Aile Mahkemesinin 02/07/2015 tarihli ve 2014/998 Esas 2015/538 Karar sayılı ilamına istinaden takibe başlandığı, takibe konu ilamın davalı borçlu tarafından temyiz edildiği, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 13/11/2017 tarih 2016/7202 Esas 2017/15792 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu, bozma sonrasında Kayseri 3....
Buna rağmen mahkemece, borçlunun itiraz dilekçesi ekindeki sözleşmede yer alan senetlerle, takibe dayanak bonoların tarih ve miktarı dikkate alınarak, bonoların teminat senedi olduğu sonucuna varılması ve takibin iptaline hükmedilmesi doğru görülmemiştir. O halde mahkemece, taleple bağlılık ilkesi gereği borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bonoların teminat senedi olduğu gerekçesi ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/924 E, 2018/273 K sayılı ilamı, dairemizin 2018/1963 E 2019/802 K sayılı ilamı ile "kararda gerekçe bulunmadığı" gerekçesi ile kaldırıldığından kaldırma kararındaki eksikliklerin giderilmediği iddiasına yönelik istinaf sebebi yerinde değildir. İİK'nun 169/a-1 maddesine göre borcun itfa edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı gerekmektedir. Dava dilekçesinde, takibe konulan bonolardan kaynaklanan borcun çekler verilmek suretiyle ödendiği iddia edilmiş ise de, davacı vekili tarafından duruşmada itfa iddiasını kanıtlamaya yönelik ellerinde yazılı belge bulunmadığının beyan edildiği, başka bir anlatımla borcun itfası amacıya çekeler verildiğinin yazılı belge ile kanıtlanamadığı anlaşıldığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi doğru olmuştur....
Dairemizin 27.05.2019 tarih, 2019/1315 Esas, 2019/1214 Karar sayılı kararıyla; dayanak kira sözleşmesinin T3 ile davacı arasında düzenlendiği, takibin kiralayan Dernek adına yetkili Önder Akpınar tarafından başlatıldığı, takibin tüzel kişi adına başlatılması nedeniyle davacının husumete ilişkin şikayetinin yerinde olmadığı, ancak takipte alacaklı sıfatı ile T3 yer almasına rağmen, borçlunun davalı olarak Önder Akpınar'ı gösterdiği, davacının itfa iddiasının incelenebilmesi için alacaklı Derneğin davada davalı sıfatı ile yer alması gerektiği, mahkemece bu husus atlanarak taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulduğu, her ne kadar Dernek vekili dosyaya vekaletnamesini ibraz etmiş ise de, vekilin duruşmalara katılmadığı ve cevap dilekçesi sunmadığı, bu hali ile eksik inceleme ile taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulduğu gerekçesiyle, davacının istinaf talebinin HMK'nın 353/1- a-6 bendi gereğince kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın Daire kararına uygun şekilde inceleme yapılarak...
İcra Müdürlüğü'nün 2018/12687 Esas sayılı dosyasıyla faturaya dayalı genel haciz yolu ile takip başlattıklarını, davalının takibe konu fatura bedellerini ödediğini belirterek takibe itiraz ettiğini, fatura İİK’ nun 68/1.maddesinde sayılan belgelerden değil ise de davalı borç ilişkisini kabul ederek fatura bedelini ödediğini ileri sürdüğünden artık faturanın İİK’ nun 68/1.maddesindeki belgelerden olup olmadığı hususunun tartışılmayacağını, davalının ödeme iddiasında yer alan taşınmaz satışının takibe dayanak fatura bedeline ilişkin olduğuna yönelik belge sunmadığını, taşınmaz satışının takibin tarafları arasında olmadığı gibi takibe dayanak faturaya ilişkin de olmadığını, takibe dayanak faturanın açık fatura olduğunu, bu durumun fatura bedelinin ödenmediğine ilişkin karine oluşturduğunu, davalının itirazını İİK’ nun 68/1.maddesinde sayılan belgeler ile ispat etmesi gerektiğini ileri sürerek borçlunun Erzurum 1....
Kredi asıl borçlusunun kendisine noter aracılığı ile gönderilen hesap özetine 8 gün içinde itiraz etmemesi halinde ihtarda belirtilen miktar kesinleşir ve bu durumda itiraz nedenlerinin İİK'nın 149/a ve 33. maddelerinde öngörülen koşullara göre kanıtlanması zorunlu hale gelir. Somut olayda, İİK'nın 150/ı maddesinde öngörülen kurallara göre; alacaklı banka tarafından kredi hesaplarının 23.05.2017 tarihinde kat edildiği ve borçluya hesap kat ihtarının gönderilerek tebliğ edildiği anlaşılmakla borçlu tarafından itiraz edilmediğinden hesap kat ihtarnamesindeki miktar kesinleşmiştir. Ancak borçlu icra mahkemesine başvurusunda takip konusu borcun yapılandırıldığını ve taksitlerin önemli bir kısmının ödendiğini ileri sürerek itfa itirazında bulunmuştur....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; borçlunun senede mahsuben ödeme yapıldığını beyan ettiğini ancak senedin muhteviyatı konusunda bilgi veremediğini, taraflar arasında başka bir borç ilişkisi bulunmaması olgusu karşısında ispat yükünün davalı alacaklıda olduğunu, mahkemece ispat yükü ve sunulu belgenin niteliği konusunda takdirde hataya düşüldüğünü beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK'nun 169/a maddesi kapsamında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borca itiraza ilişkindir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca borca itiraz halinde borcun olmadığını veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir....
Takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe başladığı, ödeme emrinin 25/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük sürede 28/12/2020 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür. İİK.'nın 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanması zorunludur. İİK.nın 169/a-1 maddesi gereğince borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir....
TL bedelli çekten kaynaklı olarak ... tarihinde kambiyo senedine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin icra takibinden sonradan haberi olduğunu, yasal süresi içinde icra mahkemelerine başvuramadığını, müvekkilinin takibe konu çek nedeniyle davalıya borcu bulunmadığını, davalı tarafından takibe konu edilen çek bedelinin keşideci tarafından hamil olan davalıya ödendiğini, çek bedelinin keşideci tarafından ödenmesi nedeni ile ciranta olan müvekkilinin borçtan kurtulduğunu, buna rağmen davalı tarafın kötüniyetli olarak icra takibi başlattığını, dava konusu çekin keşidecisi ve lehtarı tarafından ödeme nedeniyle takibin iptali talepli olarak açılan davanın Antalya ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin ......
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2021 NUMARASI : 2020/588 ESAS - 2021/910 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin ilgisi olmayan borçla alakalı İstanbul 1. İcra Müd. 2020/19617 esas sayılı dosyası ile Alper ONAN isimli şahıs hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkillerinin haciz baskısı altında davaya konu bonoyu düzenlemek zorunda kaldıklarını, işbu bono nedeni ile borçlu olmadıklarının tespiti için İSTANBUL 16. A.T.M. 2020/663 E....