Mahkemece, boşanma ilamı ile boşanma protokolünden kaynaklanan tüm borçların banka kanalı ile ödendiği gerekçesi ile itirazın kabulüne icranın geri bırakılmasına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra-İflas Kanunu'nun 33/1. maddesinde ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır." düzenlemesi mevcuttur. Borçlu vekili itiraz dilekçesine ödemeye ilişkin dekontlar eklemiştir. Bu dekontların İİK'nun 33.maddesi gereğince değerlendirilmesi gerekir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/07/2020 NUMARASI : 2020/132 ESAS, 2020/388 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VESAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle ,Bakırköy 4. İcra Müdürlüğünün 2020/3601 E sayılı dosyası ile müvekkilleri hakkında icra takibinde bulunulduğunu takibe dayanak 15 Ağustos 2018 vadeli 50.000.-TL ve 15 Kasım 2019 vadeli 50.000....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra takibinden sonra davalı alacaklı T3 yenilenmeden önceki esası 2012/1757 (yeni esas 2016/11687 ) nolu bu dosyadaki toplam alacağını aldığını ve hiçbir alacağı kalmadığını beyan ederek, müvekkili kurumu 10/04/2012 tarihli ibraname başlıklı belge ile gayrikabili rücu ibra ettiğini, yine aynı şekilde alacaklı vekilinin de ibraname başlıklı bir belge ile 2012/1757 Esas nolu dosyada herhangi bir hak ve alacaklarının kalmadığını beyan ederek, müvekkillerini ve kurumu ibra ettiğini, dolayısıyla müvekkili kurumun ibra edildiği yazılı belgeler ile sabit olduğundan, ibranamenin işleme konulmaması veya ibraname tarihinden sonraki işlemlere kurumun itiraz etmemesinin davanın reddini gerektirmeyeceğini, İİK 33....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı dava dilekçesinde özetle; Aksaray İcra Müdürlüğünün 2021/10068 Esas sayılı takip dosyası ile 10/08/2021 vadeli senede istinaden takip yapıldığını , takip miktarından fazla olarak alacaklının borçlu oldu Yağan Yem Mersin TR 29500 TL S/HDİ Sigorta A.ş İstanbul hesabına 6500 TL ödendiğini, bunlar ticari dilde Sümeyye Menekşe Dündar hesabından aktarıldığını , buna dair banka dekontların mevcut olduğunu ve whatsap görüşmeleri olduğu, borca itirazlarının kabulü ile itfa edilmiş , ödenmiş olan takip dayanağı senedin itfa nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Borçlunun başvurusu bu hali ile borca itiraz niteliğinde olup, İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereği borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını, sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Somut olayda; örnek (10) numaralı ödeme emrinin 31/07/2013 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun ise İİK'nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra 26/12/2013 tarihinde itiraz ettiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece borca itirazın süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Borçlunun başvurusu bu hali ile borca itiraz niteliğinde olup, İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereği borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını, sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Somut olayda; örnek (10) numaralı ödeme emrinin 22/08/2013 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun ise İİK'nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra 26/12/2013 tarihinde itiraz ettiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece borca itirazın süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda, takip dosyasında icra emrinin borçlu vekiline 29.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin yukarıda anılan yasal (7) günlük süreyi geçirdikten sonra, 15.06.2015 tarihinde itfa itirazı ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır.O halde, mahkemece, itfa itirazının süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
İİK.nın 169/a-1 maddesi gereğince borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; davacı borçlu tarafından sunulan dava dilekçesinde açıkça imza itirazında bulunulmadığı, takibe dayanak senedin sonradan doldurulduğu ileri sürülmüş ise de; açığa imza atılarak senet düzenlenmesinin mümkün olduğu, senedin kambiyo vasfını haiz olup, alacaklının 21/12/2020 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlattığı takipte, takibin dayanağı bonoda davacının keşideci ve vade tarihinin 31/08/2019 olduğu, takip tarihi itibari ile bononun zamanaşımına uğramamış olduğu, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğuna ve borca yönelik itirazın İİK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlunun, İcra Müdürlüğü'nün yetkisine itiraz ederek, takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, istemin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereği; borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını, sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir....
Davacı tarafından takibe konu nafakaların ödendiğini, takibin 18 yaşından küçük olan kızına velayeten açılması gerektiği bu nedenle itiraz ettiği anlaşılmıştır....