Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre de, ödeme iddiasının kabul edilebilmesi için, söz konusu ödeme belgelerinde takibin dayanağı olan senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur. Somut olayda, borçlu tarafın ödeme belgesi olarak sunduğu 06.09.2013 tarihli 10.000 TL bedelli dekont ile 29/01/2015 tarihli 5.000 TL bedelli dekontun incelenmesinde; takibe konu bonoya açıkça atıf yapılmamakla birlikte, alacaklının, bu ödemelerin takibe konu bono için ödendiğini kabul ettiğini ve işbu ödenen 15.000 TL'nin bono bedeli olan 77.000 TL'den mahsup edilerek 62.000 TL üzerinden takibe geçildiğini beyan ettiği görülmektedir....

    İcra Müdürlüğünün 2018/5507 Esas sayılı takip dosyasında borcun itfa edilmesi sebebi ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....

    Aile Mahkemesi'nin 24.03.2014 tarih 2013/719 E. sayılı tedbir nafakasına ilişkin ara kararına dayalı olarak nafaka alacağının tahsili talebiyle genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun yasal sürede itfa itirazında bulunması üzerine alacaklı tarafından itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu anlaşılmıştır.Borçlunun, itfa itirazına dayanak olarak lojman giderleri ile müşterek çocukların eğitim öğretim giderleri için özel eğitim kurumlarına yapılan ödemelere ilişkin ödeme belgeleri sunduğu, ödeme belgelerinin incelenmesinde, ödemelerin alacaklıya yapılmadığı gibi, nafaka borcu için yapıldığına ilişkin herhangi bir açıklama da içermediği görülmüştür. Borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde takibe konu alacak (somut olayda nafaka alacağı) için yapıldığına dair açık atıf bulunması zorunludur....

      (yenileme ile 2013/5756 E.) sayılı takip dosyası ile başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, borçluların ödeme emri tebliği üzerine yasal süresinde borca itiraz ettikleri bilahare itirazlarından vazgeçmeleri üzerine takibin kesinleştiği, borçluların ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 27.06.2013 tarih 2011/150 E., 2013/1008 K. sayılı ilamına dayalı alacakları için ... 13. İcra Müdürlüğü'nün 2013/29124 E. sayılı takip dosyası ile alacaklı aleyhine ilamlı icra takibi başlattıkları, borçlular vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, alacaklı Halkbank aleyhine ... 13. İcra Müdürlüğü'nün 2013/29124 E sayılı takip dosyası ile başlattıkları ilamlı icra takibinde, alacaklı bankaya olan tüm borçların düşülerek takibe geçildiğini, dolayısıyla borçlarını ilama dayalı alacaklarından mahsup ettiklerini belirterek İİK'nun 71. maddesi kapsamında itfa itirazında bulundukları, mahkemece; itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....

        açıklama olmayan ancak nafaka ödemesi olarak kabul edilen ödemelerin mahsubu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesi ile "İtirazın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE; 1- İtiraz eden borçlu aleyhine Ankara 12....

        İİK m.169- a/1 hükmü gereğince borçlu, icra mahkemesinde, borcun olmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ettiği takdirde itirazın kabulüne karar verilir. Yargıtay 12. HD sinin yerleşik içtihatlarına göre, sunulan ödeme belgesinin takip konusu senetten doğan borca ilişkin olarak verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesi gereklidir. Davacı taraf ödeme iddiası ile borca itiraz etmiş olup itirazına ek olarak banka dekontları sunmuştur. Dekontların incelenmesinde takibe konu senedin vade tarihi ve senet bilgilerine atıf yapılmak suretiyle ödeme yapıldığı, toplamda 20.000 TL lik açıklamalı şekilde borç ödemesi yapıldığı görülmüştür....

        Hukuk Dairesi'nin 2012/9313 E.- 12732 K. sayılı ilamı ile nafaka 200 TL'ye indirilerek hüküm düzeltilerek onanmıştır. Anne ... tarafından velayeten... adına anılan ilâmın 23.08.2012 tarihinde ilamlı takibe konulduğu, borçlunun itfa itirazı üzerine ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 08.09.2014 tarihli, 2014/21 E.-63 K. sayılı kararı ile takip tarihi itibari ile asıl alacağın 810,62 TL, işlemiş faizin 96,28 TL, ilam vekalet ve yargılama gideri alacağı ile toplam 2.155,10 TL alacak olmak üzere icra emrinin düzeltildiği, anılan kararın temyiz edilmeksizin 09.10.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Somut olayda aile nüfus kaydının incelenmesine göre, müşterek çocuk... 27.06.1994 doğumlu olup, 27.06.2012 tarihinde reşit olmuştur. İlamlı takip ise 23.08.2012 tarihinde başlatılmıştır....

          Noterliği'nde düzenlenen 19.04.2013 tarih, 06905 yevmiye, 55764 sözleşme numaralı düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmesi düzenlendiğini ve sözleşmeye konu ekipmanın finansal kiralama yoluyla kiralandığını, davacı aleyhine başlatılan takipte ödeme emrinin 20/12/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, asla kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının iddiasına konu ödemelerin takibin kesinleşmesinden önceki evrede yapıldığının belirtildiğini, İcra İflas Kanunu'nunda İcra mahkemesinin itfa sebebine dayanarak icra takibinin iptaline karar verebilmesi için, borcun icra takibinin kesinleşmesinden sonraki dönemde itfa edilmiş olmasının şart olduğunun belirtildiğini, takip tarihinden önceki ve takip tarihi ile ödeme emrine itiraz tarihine kadar ki itfa/ödeme, ancak ödeme emrine itiraz yoluyla ileri sürülebileceğini, Finansal Kiralama Sözleşmesi’nden doğan kira bedellerinin zamanında ödenmemesi nedeniyle sözleşmenin kiracısına ve ilgili kefile Beşiktaş 27....

          Her ne kadar ilamlı takipten sonra başlatılan ve kesinleşen bu ilamsız takibe ilişkin dosyaya ödeme yapıldığı görülmekte ise de, yapılan ödemelerin alacaklı şirketin takibe konu ilamdan kaynaklı alacağı ile irtibatı kurulamamaktadır. İcra Mahkemesi ilamdan kaynaklı alacak için itfa itirazını değerlendirirken İİK'nun 33.maddesi kapsamında takip konusu alacağa ilişkin olduğu net bir şekilde anlaşılan ödemeleri nazara alarak sonuca gidebilir. Yapılan ödemelerin takip konusu alacakla ilgisini ayrıca araştırma yetkisi bulunmamaktadır. Bu durumda, ilamdan kaynaklı borcun Yasada tanımlanan nitelikte ödeme belgesi ile ödendiği ispatlanmadığından, mahkemece itirazın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir....

            Dolayısıyla takibe konu çekin kambiyo senedi vasfında olduğu anlaşıldığından davacının bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı ayrıca borca itiraz etmiştir. Kural olarak, kıymetli evraklarda mücerretlik (soyutluk) ilkesi gereği kıymetli evrak ile kıymetli evrakın doğumuna esas teşkil eden temel ilişki arasında bir bağlantı bulunmamaktadır. Kıymetli evrak, temel ilişkiden soyut ve bağımsızdır. Somut durumda bu kuralın istisnasını teşkil eden bir durum söz konusu değildir. İş bu davada, İİK madde 169/a/1- c.2 uyarınca, borçlu; borçlu olmadığını yahut borcun itfa edildiğini ya da ertelendiğini ancak resmi veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir belgeye dayanarak ispat edebilir. Ancak davacının (borçlunun) borcu itfa ettiğini iddia etmesine karşın; borcu itfa ettiğine dair resmi veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir belge sunamadığı anlaşılmış ve davacının borca itirazının da reddine karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu