A.Ş.’nin 5 günlük borca itiraz süresi içerisinde 15.8.2019 tarihinde icra mahkemesine başvurarak; takip dayanağı senedin teminat amacıyla verildiğini, takipte istenen işlemiş faiz miktarı ile işleyecek faiz oranının fahiş olduğunu, icra dairelerinde yabancı para alacağına dayalı takip yapılamayacağını ve takipte asıl alacak ile faiz alacağının TL karşılığının ayrı ayrı gösterilmediğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettikleri, borca itiraz incelemesinin devamı sırasında icra takibinin kesinleşmesinden sonra 31.10.2019 tarihinde ise borçlu ...’ın icra mahkemesine başvurarak, takip konusu borcun 03.10.2019 tarihinde alacaklıya haricen ödendiğini ve buna dair ödeme belgesi alındığından bahisle itfa nedeniyle takibin iptalini istediği ve bu şikayetin asıl borca itiraz dosyasında birleştirildiği, İlk Derece Mahkemesince asıl dosyada borca itirazın kısmen kabulü ile 3.533,56 USD’ı aşan işlemiş faiz yönünden takibin durdurulmasına, sair borca itirazların, borçlunun tazminat isteminin ve...
Borçlu kendisine gönderilen ihtara sekiz gün içinde itiraz etmezse, hesap özetinde bildirilen alacak kesinleştiğinden icra mahkemesinde alacağın esası yönünde bir inceleme yapılamaz. Takip dosyasının incelenmesinde; noter aracılığı ile gönderilen hesap özetine borçluların sekiz günlük süre içinde itiraz etmedikleri anlaşılmıştır. Bu durumda, ihtarnamedeki 251.359,46 TL asıl alacak miktarı kesinleşmiş olup, borçlular kesinleşen miktara itiraz edemezler. Ancak, ihtarnamenin düzenlenme tarihinden temerrüt tarihine kadar talep edilen akdi faize ve temerrüt tarihinden takip tarihine kadar talep edilen temerrüt faizine itiraz hakları vardır. Öte yandan borçlu, hesap kat ihtarı tebliğ tarihinden takibin kesinleştiği tarihe kadar varsa itfa itirazlarını bildirebilir. Ancak itfa itirazının İİK'nun 149/a. maddesinin göndermesi ile aynı Kanun'un 33/1. maddesinde yazılı nitelikteki belgelerle ispatlanması zorunludur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ve dava dışı Kenan Demir aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının yetki itirazında bulunduğu, ayrıca borca itiraz ettiği, takibe konu senetlerde düzenleme yerinin İstanbul yazılı olduğu, bu nedenle davacı tarafın yetki itirazının yerinde olmadığı, davacı tarafın takibe konu senetlerdeki imzaya itiraz etmediği, her ne kadar davacı taraf borca itiraz etmiş ise de İİK 169/a maddesi kapsamında ödeme iddiasının kesin delille ispatlanamadığı görülmekle istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kurum tarafından takip öncesinde, takas-mahsup ve nakden ödeme ile takibe konu alacağının tamamının itfa edildiği iddiasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilin işbu ilamdan kaynaklanan alacaklarının tahsili amacıyla Kayseri Sosyal Güvenlik Kurumuna gönderilmek üzere İstanbul Sosyal Güvenlik Kurumuna 09.10.2019 tarihinde 15160820 yevmiye no ile idari başvuruda bulunduğunu, İdari başvuru neticesinde, 30 günlük süre içerisinde herhangi bir ödeme ve bildirim yapılmadığından taraflarınca 18.11.2019 tarihinde istanbul 34....
Hukuk Dairesince hükmün açıklanmasının geri bırakılma kararının kesin bir mahkûmiyet hükmü olmadığından hukuki sonuç doğurmayacağı, borçluların itfa itirazının resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanamadığından bozulmasına karar verilmiştir. Ancak borçlu ...’a ödeme emri 01.11.2011 tarihinde tebliğ edilmiş olduğuna göre itfa belgesi 14.03.2011 tarihli bulunduğundan itfa olgusu takibin kesinleşmesinden önceki döneme dayandığından İİK’nın 168/5 maddesi uyarınca 5 günlük itiraz süresi içerisinde ileri sürülmesi gerekirken, bu süre geçirildikten sonra icra mahkemesine başvurulduğu görülmektedir. Bu nedenle istemin bu borçlu yönünden süreden reddine karar verilmesi gerekli olduğundan borçlu ... yönünden hükmün değişik gerekçe ile bozulması görüşüne katılıyorum. Ancak diğer borçlu yönünden takibin kesinleşmesinden sonraki itfa nedeniyle takibin iptali istendiği, itfanın ise İİK 71/1 maddesi kapsamında belgelerle ispatlanamadığı yönündeki Yargıtay 12....
Başvuru, bu hali ile İİK.nun 71/1. maddesine dayalı itfa itirazı olup, anılan madde uyarınca borçlu, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilmesi için, itfa itirazının İİK.nun 71. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. 6100 Sayılı HMK'nun 188-(1). maddesine göre; “Tarafların veya vekillerinin mahkeme önünde ikrar ettikleri vakıalar, çekişmeli olmaktan çıkar ve ispatı gerekmez." Takibin ... tarafından başlatıldığı, daha sonra takip alacağının ... Noterliği'nin 14/02/2011 tarih ve 2011/03423 yevmiye numarası ile Mehmet Yılmazkaya’ya temlik edildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, borçluların itirazına dayanak yaptıkları, temlik eden alacaklı ...'...
İİK'nın 33/1. maddesinde ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.'' hükmü yer almaktadır. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nın 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Somut olayda, davacı borçlunun takibe konu kamulaştırma bedelinin faizi niteliğindeki borcu, takip tarihinden önce, kamulaştırma davasının görüldüğü mahkemece kamulaştırma bedelinin yatırılması için açılan banka hesabına yatırdığı sabittir. Ne var ki, bu hesap alacaklılara ya da vekillerine ait olmadığı gibi, bu kişiler tarafından serbestçe tasarruf edilebilecek bir hesap ta değildir....
.-2014/354 Karar sayılı ilamına dayalı olarak başlatılan ilamlı icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; itfa nedeniyle anılan takibin İİK'nun 33. maddesi gereği geri bırakılması ile iptalini talep ettiği, mahkemece; davanın kısmen kabulü ile...... 2015/7805 esas sayılı takip dosyasına konu icra takibinde birikmiş yoksulluk nafakası yönünden 5.786,72 TL'nin ödenmiş olması nedeniyle icranın geri bırakılmasına, birikmiş yoksulluk nafakası alacağı yönünden icra emrinin 2.213,28 TL miktar olarak tespiti ile bu miktar ile devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine hükmolunduğu görülmektedir. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Anılan maddenin 1. fıkrasında; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, alacaklı ile aralarındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu bağımsız bölümlerin geç tesliminden dolayı, alacaklı tarafından hakkında kira kaybı nedenine dayalı olarak yapılan ilamsız takibe yaptığı itirazın kaldırılması davası devam ederken, alacaklı taraf ile bila tarihli "Tasfiye ve İbra Sözleşmesi" yaptıklarını, bu sözleşme ile alacaklıya 80.000 TL gecikme tazminatı ödenmesinin kararlaştırılması suretiyle takibe konu borcun yenilendiğini ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ihtilafın genel mahkemelerde yargılamayı gerektirdiğinden...
Borçlu vekili, dava ve istinaf dilekçelerinde takibe konulan bonolarda düzenleme yerinin bulunmadığını ileri sürmüş ise de; TTK'nun 777/4 maddesinde "Düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bono, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır." hükmü yer almaktadır. Somut olayda, takibe konulan bonoları düzenleyen davacı borçlu şirkete ait kaşede "Antakya/HATAY" ibaresinin yer aldığı, bu durumda, bonoların düzenleme yerinin Antakya olduğu, bonolarda unsur eksikliğinin bulunmadığı anlaşıldığından bu hususa ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. İmza itirazı dışındaki diğer itiraz sebepleri borca itirazdır. Borca itirazının incelenmesine ilişkin İİK'nun 169/a-1 maddesinde "Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder." hükmü yer almaktadır....