Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe: Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında 16.09.2017 keşide tarihli 500,00 TL ve 875,00 TL bedelli 17 adet bonoya dayanılarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde borçlu tarafından süresinde borca itiraz edildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafından senedin devremülk ilişkisinden kaynaklandığı ve borcun ödendiği iddia olunmuştur. İİK'nun 169/a-1 maddesi gereğince; borcun olmadığı veya itfa veya imhal edildiği resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre de, borcun olmadığı, itfa veya imhal edildiğine dair belgenin takip konusu borç sebebiyle verildiğinin kabul edilebilmesi için belgede takip dayanağı senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur. Somut olayda borçlu tarafından itfa itirazına dayanak olarak sunulan banka dekontlarında, vade ve tanzim tarihi ile miktarı belirtilmek suretiyle takibe konu bonoya yapılmış bir atıf yoktur....

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının borca itirazında, takibe konu borcun dayanağına konu çekin ödendiğini tevsik eder bir belge sunmadığını, yapılan itiraz ve şikayetleri kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar, itiraz edilen tutar üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, İİK. 169. maddesinden de anlaşılacağı üzere borçlu borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatının gerektiği ancak borçlu/davacının borcunun olmadığını resmi veya imzası ikrar edilmiş bir senetle ispatlayamadığı, davacının soyut iddiası dışında davanın kabulünü gerektirecek bir delil bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine, şartları oluşmadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/364 KARAR NO : 2021/2928 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TARİHİ : 22/12/2020 NUMARASI : 2019/89 ESAS 2020/265 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kırklareli İcra Müdürlüğü'nün 2019/2125 esas nolu hakkında yapılan icra takibi ile ilgili olarak takibe konu edilen 14/12/2016 düzenlenme tarihli , 16/05/2017 vade tarihli bononun elinden iradesi sakatlanarak alındığını, bununla ilgili menfi tespit davası açmış olduklarını, takibe konu senede herhangi bir borcu olmadığını, borcu bulunmadığından hesaplanmış faizleri de kabul etmediğini, bu nedenlerle icra takibinin muvakkaten...

HGK'nun 14.3.2001 tarih 2001/12-233 ve 20.6.2001 tarih 2001/12-496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesi gereklidir. Somut olayda, alacaklının cevap dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanları gözetildiğinde, takibe konu bononun teminat senedi olarak tanzim edildiği yönünde kabulü bulunmadığı gibi, takibe konu bononun teminat amaçlı verildiğine dair senet metninde de bir ibarenin yer almadığı anlaşılmakla, bononun ifa amacı ile alacaklıya verildiğinin kabulü gereklidir. O halde mahkemece borca itirazın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. 2- Borçlu ... İnş. San. Ltd. Şti.'...

    /04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    Dava İİK'nun 169/a maddesi uyarınca açılmış borca itiraz davasıdır. İİK'nun 169/a-1 maddesi gereğince; borcun olmadığı veya itfa veya imhal edildiği resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre de, borcun olmadığı, itfa veya imhal edildiğine dair belgenin takip konusu borç sebebiyle verildiğinin kabul edilebilmesi için belgede takip dayanağı senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur. Takip dayanağı bononun düzenlenme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Bu durumda, borçlunun, bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğu yönündeki iddiasını yazılı belge ile kanıtlaması gerekir....

    Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; davaya konu bononun banka tarafından kullandırılan ve kullandırılacak kredi risklerine teminat olması amacıyla ciro edilerek sözleşme ile birlikte bankaya teslim edildiğini, bono alacaklısı banka olduğundan senedin kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiğinin açık olduğunu, senedin teminat dışında bir nedenle verilmiş olmasının bankacılık uygulamasına ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, sözleşme istenip incelenmediğinden eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nın 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. HGK'nun 14.3.2001 tarih, 2001/12- 233 ve 20.6.2001 tarih ve 2001/12- 496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır....

    İİK'nun 169/a maddesi uyarınca borca itiraz halinde borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir. HGK'nun 14.3.2001 tarih 2001/12-233 ve 20.6.2001 tarih 2001/12-496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesi gereklidir. Somut olayda, alacaklının cevap dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanları gözetildiğinde, takibe konu bononun teminat senedi olarak tanzim edildiği yönünde kabulü bulunmadığı gibi, takibe konu bonoların teminat amaçlı verildiğine dair senet metinlerinde de bir ibarenin yer almadığı görülmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, borçlu aleyhine dayanak ilamda hükmolunan 2014 yılının Kasım-Aralık ayları ile 2015 yılının Ocak-Şubat aylarına ilişkin birikmiş yoksulluk nafakası bedeli ile ileride her ay için işleyecek aylık 250,00 TL nafaka alacağının tahsili için ilamlı icra takibi başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; itfa iddiasıyla icranın geri bırakılmasını talep ettiği, mahkemece, borçlunun takibe konu nafaka bedelini ödediğine ilişkin dekont örneğini ibraz ettiği, ödemenin takibe konu nafakaya ilişkin olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile takibin geri bırakılmasına...

        İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre de, ödeme iddiasının kabul edilebilmesi için, söz konusu ödeme belgelerinde takibin dayanağı olan senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur. Somut olayda, borçlu tarafın ödeme belgesi olarak sunduğu 06.09.2013 tarihli 10.000 TL bedelli dekont ile 29/01/2015 tarihli 5.000 TL bedelli dekontun incelenmesinde; takibe konu bonoya açıkça atıf yapılmamakla birlikte, alacaklının, bu ödemelerin takibe konu bono için ödendiğini kabul ettiğini ve işbu ödenen 15.000 TL'nin bono bedeli olan 77.000 TL'den mahsup edilerek 62.000 TL üzerinden takibe geçildiğini beyan ettiği görülmektedir....

          UYAP Entegrasyonu