Hukuk Dairesi HÜKÜM/KARAR : Esastan Reddine Taraflar arasındaki itfa itirazına ilişkin uyuşmazlıktan dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince itirazın kısmen kabulü ile icranın geri bırakılmasına, takibin iptali talebinin ise reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu ve alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların başvurularının esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine başvurarak icra dairesinin yetkisine, borca ve fer'ilerine itiraz ettiği, ayrıca zamanaşımı itirazında bulunduğu, mahkemece, davanın kısmen kabulüne, yetki itirazının reddine, zamanaşımı talebinin kabulü ile ... İcra Müdürlüğü'nün 2015/151 Esas sayılı dosyası ile yürütülen icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir....
Dava, kira alacağına dayalı genel haciz yoluyla ilamsız takipte borçlunun takip yapan alacaklının takipte taraf sıfatının bulunmadığı, takibe ilişkin borcun takipten sonra itfa edildiği iddiasına dayalı itiraza ilişkindir. İİK'nın 33/2. maddesi uyarınca; icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa isteği mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir. Somut olayda; davacı tarafından sunulan sulh protokolü anılan madde kapsamında belgelerden olmayıp, alacaklı dernek vekilinin kabulü de bulunmamaktadır. İtirazın kaldırılması ve tahliye davasının açılmamış sayılmasına karar verilmesi takibin yürütülmesine engel teşkil etse de ibraz edilen belgenin İİK'nın 33/2.maddesi kapsamında itfa belgesi olmadığı gerçeğini değiştirmemektedir. Bu nedenle davacının itfaya dayalı icranın geri bırakılması talebinin reddine dair kararda usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir....
Borçlular, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde icra mahkemesine başvurarak borcun kısmen ödendiğini ileri sürdüklerine göre, bu itiraz itfa itirazı niteliğindedir. O halde mahkemece, icra dosyasına yapılan ödeme dikkate alınıp,borçluların istemlerinin İİK'nun 71. maddesi kapsamında değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hukuki tavsifinin yanlış yapılması sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçlulara 29.5.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların icra mahkemesine şikayet tarihinin 17.7.2014 olduğu, taleplerinin ise İİK'nun 71. maddesine dayalı, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazı olduğu anlaşılmış olup, anılan maddenin 1. fıkrası uyarınca bu talep süreye tabi değildir. O halde, mahkemece, şikayetin esası incelenerek, takibin kesinleşmesinden sonra yapılan ödemeler yönünden araştırma yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davacı borçlu hakkında davalı alacaklı tarafça başlatılan, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde ödeme emrinin 07/03/2011 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafça takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımı iddiası ile takibin iptalinin talep edildiği, mahkemece icranın geri bırakılmasına karar verildiği, davalı alacaklı vekilince istinaf kanun yolun a başvurulduğu anlaşılmıştır. İİK 168/5 maddesi hükmü gereğince "borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağı zamanaşımına uğradığını, yetki itirazı sebepleri ile birlikte 5 gün içinde İcra Mahkemesine bildirmesi gerekir." aynı kanunun 71/2 maddesine göre ise takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zamanaşımı itirazı bir süreye tabi değildir ve İİK 16. Maddesi gereğince şikayet olup, taraflar gelmese de yargılamaya devam olunacaktır....
Taraflar arasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte takibin dayanağı olan belgelerin tebliğ edilmediğine, asıl alacağa, işlemiş faize ve faiz oranına yönelik şikayet ve itfa itirazı üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince takibin iptali talebi ile asıl alacak, işlemiş faiz ve faiz oranına ilişkin itirazlarının reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, huzurda dinlenilen taraf tanıklarının bila tarihli borç itfa sözleşmesinin hata ve tehdit ile imzalandığına ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadıkları aksine taraflar arasında anlaşmaya varılarak 800.000,00 USD olan borç miktarının 600.000,00 USD'ye indirildiğini beyan ettikleri, zikredilen tanık ifadeleri ve dosya kapsamındaki diğer delillerden bila tarihli borç itfa protokolünün TBK'nın 36. 37. ve 38. maddelerinde düzenlenen hata, tehdit koşulları altında imzalandığının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yoluyla ilamsız takipte, borçlunun takip kesinleştikten sonraki ibra ve itfa sebebiyle icranın geri bırakılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin kabulü ile itfa nedeniyle takibin iptaline karar verildiği, kararın alacaklı İdris Ağrımak tarafından süresinde istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince ibranamenin İİK md. 71/1 maddesinde sayılı nitelikte belgelerden olmadığı, ibra sözleşmesi şarta bağlı olarak düzenlenmiş olduğundan itfa iddiasının değerlendirilmesinin yargılamayı gerektirdiği, bu sebeple İİK md. 71/1 uyarınca itfa sebebiyle mahkemece şikayetin reddine karar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte, borçlunun; takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde dosya borcunun kısmen ödenmiş olduğunu ileri sürerek itfa nedeni ile takibin ödenen kısım üzerinden iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu,mahkemece davacının davasının kısmen kabulü ile takibin 31.738,20 TL asıl alacak ve 32.083,24 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, kalan fazla miktar yönünden takibin iptaline ve asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği görülmektedir....