WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takibe konu senetlere ilişkin olarak herhangi bir borcunun olmadığını ileri sürerek, borca itirazının kabulü ile, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Somut olayda; borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK’nun 169 ve 169/a maddeleri kapsamında borca itiraz niteliğindedir....

Dosyaya sunulan karbon nüshalı tediye makbuzları üzerinde tahrifat yapılıp yapılmadığı hususunda dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 01/03/2021 tarihli raporunda tahrifat iddiası ile ilgili karbonlu nüsha üzerinde inceleme yapılamaması nedeniyle kanaat bildirememiştir. Davacı taraf takip dayanağı senet ve çeklerde imzalarına itiraz etmemişlerdir. Davacı borçlular İİK.169/a maddesi uyarınca borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlamak zorundadır. Bu maddeye göre borcun olmadığının ispat külfeti davacı borçludadır....

-KARAR- Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile müvekkilinin davalıya borçlandığını ve borcuna karşılık 13.6.2008 tarihli 20.874.75.-Euro bedelli çeki verdiğini ancak çekin ödenmemesi üzerine davalının müvekkili aleyhine takibe geçtiğini, bunun üzerine müvekkilinin icra dosyası borcuna karşılık müşteri çekleri vererek borcun bu suretle itfa edilip ibraname düzenlendiğini, verilen müşteri çeklerinin tahsil edildiğini, bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Anılan madde uyarınca; borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilebilmesi için, itfa şikayetinin İİK'nun 71/1. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. Borçlunun İİK.nun 71/1. maddesine dayanan itfa şikayeti, belli bir süre koşuluna bağlı olmayıp her zaman ileri sürülebilir. Somut olayda borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede ödemeye ilişkin birtakım belgeler sunduğu görülmüştür....

      Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; icra emrinin tebliğinden önce alacaklının ikamet adresinde, PTT aracılığı ile kısmi ödemede bulunulduğunu, mahkemece ödemelerin dikkate alınmadığını, kötü niyet tazminatının gereklerinin oluşmadığını, tüm dosya kapsamında tazminata hükmedilmiş olmasının da hukuka uygun olmadığını, sundukları deliller incelendiğinde, kötü niyet ile hareket edilmediğinin açık olduğunu, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde, kısmi itfa nedeniyle icranın kısmen geri bırakılması istemine ve faize yönelik şikayete ilişkindir. İİK. 'nun 33. Maddesinde, "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra tetkik merciine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....

      İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinde takibe konu kambiyo senedine konu borcun karşılığı olarak müvekkili tarafından, alacaklı tarafa 6 adet çek verildiğini, takibe konu borcun söz konusu çekler ile alacaklı tarafa ödendiğini ve alacaklı tarafça 15.02.2019 tarih, 001257- 001258 numaralı tahsilat makbuzları düzenlenerek müvekkiline verilmesine rağmen, alacaklı tarafça kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinde avans ve ticari temerrüt faizi uygulandığının hukuka aykırı olarak belirtildiğini, faiz ve faiz oranlarına oranlarına itiraz ettiklerini, takibe konu borcun müvekkili tarafından tamamen ödendiğini, takibe, takip konusu borca, çek tazminatına, komisyona işlemiş ve işleyecek faize, fahiş faiz oranına ve takibin bütün fer’ilerine itiraz ettiklerini belirterek, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince "Takip dayanağı senetlerin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu, senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir (HGK'nun 06.03.2013 tarih ve 2012/12- 768 E., 2013/312 K. sayılı ve 20.06.2001 tarih ve 2001/12- 496 sayılı kararları). İİK 169/a -1 maddesi aynen " İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." şeklinde olup, somut olayda davacı borçlu vekilince takibe dayanak bonoların teminat senedi olduğu iddia edilmiş, bu iddiayı ispat için taraflar arasından imzalanan kiralama ve satış sözleşmesini delil olarak göstermiştir....

      Takip dosyasının yapılan incelemesinde; Avanos İcra Müdürlüğünün 2021/519 Esas sayılı dosyası ile davalı alacaklı lehtar T3 tarafından davacı borçlu keşideci T1 aleyhine 04/12/2020 tanzim tarihli 250.000,00 TL bedelli bono ile 24/02/2021 tanzim tarihli 64.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak 224.00,00 TL alacak üzerinden 14/10/2021 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçildiği, ödeme emrinin 18/11/2021 tarihinde borçluya tebliği üzerine İİK'nın 168/5 maddesi gereğince yasal 5 günlük süre içerisinde 23/11/2021 tarihinde davanın açıldığı görülmüştür. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 168 ve 169. maddeleri kapsamında itfa nedenine dayalı borca itiraz niteliğinde olup, itirazın incelenme yöntemi aynı Kanun’un 169/a maddesinde düzenlenmiştir. Anılan maddenin 1. fıkrası uyarınca itfa itirazının resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edilmesi gerekir....

      A.Ş. olduğu, borçluların As Enes T1 ve T1 olduğu, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapıldığı, ödeme emrinin borçlu T1'ne 07/02/2020 tarihinde davalı As Enes T1'ne 27/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun "itirazın incelenmesi" başlıklı 169/a maddesine göre borcun olmadığı veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı gerekmektedir. Somut olayda davacı borçlu tarafından borcun olmadığı iddiası mezkur Kanun maddesinde yazılı nitelikte bir belge ile ispatlanamadığından ve itiraz nedeni olarak ileri sürülen borçlunun iddiaları yargılamayı gerektirir nitelikte olup, dar yetkili icra mahkemesinde değerlendirilmesi mümkün olmadığından davacının borca itirazının reddine" karar verildiği görülmüştür....

      gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir....

      UYAP Entegrasyonu