"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki istirdat ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; sayaç numaratörü ve kulak mühürleriyle oynandığından bahisle sayacının davalı idarece sökülerek muayene laboratuvarına gönderildiğini ve tespit edilen güç üzerinden kaçak tahakkuku yapılıp 2.064,30 TL lik fatura düzenlendiğini belirterek; icra baskısıyla ödediği 6.493,70 TL'nin tahsil tarihi olan 24.5.2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile, bu iş nedeniyle manevi olarak büyük zarar gördüğünden 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir....
Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK). Somut uyuşmazlıkta; mahkeme bozma öncesi kararında kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden davalı lehine 750,00 TL vekalet ücretine hükmetmiştir. Kararın temyizi aşamasında, davacının temyiz itirazları reddedilerek, davalının temyiz itirazları doğrultusunda davanın tümden reddinin gerektiği şeklinde karar bozulmakla davalı yönünden kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden kurulan vekalet ücretine ilişkin hükmün, davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşturacağı açıktır. Oysa; bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda mahkemece, kesinleşen davacının manevi tazminat talebi yönünden de davacı aleyhine "2.040,00 TL" vekalet ücretine hükmedilmiştir....
ise de yalnızca eli ürünü olmayan sözleşmeden dolayı yaşanan sıkıntı ve üzüntünün manevi zarar olarak değerlendirilemeyeceği, oluşan bir zarar varsa bunun olsa olsa sırf mal varlığı zararı olacağı, dolayısıyla Türk Borçlar Kanunun 58. maddesi ve ya 6502 sayılı yasa uyarınca manevi tazminat şartları oluşmadığı" şeklinde karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/116 E ve 2019/408 K. ( eski esas 2012/516 E ve 2014/513 K.) sayılı dosyası ile destekten yoksun kalan müvekkiller için maddi ve manevi tazminat davası açılmış bu davada hükmedilen tazminat tutarından davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduklarını, ilama istinaden, destekten yoksun kalma tazminatının tahsili için Erbaa İcra Müdürlüğünün 2015/755 E sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olup, takibe konu borç sigorta Güneş (Türkiye) Sigorta A.Ş tarafından ödendiğini, sigorta şirketinin davada, kendi payından fazlasını ödediği iddiası ile tazminat alacaklısı olan müvekkillerden rücu talebinde bulunduğunu, halbuki, Borçlar Kanunun 62/2....
-TL tahakkuka ilişkin belgeler ile varsa ödeme belgelerine, 4-10.03.2015 tarih ve 1013530 nolu kaçak elektrik tespit tutanağı üzerine yapılan tahakkuka ilişkin döküm/tahakkuk fişi ve ödeme belgelerine, 5- 10.03.2015 tarih ve 1013531 nolu kaçak elektrik tespit tutanağı üzerine yapılan tahakkuka ilişkin döküm/tahakkuk fişi ve ödeme belgelerine, 6-1926910 abone numaralı sayaç için 30.06.2015 tarih ve 67526 seri nolu sayaç mühürleme tutanağı ile 1937923 abone numaralı sayaç için 30.06.2015 tarih ve 68351 seri nolu sayaç mühürleme tutanağı ve varsa bunlara ilişkin tahakkuk ve ödeme belgelerine, rastlanılamamıştır. Sözü geçen belgelerin, dosyasına konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 10.3.2006 Nosu : 456-568 Taraflar arasındaki menfi tesbit-istirdat-tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R – Davacı vekili, davalının Tarımsal Kredi nedeni ile kefalet ilişkisinden dolayı müvekkili aleyhine takibe geçtiğini, oysa ki , müvekkilinin kefalet limitinin 6.000.000.000.-TL olmasına rağmen davalının daha yüksek bedel üzerinden takibe geçtiğini belirterek müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tesbiti ile %40 tazminata ve manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili, davacının müteselsil sorumlu olduğunu bu nedenle limit sorumluluğunun söz konusu olmadığını öne sürerek davanın reddi ile %40 tazminata hükmedilmesini istemiştir....
Esas sayılı icra takip dosyasından dolayı ise toplam takip miktarı olan 38.207,21TL BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, Davacının fazlaya dair menfi tespit talebinin REDDİNE, 2-Davacının her iki davalıya yönelik 10.000,00 TL maddi tazminat, 5.000,00 TL manevi tazminat ve 10.600,00 TL istirdat taleplerinin REDDİNE 3-Menfi Tespit Davası yönünden Alınması gereken 2.660,64 TL, Maddi Tazminat Davası Yönünden 179,90 TL, Manevi Tazminat Davası Yönünden 179,90 TL, İstirdat Davası Yönünden 179,90 TL olmak üzere toplam 3.200,34 TL nispi karar ve ilam harcından davacı taraftan peşin harç olarak alınan 1.380,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.819,94 TL harcın davalı temlik alan ... A.Ş'den alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA, -Davacı tarafından yatırılan 840,80 TL harcın davalı temlik alan ......
SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı ... ... vekili, davacı iddialarını kabul etmediklerini müvekkilinin davacının arkaşı olduğunu, davacının milletvekili olmak için çaba sarfettiği dönemde ihtiyacı olan ekenomik desteği kendi gücü çerçevesinde sağladığını ve takip konusu senedin kendisine bu nedenle verildiğini, icra dosyası ve senet aslı incelendiğinde görüleceği üzere takip konusu senedin geçerli bir kambiyo senedi olduğunu, davacı yanın imza dışındaki kayıtların sonradan doldurulduğu savının da gerçek dışı olduğunu, itirazların yazılı belgeye dayanması gerektiğini, davacı tarafın manevi tazminat taleplerinin yersiz olduğunu, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu bildirerek davanın reddine, %40'dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir....
nin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, Davacının maddi tazminat talebine istinaden; -Bu karar nedeniyle maddi tazminat davası nedeniyle alınması gerekli 80,70 TL harç ile manevi tazminat davası nedeniyle alınması gerekli 80,70 TL harç toplamı 161,40 TL harcın peşin alınan 1.782,00 TL'den çıkartılarak 1.620,60 TL'nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine, -Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 9.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, -Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, -Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE, Davacının manevi tazminat talebine istinaden; -Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Dair, davacı karşı davalı vekili Av. ..., Davalı karşı davacı...
Nişanın bozulması, doğal olarak taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratır ve menfaat ihlaline neden olur. Ancak sırf, nişanın bozulmasından dolayı duyulan üzüntü ve hayal kırıklığına uğranılmış olması manevi tazminata hükmedilmesi için yeterli değildir. Doğal olan üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Zira, manevi tazminata karar verilebilmesi için istemde bulunan nişanlının kişisel haklarının fahiş olarak zarara uğramış olması gerekir. Bu fahiş zararın somut olay ve nedenlere dayanılarak ispat edilmesi gerekir....