Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tazminat-istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, tazminat davasının reddine, istirdat davasının kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 165.40.TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 1.50.TL bakiye temyiz harcının da temyiz eden davacıya yükletilmesine, 05.05.2016 tarihinde oybirliğiyle...

    10.000,00- TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit, istirdat, tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; davalı ile dava dışı.... ve.... arasında 23.05.2006 tarihli finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin bu sözleşmenin müşterek borçlu ve müteselsil kefili olduğunu, ayrıca müvekkilinin davalının alacağının temini amacıyla iki adet taşınmazı üzerinde davalı lehine ipotek tesis ettiğini ve alacağın teminatı için davalıya verilen 35 (otuz beş) adet senette de müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, sözleşme uyarınca yapılan ödemelere rağmen davalı tarafın......

      icra müdürlüğünce haczedilmediğinden istihkak davasının konusu olmadığından ve istihkak davasında ayrıca maddi manevi tazminat talebinde bulunulamayacağından alacaklı tarafın haksız ve kötüniyetli olarak haciz işlemi yaptığı da ispatlanamadığından tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      e dava tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont faiziyle ödenmesine, davacıların manevi tazminat taleplerinin reddine, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1- Davacıların temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı İngilizce kursu sözleşmesi gereği fazladan tahsil edilen paranın tahsili ile manevi tazminat istemiyle eldeki davayı açmıştır....

        Hükmü gereği dosya içerisinde mevcut dava dilekçesinden ve eklerinden davacının arabuluculuğa başvurduğuna dair hiçbir belge ve beyanın bulunmadığı görülmekle 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18 A/2 maddesi gereğince davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir. Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de davaya ilişkin harç yalnızca maddi tazminat bedeli miktarınca yatırılmış olup, manevi tazminat talepleri harçlandırılmadığından bu hususta açılmış bir dava bulunmadığı varsayılarak davalı lehine manevi tazminata ilişkin ayrıca vekalet ücret takdirine yer olmadığına karar verilmiştir....

          Şti'nin iş yerine hacze gelindiğini, haciz ve muhafaza tahdidi altında kalan müvekkili, mallarının muhafaza altına alınması halinde büyük zarar göreceği için istirdat ve maddi ve manevi tazminat hakkı saklı kalmak kaydı ile ödemek zorunda kaldığını, müvekkili şirket borçlarla ve borçlu ile ilgisinin olmadığını ispatlayan izahlar yapmasına ve iş yerinin ve malların kendisine ait olduğuna dair belgeler sunmasına rağmen haciz işlemi tatbik edildiğini, bu hacze ilişkin olarak müvekkili tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu, İstanbul Anadolu 14....

          -TL toplam tutarlı çeklerin verildiği ve bu işlemlerin taraf defterlerinde yer aldığının anlaşıldığı, davacının var olduğunu iddia ettiği ayıpları TTK.nun 25.maddesine uygun şekilde davalıya bildirmediği, bu nedenle davacının malları ayıpsız olarak teslim aldığının kabulü gerektiği, davacının maddi ve manevi tazminat talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle fazla ödemeden kaynaklanan 3.349.46.-TL alacağın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 02.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            -YTL.nin davalıdan istirdadına, manevi tazminat ile fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının talebinde haklı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 44/1. Maddesi “Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili uyuşmazlıklarda kart hamilinin tüketici olması halinde 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 22. ve 23. maddesi hükümleri uygulanır” şeklinde düzenleme öngörmüştür. Bu durumda davaya Tüketici Mahkemesi’nde ya da Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken genel mahkeme sıfatıyla yargılamanın sürdürülüp sonuçlandırılması isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemenin, manevi tazminat talebinin reddine, 964,05 YTL'nin davalılar Halkbank ve TMSF'den tahsiline dair 26.6.2007 tarihli ilk kararının tarafların temyizi sonucu dairemizce bozulması üzerine yapılan yargılama sonunda davalıların husumet itirazları reddedilerek asıl ve birleşen davanın esastan reddine karar verilmiş; hüküm davacı ve davalı Halkbank tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalı Halkbank'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde; hükmüne uyulan dairemizin 17.3.2008 tarihli bozma ilamında açıkça, Halkbank hakkındaki davanın husumet yokluğundan bahisle reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece, dairemiz bozma ilamına uyulduğuna göre bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılması zorunludur....

                UYAP Entegrasyonu