DÖNEM GÜNLÜK BRÜT ÜCRET TEDİYE GÜN SAYISI ÖDENMESİ GEREKEN TEDİYE MİKTARI ÖDENEN TEDİYE MİKTARI TEDİYE FARKI 01/01/2019- 30/06/2019 97,56- TL 26 2,536,57- TL - 2.536,57- TL 01/07/2019- 31/12/2019 101,46- TL 26 2.638,03- TL 2.397,98- TL 240,05- TL 01/01/2020- 30/06/2020 112,23- TL 26 2.917,89- TL 1.326,00- TL 1.591,89- TL 01/07/2020- 08/10/2020 116,72- TL 13 1.517,36- TL 1.061,00- TL 456,36- TL BRÜT TEDİYE ALACAĞI 4.824,87- TL %14+1 SGK İşveren ve işsizlik payı 723,73- TL Gelir Vergisi Matrahı 4.101,13- TL Gelir Vergisi( %15 ) 615,16- TL Damga Vergisi (%0,759) 36,18- TL Kesintiler Toplamı 1.375,07- TL NET İLAVE TEDİYE ALACAĞI...
DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 27.04.2018 tarihinde davalı tarafça Irak'ın Kerbela kentinde yaptıkları hastane projesi inşaatında işçi şefi olarak çalıştırılmak üzere aylık 2.500,00 AMERİKAN DOLAR(USD) Net Maaş karşılığında FORMEN( işçi şefi) sıfatı ile işe alınıp mezkur şantiyeye gönderildiğini ve 23.06.2018 tarihine kadar yaklaşık iki ay çalıştırıldıktan sonra Türkiye'ye geri gönderildiğini ileri sürerek ihbar tazminatı ile eksik ödenen ücret, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda, davacının eksik maaş alacağı, ihbar tazminatı talebinin dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE karar verilmiştir....
Teftiş Kurulunda vergi müfettişi iken Teftiş Kurulu'nun ilga edilmesi nedeniyle vergi başmüfettişi olarak atanmış sayılmasına karar verildiği, 02/11/2011 tarih ve 281038 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 666 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ye eklenen ek 10. madde ile vergi başmüfettişleri, vergi müfettişleri ve vergi müfettiş yardımcılarının özlük haklarının yeniden düzenlendiği, davalının 02/02/2012 tarih ve 2012/50 sayılı kararla 1. kadro dereceli ve 3600 ek göstergeli vergi başmüfettişi olması nedeniyle, davalıya 15/02/2012 tarihinden itibaren 666 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ye eklenen ek 10. madde yürürlüğe girmeden önceki sisteme göre maaş ve fazla mesai ücreti ödemesi yapıldığı, ancak davacı Bakanlıkça, 666 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ye eklenen ek 10. madde hükmüne göre maaş almaya başlayanların, tekrar adı geçen mevzuattan önceki mevzuat hükümlerine göre yeniden maaş alamayacakları gerekçesiyle, davalıya 15/02/2012-15/06/2013 tarihleri arasında fazla ödenen maaş ve fazla...
İdare Mahkemesinde açtığı davada 12.10.2005 tarihli kararla kurum işleminin iptal edildiği, iptal kararı üzerine 15.03.2006 tarihinde Genel Müdürlük onayı ile müdür olarak atanmasının yapıldığı, davalının eskiden bölüm müdürü olduğunu iddia ederek bölüm müdürü olarak atamasının yapılması ve maaş farklarının ödenmesi için idare mahkemesinde dava açtığı, taleplerinin kabul edildiği, dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, davacı tarafından davalının maaş farkı alacaklarının hesap edilerek kendisine ödendiği, davacı banka tarafından kararın temyiz edilmesi üzerine Danıştay 5. Dairesince 28.12.2009 tarihli ve 2007/7072 esas, 2009/7874 karar sayılı kararla idare mahkemesi kararının davalının müdür olarak atanmasında hukuka aykırılık olmadığı, talebin reddi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, bozma üzerine İdare Mahkemesinin 24.06.2010 tarihli kararı ile davanın reddine karar verdiği, bu durumda ödenen maaş farkları sebebiyle davalı açısından sebepsiz zenginleşme olduğu anlaşılmıştır....
kaldırılması için de işçinin muvafakati alınmadığını, İş Kanunu ve Yargıtay içtihatları gereği, işçi aleyhine yapılan düzenlemeler, işçinin muvafakati alınmadan yapılamadığı, müvekkilinin elinde, maaş bordroları olmadığı için, her yıla ait ikramiye alacaklarının ayrı ayrı hesaplanması, ayrıca bakiye kıdem tazminatının tam olarak hesaplanması mümkün olmadığı maaş bordrolarının temini için davalı şirkete yapılan başvuru yapmış ancak bu başvuruya cevap verilmediği, bu sebeple ikramiye alacağı ve buna bağlı olarak ortaya çıkan kıdem tazminatı bakiye alacağının hesaplanması mümkün olmadığı, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak harca esas değer üzerinden dava ikame edildiğini, kıdem tazminatının hesaplanmasında, işçinin son brüt ücretinin hesaplamaya esas alınması gertiğini, bu kapsamda, ikramiye, prim, eğitim yardımı, yakacak yardımı, gece vardiya farkı gibi sosyal yardımların ücrete dahil edilmesi zorunlu olduğu, ayrıca 2016 yılına kadar her üç ayda bir ödenen bir maaş tutarındaki ikramiyenin...
çıktığını, bilirkişinin ödenmesi gereken 4 aylık brüt ücreti 17.192,00 TL olarak hesapladığını, müvekkili banka tarafından davacıya Temmuz 2016 bordrosunda 4298,00 TL, Ağustos 2016 bordrosunda 4298,00 TL, Eylül 2016 bordrosunda 4298,00 TL, Ekim 2016 bordrosunda ise 4298,00 TL brüt maaş ödemesi, toplam da 17.192,00 TL brüt maaş ödemesi yapıldığını, yapılan brüt maaş ödemelerinin eşit olduğunu, dosyada mevcut ilk fesihte ödenen kıdem ve ihbar tazminatının olduğu Temmuz 2016 bordrosunda davacının gelir vergisi matrahının 47.498,82 TL olduğunu, 2016 yılı gelir vergisi tarifesinde 30.000,00 TL üzerinde elde edilen ücretlerin %27 gelir vergisine tabi olduğunu, bilirkişinin hem gelir vergisini eksik hesapladığını, hem de net ödenen miktarı eksik hesapladığını, 4- Bilirkişi raporunda hesaplanan brüt ikramiye ücreti ile müvekkili banka tarafından ödenen brüt ikramiye ücretinin birebir aynı olduğunu, müvekkili bankada çalışanlara yılda 4 maaş tutarında ikramiye ödemesi yapıldığını, bu durumda aylık...
Ödemesi açıklaması ile 3.750,00 TL, Nisan Ayı Maaş Ödemesi açıklamasıyla 3.750,00 TL ödeme yapıldığını, bu tutarların davacıya elden avans olarak ödenen aylık 1.250,00 $ tutarındaki ödemelerin düşülmesi sonrasında işçinin hesabına yatırılan tutarlar olduğunu, 05.12.2012 tarihinde de Ağustos/2012 Ayı Maaş ödemesi açıklamasıyla 3.250,00 $ ödeme yapıldığını, bu tutarın davacıya elden avans olarak ödenen 1.250,00 $ tutarındaki ödemeden bakiye aylık ücret tutarı olduğunu, davalı şirket tarafından davacının banka hesabına Mart/2015 ayı Maaş ödemesi açıklamasıyla 03.04.2015 tarihinde 1.250,00 $ ve 11.08.2015 tarihinde de 2.500,00 $ ödeme yapıldığını, yatırılan toplam 3.750,00 $ tutarındaki ödemenin davacıya elden avans olarak ödenen 1.250,00 $ tutarındaki ödemenin düşülmesi sonrasında davacının bakiye aylık ücret tutarı olduğunu, davacının banka hesabına yapılan 3.750,00 $ tutarındaki ödemelerin davacıya avans olarak elden ödenen 1.2050,00 $ ödemeden bakiye aylık ücret tutarı olduğunu, davacının...
ve ihbar tazminatları ile maaş, fazla mesai, yıllık izin ve tatil çalışma ücretlerinin davalılardan tahsilini talep etmiştir....
İlk rapordaki 11.292,21 TL 'nin (net) davacıya eksik yapılan ödeme olduğunun kabulü halinde ise, davacıya yapılan 248,00 TL'lerden oluşan toplam 6.929,98 TL (net) ile protokol gereği ödenen 3.000,00 TL'nin (net) mahsubu gerekmektedir. Öte yandan, dosya içindeki belgelerin ve davacıya ait maaş ekstrelerinin incelenmesinde, davacının bir dönem Ziraat bankasından bir dönemde de İş bankasından ödemelerinin yapıldığı, bilirkişi tarafından Ziraat Bankasına yapılan ödemelerin dikkate alınmadığı bu nedenle davacının bakiye ücret alacağının bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının bordrodaki alacakları ilk raporda Ağustos 2008’den başlatılmasına rağmen, davacıya yapılan ödemeler hatalı olarak 15.01.2009 tarihinden başlatılmıştır....
B) DAVACININ ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ ALACAĞI OLUP OLMADIĞI HUSUSUNDA TARAFLAR ARASINDA İHTİLAF VARDIR ;Asgari Geçim İndiriminin ödendiğini ispat yükü işverende olup somut olayda davalı işveren asgari geçim indiriminin davacıya ödendiğine dair yazılı belge dosyaya sunmamış olup ispat yükünü yerine getirememiştir. Dosyaya celp edilen maaş hesap dökümünden de davacıya asgari geçim indiriminin ödendiğine dair açıklamaya rastlanmamıştır.Davalı işveren tarafından ödendiği kanıtlanamayan asgari geçim indirimi alacağının kabulüne karar verilmesi gerekmiş, denetime ve hüküm kurmaya elverişli 31.12.2015 tarihli bilirkişi raporunda yapılan hesap hükme esas alınarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. C) DAVACININ ÜCRET ALACAĞI OLUP OLMADIĞI HUSUSUNDA TARAFLAR ARASINDA İHTİLAF VARDIR ;4857 sayılı İş Kanununda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır....