Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tarafından 08.01.2014 tarihinde 5.000-TL üzerinden harcı ikmal edilerek ve fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak istirdat davası açılmıştır. Her ne kadar 6100 sayılı HMK'nun 107. maddesinde belirsiz alacak davası düzenlenmiş ise de, belirsiz alacak davası, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tüm ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde açılabilir (HMK madde 107-1). Aksi halde belirsiz alacak davası açılamaz öte yandan, talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz(HMK.madde 109/2). Alacak miktarının tartışmasız veya açıkça belirli olduğu hallerde belirsiz alacak veya kısmi dava açılmasında alacaklının hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava şartlarındadır. (HMK madde 114/4). Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir....

    Somut olayda, icra takibinde genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesine dayalı olarak toplam 29.228,02 TL. alacak yanında bireysel kredi kartından kaynaklanan 4.350,45 TL. alacağın da tahsili istenilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere alacağın varlığı ve miktarı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından Mahkemece bu durumda bireysel kredi kartından doğacak alacak yönünden takibin iptali gerekirken şikayetin tümden reddi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 7.3.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Bu durumda, davalı bankanın, konut kredi sözleşmesi kapsamındaki alacağı yanında bireysel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacakları için de taşınmazın satış bedelinden pay alabileceğinin kabulü gerekir. Nitekim, Dairemiz bozma ilamında, sadece kredi kartından kaynaklı alacağın ipotek kapsamında olmadığı belirtilmiş olup, bozma ile oluşan usuli müktesap hakka da aykırı olarak, hüküm tesisi doğru olmamıştır. O halde, mahkemece, bilirkişiden alınacak ek raporla, davalı bankanın, kredi kartından kaynaklı alacağı dışında, konut kredisinden ve bireysel kredi sözleşmelerinden kaynaklı bakiye alacaklarının, satış tarihi itibariyle ulaştığı tutarlar belirlenerek, sıra cetvelinden alacağı payın tespit edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından dava dışı ... arasında imzalanan genel kredi ve gayrinakdi kredi sözleşmesini davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, dava dışı asıl borçluya kullandırılan kredi borçlarının ödenmemesi üzerinde asıl borçlu ve davalılar aleyhine başlatılan takibe davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini belirterek davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına, müvekkili lehine %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., kredi sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olduğunu, kredi borcunun 2005 senesinde ödenerek bitirildiğini, kredi kartından kaynaklanan borç ile ilgisinin bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Davalı ..., kredi kartı borcuna kefil olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....

          . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında akdedilen Bankacılık Hizmet Sözleşmesi gereği davalıya kredi kartı kullandırıldığını, kredi kartı harcamalarından dolayı ödenmeyen borcun tahsili için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini, takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            kesinti tarihlerinden itibaren TTK 9. maddesi gereği iadesini, davalı bankanın müvekkilini ticari kredi kartından Haberci Paket Ücreti adı altında kesintiler yapıldığını, müvekkilinin herhangi bir talebi olmadığının açık olduğunu, davalı bankanın müvekkilinin talebini ispat ile yükümlü olduğunu, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10,00 TL'sinin kesinti tarihlerinden itibaren TTK 9. maddesi gereği iadesini, davalı bankanın müvekkilinin ticari kredi kartından 24.04.2017 Tarihinde 185,59 TL, yine 14.03.2018 tarihinde 500,59 TL, 22.05.2018 tarihinde 399,26 TL ve 14.06.2018 tarihinde 166,95 TL toplam 1.066,60 TL Taksitli Nakit Avans Ücreti adı altında kesintiler yaptığını, 2014 Yılından sonra Ticari veya bireysel Kredi Kartı farketmeksizin kredi kartlarından nakit çekimlerde nakit avans ücreti tahsil edilebileceğini, taksitli nakit avans kullanımı esnasında herhangi bir ücret tahsil edilemeyeceği açık olduğunu, davalı bankanın müvekkilinin kredi kartından taksitli nakit...

              - K A R A R - Davacı vekili, davalı-borçlunun 29.07.1997 tarihli kredi kartı sözleşmesinin "Üyenin Fiilini Taahhüt Sözleşmesi" başlıklı kısmı uyarınca borçtan sorumlu olduğu halde kredi kartından doğan borcunu ödememesi üzerine hakkında başlatılan ilamsız icra takibine itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, sözleşmede kefil olunan miktarın yazılı olmadığını, bu sebeple borcun tamamına itiraz ettiğini ileri sürmüş, 22.02.2011 tarihli duruşmadaki beyanında ise asıl borçlu ...'a kefil olduğunu, üyenin fiilin taahhüt sözleşmesini imzalamadığını, davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir....

                Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; kredi kartı sözleşmesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını savunmuş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Diyarbakır 1. Tüketici Mahkemesi “…dava konusu olayda da taraflar arasındaki ihtilafın davacı banka ile dava dışı 3. şahıs arasında düzenlendiği iddia edilen kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacak tutarlarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğu, ancak taraflar arasında akdedilen kredi kartı sözleşmesinde davalının imzasının olmadığı iddiası karşısında davacının 6502 sayılı Yasa kapsamında taraflar arasında tüketici işleminin olmadığı” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesi; “…taraflar arasındaki ilişki; kredi kartı kullanımından kaynaklı alacak talebi olduğu, bu işlemin tüketici işlemi olduğu” gerekçesiyle, karşı görevsizlik kararı vererek, dosyayı Diyarbakır 1. Tüketici Mahkemesine göndermiştir....

                - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında kredi kartı sözleşmesi imzalandığını, kart borcunun ödenmediğini, davalıya ihtarname gönderildiğini, alacağın tahsili için başlatılan takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporlarına göre, taraflar arasında kredi kartı sözleşmesi imzalandığı, kredi hesabının kat edildiğini bildirir ihtarnamenin davalının bildirdiği adrese tebliğ edilmediği, bu durumda temerrüt şartlarının oluşmadığı, davalının takibe temerrüt faizi yönünden itiraz ettiği gerekçesiyle davanın reddine, itiraz edilen kısım yönünden takibin iptaline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, kredi kartından kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....

                  ; toplam 19.097,01 TL alacağın, f) ------ numaralı ticari kredi kartından kaynaklanan 15.174,49 TL asıl alacak, 4.110,14 TL faiz ve 205,50 TL ------ olmak üzere; toplam 19,490,13 TL alacağın, g) ------- numaralı çek kredisinden kaynaklanan 1.000 TL asıl alacak, 111,58 TL faiz ve 5,58 TL ----- olmak üzere; toplam 1.117,16 TL alacağın, h)----- numaralı çek kredisinden kaynaklanan 1.000 TL asıl alacak, 118,08 TL faiz ve 5,90 TL ------olmak üzere; toplam 1.123,98 TL alacağın, ı) ------- numaralı çek kredisinden kaynaklanan 1.000 TL asıl alacak, 68,25 TL faiz ve 341 TL ------- olmak üzere; toplam 1.071,66 TL alacak ile takip tarihinden itibaren a) ------- numaralı borçlu cari hesap kredisi için; 263.592,80 TL, b) --------- numaralı taksitli kredi için; 31.420,98 TL, c) ------numaralı taksitli kredi için; 2.469,66 TL, d) -------numaralı taksitli kredi için; 34.095,81 TL, e) ----- numaralı çek kredisi için; 1.000 TL, f) -------numaralı çek kredisi için; 1.000 TL, g) ------- numaralı çek kredisi...

                    UYAP Entegrasyonu