İcra Müdürlüğünün 2013/1518 esas sayılı dosyasında 82.122,49 TL asıl alacak, 41.617,46 TL işlemiş faiz, 2.080,83 TL BSMV, 593,18 TL masraf olmak üzere toplam 126.413,96 TL nakit alacak ve 8.360,00 TL gayri nakdi alacak yönünden borçlu bulunmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının borçlu bulunmadığı kısmın dava tarihi itibari ile ve ödemeler tenzil edilerek tespit edilmesi nedeniyle istirdat taleplerinin reddine ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı, davalı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan icra takibinden dolayı borçlu bulunmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkin olup, yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak somut olayda, icra takibinin 24.01.2013 tarihinde başladığı ve takip kesinleştikten sonra davacı/borçlunun mal varlığından takip dosyasına tahsilatlar yapıldığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih : 16.10.2009 Nosu : 241-1431 - K A R A R - Uyuşmazlık kredi kartı kefili olan davacının istirdat istemine ilişkin olup, davacının sıfatına ve ilişkinin bireysel kredi sözleşmesinden kaynaklanmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 21.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, kasko ... sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davalı ... şirketi tarafından açılan istirdat davasının kesinleşme tarihi olan 06.12.2013 tarihinden önce huzurdaki dava açılmış olup davanın hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle reddedilmesi doğru değil ise de; takipsizlik kararı, hasar dosyası, istirdat davası birlikte değerlendirildiğinde aracın sigortalının alacaklısı tarafından alıkonulduğunun hırsızlık rizikosunun ispat edilememiş olmasına göre sonucu itibarıyla doğru olan kararın değişik bu gerekçeyle onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın HUMK'nun 438/9.maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 10.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aksine, ihtiyati hacze konu her alacağın, kural olarak İİK’nın 264’üncü maddesi kapsamında itirazın kaldırılmasına veya itirazın iptali davasına ya da açılacak bir menfi tespit veya istirdat davasına konu olması kanunda öngörülen bir olasılıktır. İcra ve İflâs Kanunu'nun 257’nci maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz isteyebilir. Somut olayda Vakıflar Bankası’nın, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan hesabı 13/05/2008 tarihinde kat ederek borcun muaccel hâle geldiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu nedenle ihtiyati haciz talebi yerindedir. Mahkemece, müteselsil kefillerin, kefalet borçlarından dolayı teminat verilip verilmediği üzerinde durularak, varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile talebin reddinde isabet görülmemiştir....
Uyuşmazlık, davacının takip tarihi itibarıyla davalıdan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağı bulunup bulunmadığı, davalının imzası bulunmayan genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredi ile davalının imzası bulunan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmesi durumunda davalının imzası bulunmayan genel kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredi borcundan sorumlu olup olmadığı, sorum olması halinde davacının takip tarihi itibarıyla alacak miktarı, davalının takibe itirazının haklı olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır....
Davacı 23/02/2006 tarihli 50000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzalamış olup Kahramanmaraş 4. İcra Dairesi'nin 2010/6965 Esas sayılı icra takibinin kefil olduğu sözleşme dışında başka bir genel kredi sözleşmesinden doğduğunu iddia etmektedir. Genel Kredi Sözleşmesi; ileride birden fazla kredi ilişkisine girmek isteyen banka ve müşterisi arasında akdedilen ve münferit kredi sözleşmelerine ilişkin temel ilkeleri düzenleyerek sürecin genel çerçevesini çizen ve ayrıca münferit kredi sözleşmelerinin akdedilmesiyle uygulanabilecek olan isimsiz bir çerçeve sözleşmedir. Çerçeve sözleşme, ön sözleşmenin aksine tarafların ileride bir sözleşme yapmaları taahhüdünü içermeyen, ancak sözleşme yaparlarsa uygulama alanı bulacak olan kuralları belirleyen bir sözleşme niteliğindedir. Kefilin, genel kredi sözleşmesi kapsamında kullanılan krediler yönünden ayrıca sözleşme imzalamasına gerek bulunmamaktadır. Somut olayda davacının, davalı ile dava dışı Demirözler Ltd....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat-itirazın iptali istemine ilişkin davada Kayseri Asliye Ticaret ve Kayseri Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, karşı dava kredi kartı sözleşmesine dayalı istirdat ve itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.12.2003 gün ve 2003/1999-410 sayılı kararı ile uyuşmazlığın banka kredi kartı borcundan kaynaklandığı gerekçesiyle, dosyanın gönderildiği tüketici mahkemesinin, 09.02.2007 gün ve 2005/98-2007/26 sayılı kararı ile 5464 Sayılı Yasanın 44/2. maddesi uyarınca genel mahkemenin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararları verilmiştir....
Uyuşmazlığın ipoteğin fekki için genel kredi sözleşmesinin bakiye borcunun kapattırılmasının haklı olup olmadığı, haklı ise bu yönde fazla tahsilat yapılıp yapılmadığı hususlarının çözüme kavuşturulmasıyla giderileceği, bankanın genel kredi sözleşmesinden kaynaklı bakiye borcu kapattırma yönündeki davranışının haklı olduğu ve fakat davacıdan iki kalemde fazla tahsilat yapıldığı anlaşıldığından bu tutarların iadesinin gerektiği sonucuna varılarak neticeten davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
yeni kredi sözleşmesi uyarınca borçlu olmadıkları gibi talep edilen alacağın da imzanın bulunmadığı yeni kredi sözleşmesinden kaynaklandığını ileri sürerek davalıya borçlu olunmadığının tespitine, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Esas sayılı dosyası, Diyarbakır Arabuluculuk Bürosu'nun ..... sayılı arabuluculuk son tutanağı, genel kredi sözleşmesi, ihtarname ile tüm dosya kapsamı ve sair evraklar hep birlikte incelenmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, taraflar arasında imzalanan Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Taraflar arasındaki ihtilafın, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan Diyarbakır ..... İcra Müdürlüğünün ...... esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Dava ve cevap dilekçesi, icra takip dosyası ile tüm dosya kapsamına göre; Davacı tarafından genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine Diyarbakır ..... İcra Müdürlüğü'nün ........