Bu hak tapu kütüğüne tescil edilmediği, başka bir anlatımla tapu kaydının maliki kütükte davalı ... olduğu sürece üçüncü kişiler Türk Medeni Kanununun 1020.maddesinde hükme bağlanan "tapu sicilinin aleniliği" kuralına dayanarak kayıt maliki aleyhine işlem yapabileceği gibi, somut olayda olduğu üzere kamu alacaklısı olan idare de kayda haciz şerhi işletebilir. Bu itibarla 199 ada 3 sayılı parselin tapu kaydındaki haciz şerhinin terkinine olanak yoktur. Mahkemece yapılan bu saptama bir yana bırakılarak kayıttaki haciz şerhinin terkinine de karar verilmesi doğru olmamıştır. Karar, açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, haciz şerhinin terkini isteğine ilişkindir. Haciz, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara bir bakıma takibi yapan icra müdürlüğünün el koyması işlemidir. İİK'nun 91. maddesi hükmü gereğince gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında ilişki kurulur ve tasarruf yetkisi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi anlamında kısıtlanmış olur. Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hakimiyet hakkı kurmasını sağlamaz ise de tasarruf yetkisinin dar manada kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 4.3.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.6.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle 03.03.2005 tarihli tapu tescil istem belgesinde davacı vekilinin taşınmazların tescilini, gayrimenkul üzerindeki takyidatların bütün hukuk ve vecibeleri ile birlikte kabul ettiğini beyan etmesine ve tescilin bu beyanı üzerine yapıldığının anlaşılmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine...
Ancak, 1-Tapu kaydında bulanan haciz şerhinin bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele 02/08/2014 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, faiz başlangıç tarihinin hatalı belirlenmesi, Doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın; a) Hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Taşınmaz üzerindeki haciz şerhinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmasına,) cümlesinin eklenmesine, b) Hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde yazılı (22/07/2014) tarihinin çıkartılmasına, yerine (02/08/2014 ) tarihinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı ... vd. peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 04/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.05.2008 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 06.05.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini isteğine ilişkindir. Davacı, Yenimahalle, Çayyolu 233 parsel sayılı taşınmaz kaydına Gölbaşı İcra Müdürlüğünün 2006/269 sayılı icra takip dosyası nedeniyle 10.04.2007 tarihinde yazılan yazı gereği 19.04.2007 tarih 5321 yevmiye ile haciz şerhi işlendiğini, taşınmazın hükmen adına tescil edildiğini, önceki malik davalı ...'...
Köyü (eski 321) yeni 124 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, tapuda gerçek kişi davalılar adına kayıtlı olduğunu ve 29/11/1999 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman tahdit sınırlarının içinde kaldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptal, orman niteliğiyle ................ adına tapuya tescil, elatmanın önlenmesi ve üzerindeki şerhlerin terkini istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde ................ adına tapuya tesciline, elatmanın önlenmesi talebinin reddine, üzerindeki ........ lehine konulan haciz şerhinin dava tarihinden sonra kaldırılmış olması nedeniyle konusuz kalan bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tapu kaydında davalılar ................, .........................., .............. ve ... lehine konulan haciz şerhlerinin terkinine karar verilmiş, hüküm davalı ... ............ vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İstinaf Sebepleri Davalı vekili, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini davasında lehine haciz şerhi bulunan kişinin de davalı olarak davada yer alması gerekirken doğrudan kabul kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, mahkemece teferruatlı bir inceleme yapılarak düzeltilecek kayıttan etkilenecek tüm kişi ve kurumların nazara alınarak karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece yapılan araştırmada dava konusu haciz şerhlerine ait dayanak belgeler bulunamadığı, Mahkemece devamında hukuki yararı kalmayan haciz şerhlerinin terkinine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/10 Esas sayılı dosyasında gayrımenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, bu dosya üzerinden 17.11.2011 tarihinde taşınmazlar üzerine ihtiyadi tedbir konulmasına karar verildiğini, bu kararın 18.11.2011 tarih ve 257600 yevmiye nularasıyla tapu kayıtlarına işlendiğini, 05.03.2014 tarihinde dava konusu taşınmazların ... adına olan tapu kayıtlarının iptaliyle davacı ... adına tesciline karar verildiğini, kararın 30.04.204 tarihinde kesinleştiğini belirterek, taşınmazlar üzerine 17.11.2011 tarihli ihtiyadi tedbir kararı sonrasında malik ... alacaklıları lehine konulan ihtiyadi haciz şerhlerinin terkinini talep etmiştir. Davalı ... Sosyal Güvenlik Kurumu vekili cevap dilekçesinde, ihtiyadi tedbir kararının taşınmazın üçüncü kişilere devrini önleme amacını taşıdığını, ihtiyadi haciz şerhinin konulurken taşınmazların malikinin hala ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.6.2005 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali tescil isteminin kabulüne, haciz şerhi terkin isteminin kısmen kabulüne dair verilen 7.6.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve fer'i müdahil vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil ve taşınmaz üzerindeki haciz şerhlerinin terkini istemine ilişkindir. Mahkemece, Tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, haciz şerhlerinin terkini isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Dosyada mevcut bilirkişi raporu ile aynı vakfa ait bir başka parseldeki şerhin terkini için açılan davada “... Vakfı”nın taviz bedeline tabi vakıflardan olmadığı saptanmıştır. Böyle olunca, 4764 ada 20 parsel kaydı üzerindeki vakıf şerhinin tüm parselden kaldırılması yerine infazı olanaksız biçimde 20 parselin 306 metrekarelik kısmı üzerinden terkini doğru olmamış, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görülmüştür. 2- Dairemizin süregelen uygulamasına aykırı olarak davada maktu harç ve vekalet ücreti takdiri yerine harç ve vekalet ücretinin nisbi tayin edilmesi de doğru değildir. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda 1 bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle de davalı idare yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine, 21.9.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....