Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacı borçlunun İİK.’nun 33/a maddesine dayanarak menfi tespit davası açmasının yasal olanak olmadığını, davacı borçlunun İİK.’nun 33/ son hükmüne göre menfi tespit istemi değil, borcu ödedikten sonra İİK.’nun 72. maddesi uyarınca istirdat davası açabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, aleyhinde bonoya dayalı olarak yapılan icra takibine karşı borçlu olmadığının tespitine dayalı olarak İİK.’nun 72. maddesine göre iş bu davayı açmıştır. İİK.’nun 72. maddeye dayalı olarak açılan davalarda alacaklı veya borçlunun takip hukukuna ilişkin itirazları değil, borcun varlığına yönelik itirazlar incelenerek değerlendirilir. Somut olayda davalı alacaklı tarafından icra takibinin 1 yıl süre ile takipsiz bırakılmasının ve daha sonra yenilenmesinin borcun varlığı ile bir ilgisi olmayıp, icra hukukuna yönelik bir uyuşmazlıktır....

    Bu zarar herhalde (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez. (Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./15.md.) yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir....

      İİK.’nun 72/6 maddesi hükmünde “Borçlu menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.” Ne varki davacı vekili, 20.9.2006 tarihli celsedeki imzalı beyanında “ …bizim talebimiz sadece borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinden ibarettir. İstirdat talebimiz yoktur” demiştir. Ödeme ile yasa gereği istirdata dönüşen davanın usulen menfi tesbit davası olarak görülmesine imkan bulunup bulunmadığı ve davacının açıklanan beyanı üzerinde yeterince durulup irdelenmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

        Pamukova Asliye Hukuk (Tüketici mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince, istirdat davalarında yetkili mahkeme HMK m.6/1 uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesi ve İİK m.72/son uyarınca icra takibinin yapıldığı yer mahkemesidir.Yasal düzenleme, ifade edildiği şekilde olmasına karşın, istirdat davalarında kesin yetki söz konusu değildir ve HMK m. 116/1-a uyarınca "Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı"nın, ilk itiraz olarak cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekmektedir.Davacı HMK'nın 19/2'inci maddesine uygun olarak cevap dilekçesiyle yetki itirazında bulunmuştur ve birden fazla yetkili mahkeme bulunması sebebiyle seçtiği mahkemeyi İstanbul Tüketici Mahkemesi olarak, usulüne uygun şekilde mahkemeye bildirmişolup davalının yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir. İstanbul 3....

          Mahkemece toplanan deliller ve alınan Adli Tıp Raporu doğrultusunda, icra takiplerine konu bonolardaki imzanın davacının eli mahsulü olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne davacı tarafından .....İcra Müdürlüğünün .... takip sayılı dosyasına en son ödemesinin 12/02/2007 tarihi olup davacının İcra İflas Kanununun 72/7 maddesindeki bir yıllık hak düşürücü süreyi geçirmiş olduğundan istirdat davasının reddine, davacının Kırıkkale 4.İcra Müdürlüğünün 2008/1649 takip sayılı dosyası yönünden takibe dayanak bonolardan ötürü borçlu bulunmadığının tespitine, takipten ötürü davacının davalıya elden yapmış olduğu 3.000,00 TL ödemenin davalıdan alınarak davacıya iadesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle istirdat davasının İİK.'...

            İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyası ile adi iflas takibi başlattığını, davalı tarafa iflas ödeme emri gönderildiğini ve tebliğ edildiğini, davalı şirketin söz konusu ödeme emri tebliğine rağmen herhangi bir ödemede bulunmadığı gibi herhangi bir itirazda da bulunmadığını, İİK md. 177 gereğince borcunu ödemeyen davalı şirketin iflasına karar verilmesi gerektiğini belirterek İİK 177. md. hükümleri gereğince iflas talebinin kabulü ile davalı/borçlu ...'nin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, 2004 sayılı İİK'nun 177 vd. maddesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılmış iflas talebine ilişkindir. Davalı borçlu ...'nin dosyada mevcut sicil kayıtlarından ticaret sicilde kayıtlı adresinin "...Mah. ...sokak No:.. Bağcılar/İstanbul" olduğu anlaşılmıştır. İİK 154/son maddesine göre iflas davasının, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde açılması gerekmekte olup, bu husus kamu düzenine ilişkin olup, emredici niteliktedir....

              Bilirkişi düzenlediği ayrıntılı ve gerekçeli raporu ile; ----- kapatılması talebine ilişkin nihai raporu ile müflise ait ----- üzerinde yapılan inceleme sonucu, Mahkemenin kabulü halinde, ----- işlemler incelendiğinde, İİK md 254 uyarınca------oluştuğu,-----yasaya uygun şekilde yürütüldüğü, ----------başkaca mal kalmadığından, alacağını alamayan alacaklılara ----- düzenlenerek verildiği, bu aşamadan sonra yapılacak başkaca ----- kalmadığından----- İİK 254 md gereğince kapatılmasına karar verilmesinin uygun olacağı rapor edilmiştir. Bilirkişi raporu alınmış olduğundan ve rapor içeriğine göre iflasın kapatılmasına bir sakınca bulunmadığı anlaşıldığından talebinin kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “menfi tespit ve istirdat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Bolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı ...'un menfi tespit isteminin kabulüne, istirdat isteminin kısmen kabulüne, davacı ...'un menfi tespit isteminin kısmen kabulüne, istirdat isteminin reddine dair verilen 15.11.2012 gün ve 2011/15 E., 2012/280 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....

                    (İİK. md 165) İflasın açıldığı zamanda müflisin haczi kabil bütün malları hangi yerde bulunursa bulunsun bir masa teşkil eder ve alacakların ödenmesine tahsis olunur. (İİK md. 184) Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ancak alacaklarının ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir. (İİK. md 194) İflas masası ile ilgili davalarda taraf müflis değil iflas masasıdır. İflastan önce müflis tarafından veya müflise karşı açılmış olan hukuk davalarına iflas masası tarafından devam edilmesine karar verilirse, müflisin bu davalardaki taraf sıfatı son bulur, bu davaları takip yetkisi masanın kanuni temsilcisine aittir. İflas tasfiyesinde basit tasfiye usulü (İİK. md 218) uygulanması halinde iflas dairesine tebligat yapılabilirse de, adi tasfiye usulünün (İİK. md 219) uygulanması halinde tebligatın iflas idare memurlarına yapılması gerekir . Zira iflas masasının kanuni mümessili iflas idaresidir....

                      UYAP Entegrasyonu