Müdürlüğünde akit tablosuna sonradan haciz şerhlerinin de işlendiğini ileri sürerek usulsüz konulan şerhlerin terkinini istemiştir. Mahkemece, husumetin hak sahiplerine yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava, Tapu Sicil Müdürlüğünce kayda usulsüz işlendiği iddia edilen haciz şerhinin terkini isteğine ilişkindir....

                  Mahkemece, vakıf şerhinin 1997 tarihinde tek taraflı olarak oluşturulduğu nedeniyle ve bilirkişi raporu dikkate alınarak dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı ... İdaresi vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve özellikle dava konusu 200 ada 19 parsel sayılı taşınmazın kadastro suretiyle 01.12.1973 tarihinde tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır. Gerek kadastro tutanağında gerekse tapu kaydında "Hacı ... Vakfı" şerhi bulunmadığı, vakıf şerhinin tapu kaydına 03.04.1997 tarihinde tek taraflı işlemle işlendiği görülmektedir. Türk Medeni Kanununun 1027. maddesi gereğince ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça tapu sicilindeki yanlışlık ancak mahkeme kararı ile düzeltilebilir. Tek taraflı işlemle kayda işlenen şerhin terkini açıklanan nedenle doğrudur. Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu nedenle reddi gerekmiştir. 2-Ancak dava tapu kaydındaki vakıf şerhinin terkini isteğine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu