"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından ilamlı icra yolu ile başlatılan icra takibinde, şikayetçinin sair itirazların yanı sıra bila tarihli protokol kapsamında itfa, ibra ve feragat nedeniyle takibin iptalini talep ettiği, mahkemece işin esası incelenerek protokolün İİK’nun 33/1 maddesi kapsamında belge olmadığından, davanın reddi ve takibin devamına karar verildiği, karara karşı borçlunun temyiz isteminde bulunduğu görülmüştür....
Mirasçıların itirazı; mirasçı olunmadığı, mirasın reddedildiği gibi itirazlarla, imhal, itfa, zamanaşımı (İİK 71) ve benzeri itirazlar olabilir. Murisin külli halefi olan mirasçının, asıl borçlu murisin itiraz hakkı kalmadığı durumlarda yeniden itirazda bulunması mümkün değildir. Burada dikkat edilmesi gereken husus; asıl borçlu murisin, itiraz (şikayet) hakkının olup olmadığıdır. Takip dosyası incelendiğine; borçlu murise ödeme emrinin 29.01.2013 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emri tebliğ işlemi ile takip dosyasının, muris ve mirasçılar tarafından önceden öğrenildiğine dair dosyada delil bulunmadığı anlaşılmaktadır.Bu sebeple asıl borçlu murisin, kendisine yapılan ve usulsüz olduğu iddia edilen ödeme emri tebliği ile ilgili yasal süresi içerisinde şikayette bulunmadığı kabul edilemeyeceğine göre, mirasçıların da öğrenme tarihinden itibaren tebligat usulsüzlüğü şikayetinde bulunma hakkı vardır....
Mirasçıların itirazı mirasçı olunmadığı, mirasın reddedildiği gibi itirazlarla, imhal, itfa, zamanaşımı (İİK'nun 71. maddesi ) benzer itirazlar olabilir. Murisin külli halefi olan mirasçının asıl borçlunun (murisin) itiraz hakkı kalmadığı durumlarda yeniden itirazda bulunması mümkün değildir. Somut olayda, muris hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe başlanmış ve mirasçılar hakkında takibe devam edilmiştir. Bu takip muris hakkındaki takibin devamı niteliğinde olduğundan kendilerine ödeme emri çıkarıltılan borçlu mirasçı murisin ölümünden önce ve kesinleşmiş olan icra takibine karşı yetki itirazında bulunamaz. O halde, mahkemece, mirasçıların sair itirazlarının reddi ile İİK'nun 71. maddesi kapsamında kalan itirazlarının ve kendileri ilgili şikayetin incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....
Çünkü bu maddede incelenebilecek itiraz sebepleri; a)İtfa, b)İmhal, c)Zamanaşımı ve d)İmzaya itiraz olmak üzere sınırlı olarak sayılmıştır. Senette sahtecilik iddiasını inceleme görevi genel yetkili mahkemelere aittir.İmza itirazı da borca itirazdır. Yasa koyucu imza itirazının inceleme şeklini ayrıntılı olarak İİK.'nun 170.maddesinde düzenlediği halde sahtecilik itirazının incelenme şeklini İİK.'nda düzenlememiştir. Yasa koyucunun böyle bir iradesi olsa idi sahtecilik itirazının incelenme şeklini de belirlerdi. Takip hukukunda düzenlenmeyen bir konuda yorum yolu ile görevli olunduğunu söylemek Anayasa'ya, İİK'nuna ve İçtihadı birleştirme kararına açıkça aykırılık oluşturmaktadır. Somut olayda, hükme esas alınan 21.04.2015 tarihli ... Jandarma Genel Komutanlığı’nın bilirkişi raporunda “...inceleme konusu senet üzerinde atılı bulunan söz konusu imzanın ... eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı” belirtilmiştir....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Alacaklı tarafından borçlu aleyhinde başlatılan ilamlı takipte; borçlu vekili icra mahkemesinden, ilamdaki alacakların zamanaşımına uğradığını ve ilama aykırı olarak 20,44 TL yargılama gideri alacağı yerine 8.723,00 TL talep edildiğini belirterek, icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, şikayetin kabulüne,......... 03.05.2011 tarihli kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, bilirkişi raporuna göre protokole uygun olarak tarafların gerekli koşulları yerine getirdikleri gerekçesiyle borçlu tarafın protokole göre borcunu itfa ettiğinin tespitine karar verilmiştir. Hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. İİK'nun 33/2. maddesinde "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş, itfa, imhal ve zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa ve imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe resen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda karara esas alınan 12.09.2012 tarihli protokol, şarta bağlı olup İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgelerden değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin İptali Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu ... vekili ilamda hüküm altına alınan asıl alacak ve faizi için Kurum aleyhine takip başlatıldığını, ...'nun da alacaklı aleyhine başlattığı ... 5. İcra Müdürlüğü'nün 2014/7578 Esas sayılı dosyasında konulan haciz nediniyle talep edilen alacak ve faizinin bu dosyaya gönderildiğini ve bu şekilde borcun itfa edildiğini belirtip takibin iptalini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"K A R A R Dairemizin 2016/26992 Esas, 2018/11377 Karar sayılı ilamı ile "incelenmesine gerek görülen varsa davacı ile banka arasında yapılan ek borçlanma sözleşmesi, itfa planı ile davacının borçlandığı miktara ilişkin bilgi ve belgelerin ilgili yerlerden celbi ile birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesine" karar verilmiş ancak mahkemece, dosya içinde bulunan borçlandırma sözleşme eklenip gönderilmek suretiyle geri çevirme kararının gerekleri yerine getirilmemiştir. Hal böyle olunca, varsa davacı ile banka arasında yapılan ek borçlanma sözleşmesi, itfa planı ile davacının borçlandığı miktara ilişkin bilgi ve belgelerin ilgili yerlerden celbi ile birlikte gönderilmesi için dosyanın yenide mahalline geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda, davacı/borçlu mirasçının dava dilekçesinde ileri sürdüğü zamanaşımı ve itfa itirazlarının takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin oldukları, mahkemece İİK'nın 71/1. maddesine ve İİK'nın 71/2. maddesi yollamasıyla 33/a maddesine dayalı zamanaşımı ve itfa itirazlarının ve ayrıca temlike yönelik ve diğer mirasçıların takibe dahil edilmesi gerektiğine yönelik şikayetler de değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davacının talepleri borca itiraz olarak kabul edilerek hatalı nitelendirme ile inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6. maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın Dairemizin kararına uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak oluşacak sonuca göre yeniden bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
- K A R A R - Davacı, .. cra Müdürlüğü'nün 2008/194 ve 195 esas sayılı dosyaları ile hakkında takip başlatıldığını, ancak kendisinin alacaklıya böyle bir borcunun olmadığını zira takibe dayanak senetler altındaki imzaların kendisine ait olmadığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takibin dayanağı senetlerin ilam hükmünde olduğunu, bu senetlere bağlı borca zamanaşımı ve itfa dışında itiraz edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; takibin dayanağı senetlerin tanziminde usulsüzlükler yapıldığı, bu nedenle davaya konu senetlerin 1581 sayılı yasanın 12. maddesindeki şartları taşımadığı, dolayısı ile İİK'nın 38 maddesi anlamında senetlerin ilam niteliğinde olmadıkları gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....