Ancak,İİK'nun 168/5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde teminat senedi itirazı ve itfa itirazının (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Ödeme emri davacı borçluya 27/05/2021 tarihinde tebliğ edildiğinden 01/06/2021 tarihli itiraz süresindedir. O halde ,ilk derece mahkemesince teminat senedi itirazının ve itfa itirazının esası incelenmesi gerekirken anılan itirazların süre aşımı nedeniyle reddi isabetsizdir. Tüm bu tespitler ve izahatlar ışığında, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile 6100 sayılı HMK'nun 353/1.a-6 maddesi gereğince,teminat senedi itirazının ve itfa itirazının esası incelenerek karar verilmesi için ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, sair istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile, Adana 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/255 E. 2021/486 K....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıya banka havalesi ile toplam 30.000 Euro gönderdiğini, davalının bu borcun 9.985 Euro'sunu ödediğini, ancak kalan kısmını ödemediğini, davalı hakkında icra takibi yaptığını, davalının icra takibine haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamını, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, icra takibi dayanağı banka dekontlarındaki parayı davacının borç olarak değil, kendisinden aldığı borcu ödemek için gönderdiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
İcra Dairesinin 2021/18091 sayılı takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, beyanlarla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Dava ilamlı icra takibinde takibin iptali istemine ilişkindir. Şikayetçinin ilam neticesinde alacaklı şirkete iadesine karar verilmiş olan tutarın 6183 sayılı Kanun gereği bandrol mükellefi şirketin kuruma olan borcundan mahsup edildiği ileri sürülerek yaptığı takibini iptali istemine ilişkin yapılan incelemede; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, davacının başvuru dilekçesindeki beyanlara göre; mahsuba ilişkin olarak henüz bir mahkeme ilamıyla kesinleşmiş alacağın mevcudiyetinin söz konusu olmadığının, Ankara 3....
edilen 29.520,65 TL gecikme zammı yönünden itfa nedeniyle 27.781,77 TL gecikme zammına işlemiş faiz talebi yönünden ise İYUK 28 gereğince idareye başvuru yapılarak talepte bulunmadıklarını, takibe dayanak ilamda hükmolunan 2.475 TL ilam vekalet ücreti, 226,90 TL harç, 172,15 TL yargılama gideri için karar tarihi olan 01/07/2020 tarihinden itibaren faiz işletilerek ödeme emrinin gönderilmesinin hatalı olduğunu, bu nedenlerle, öncelikle usul ve yasaya aykırı olarak başlatılan icra takibinin 29.520,65 TL tutarlı gecikme zammına ilişkin kısmının borcun takipten önce itfa edilmiş olması sebebi ile İİK 33. maddesi uyarınca icrasının geri bırakılmasını, başlatılan takipte talep edilen 27.781,77 TL tutarlı işlemiş faiz talebinin İYUK 28. maddesi uyarınca başvuru yapılmamış olması sebebiyle sair alacak kalemlerinde ise işlemiş faiz başlangıç tarihinin idareye başvuru tarihi olan 10/08/2020 tarihi yerine hatalı olarak 01/07/2020 tarihinin belirtilmiş olması nedeniyle takibin ve ödeme emrinin iptalini...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, itfa nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir. Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2015/12926 esas sayılı dosyası ile, davalı-alacaklı tarafından davacı-borçlular ve dava dışı borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır. Davacı taraflarca, takip konusu borcun takibin kesinleşmesinden sonra tüm ferileri ile birlikte ödendiği, buna ilişkin ibraname verildiği, ancak, alacaklı tarafça dosyanın kapatılmadığı ve takipsizlikle düştüğü belirtilerek, takip sonrası ödeme nedeniyle takibin iptali talep edilmiş, ancak mahkemece, davacıların talebi, icra dosyasındaki hacizlerin kaldırılması talebi olarak değerlendirilip, bu hususun icra müdürlüğünden talep edilebileceği gerekçesi ile dava açmakta hukuki yararlarının bulunmadığı gerekçesi ile sonuca gidilmiştir....
Vergi Dairesine haricen ödemeler yaptığını ileri sürerek davalı alacaklı tarafından yapılan ilamlı takibin kesinleşmesi üzerine çıkarılan ödeme muhtırasının iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Dava, ilamlı takipte itfa itirazı olup, borçlu idare aynı alacakla ilgili ... İcra Müdürlüğünün 2012/235 Esas sayılı takip dosyasında başlatılan takip üzerine, taşınmaz üzerinde hacizleri bulunan ... İcra Müdürlüğünün 2010/541 Esas sayılı dosyasına ve kamu haczi nedeniyle ... Vergi Dairesi Müdürlüğüne 20.11.2012 tarihinde ödemeler yapıldığı ve buna ilişkin ödeme belgelerinin dosyaya sunulduğu görülmüş olup, mahkemece, ... İcra Müdürlüğünün 2012/235 Esas sayılı dosyası celbedilerek alacaklının takipten feragat edip etmediği incelenip, feragat bulunmaması halinde, ... İcra Müdürlüğünün 2010/541 Esas sayılı dosyasına yapılan ödeme ve ......
İcra Müdürlüğü'nün 2012/6842 Esas sayılı dosyasında davaya konu asıl alacak yargılama aşamasında itfa edildiğinden asıl alacak yönünden karar verilmesine yer olmadığına, işlemiş faiz yönünden itirazın iptaline ve takibin devamına, alacak likit olduğundan 105.901,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline dair verilen ilk hüküm, davalı tarafın temyizi üzerine Yargıtay 13....
çeke ilişkin 19/06/2018 tarihinde 5.000- Euro, 09/07/2018 tarihinde 4.000- Euro makbuz karşılığında ödeme yapıldığını ayrıca davalının hesabına 2.000- TL EFT yapıldığını, yine 0670965 numaralı çeke ilişkin 16/07/2018 tarihinde 5.800 USD 4.485- TL 04/08/2018 tarihinde 500 USD 11/08/2018 tarihinde 4.000- TL, 18/08/2018 tarihinde 3.000- TL 28/08/2018 tarihinde 2.000- TL 01/09/2018 tarihinde 2.000- TL 08/09/2018 tarihinde 2.000- TL makbuz karşılığında ödeme yaptığını, ayrıca davalının hesabına 1.500- TL eft yapıldığını, davalının bankadan 1.600- TL bankanın sorumlu olduğu tutarı tahsil ettiğini, takibe konu edilen senet ve çek bedellerinin ödendiğini belirterek itfa nedeniyle takibin durdurulmasını ve iptalini, ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte borçlu vekili itfa nedeniyle takibin iptalini talep etmiş, Mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi incelemeleri sonucunda takibe konu baz istasyonunun kaldırıldığı gerekçesiyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi üzerine; hüküm süresi içinde alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Takip dayanağı .....
İİK.nun 170/a-son maddesinde; “her ne suretle olursa olsun, ...borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise” takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfını taşımadığı nedeni ile takibin iptal edilemeyeceği hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda borçlu, icra mahkemesine başvurusunda borcu ödediğini bildirmiş olup, bu beyan borcun kabulü niteliğindedir. Borçlu borcu ödendiğini ileri sürerek kabul ettiğine göre artık İİK. nun 170/a maddesine dayalı olarak takibin iptaline karar verilemez. O halde, mahkemece, İİK. nun 169/a maddesi uyarınca borçlunun itfa itirazı incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan HMK'nun 297. maddesinin (1). fıkrası gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır....