Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in açtığı istihkak davasının kabulüne, davalı vergi idaresinin açtığı davanın görevden reddine karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, 6183 Sayılı Yasa'ya dayalı olarak yapılan takipteki istihkak ve istihkak iddiasının reddi davasına ilişkindir. Bir önceki bozma ilamında belirtildiği üzere, 6183 Sayılı...nun 68.maddesinin 1.fıkrası hükmüne göre "istihkak davalarına bakmaya haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu mahal mahkemesi yetkilidir." Buradaki "mahkeme" sözcüğünden maksat asliye hukuk ve sulh hukuk mahkemesidir. Anılan madde hükmüne göre 6183 Sayılı Yasa uyarınca tahsil dairesince yapılan hacizler nedeniyle aynı yasanın 66 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davaları dava değerine göre asliye hukuk ve sulh hukuk mahkemelerinde görülür. Bu nedenlerle davalı-davacı idare tarafından açılan davada görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykıdır....

    Takip dosyası incelendiğinde; alacaklı ... tarafından ... hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı, 29.05.2012 tarihinde haczedilen menkuller ile ilgili 3. kişi ..i. tarafından istihkak iddiasında bulunulduğu ve ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/386 esas sayılı dosyasında istihkak davası açıldığı, 30.12.2013 tarihinde 3. kişinin açtığı istihkak davasının reddine karar verilmesi üzerine, 03.02.2014 tarihinde 3. kişi tarafından icra müdürlüğüne başvurularak istihkak davasının reddi kararının tehir-i icra talepli temyiz edildiğinden bahisle satışın durdurulmasını, dosyaya sunulacak olan teminat mektubunun kabulü ile taraflarına mehil vesikası verilmesini istediği, icranın geri bırakılmasını temin için verilen teminat mektubunun sunulması üzerine istihkak davası kararı yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklının teminat mektubunun paraya çevrilmesi yönündeki taleplerinin icra müdürlüğü tarafından reddedildiği görülmektedir....

      Hatta davalı istihkak iddia eden şirket takip kapsamında ilk haczin yapıldığı 24/08/2017 tarihinden de sonra kurulmuştur. Burada hatırlatılmalıdır ki bu ilk haciz tarihinde, istihkak iddia eden şirket yetkilisi Arzu Balcı'nın yetkilisi olduğu Mona şirketi tarafından istihkak iddiasında bulunulmuş, gerçekleşen süreçte Mona şirketi ile borçlu şirket arasında organik bağ bulunduğu tespit edilerek Mona şirketinin istihkak iddiası İzmir 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/605 E. - 2018/700 K. sayılı kararı ile reddedilmiş ve bu karar istinaf incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Ayrıca borçlu şirketin bir başka borcu nedeniyle İzmir 3. İcra Müdürlüğünün 2019/323 Tal. sayılı dosyası kapsamında 22/01/2019 tarihinde yine "Karacaoğlan Mah., Bornova Cad., No:9- 5 D Bornova/İzmir" adresine hacze gidildiği, bu haciz sırasında da T8 yetkilisi Arzu Balcı'nın istihkak iddiasında bulunduğu, anılan bu dosyanın alacaklısı tarafından açılan istihkak iddiasının reddi davasının, İzmir 1....

      İİK’nin 99. maddesinde: “Haczedilen şey, borçlunun elinde olmayıp da üzerinde mülkiyet veya diğer bir ayni hak iddia eden üçüncü kişi nezdinde bulunursa, … İcra müdürü, üçüncü kişi aleyhine İcra Mahkemesinde istihkak davası açması için alacaklıya yedi gün süre verir. Bu süre içinde İcra Mahkemesine istihkak davası açılmaz ise üçüncü kişinin iddiası kabul edilmiş sayılır…” düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre İİK’nin 99. maddesinin uygulanmasına yönelik müdürlük kararının hukuki sonuç doğurmaya elverişli olabilmesi için, üçüncü kişi aleyhine İcra Mahkemesinde istihkak davası açması için alacaklıya yedi gün süre verilmesi ve dava açmazsa üçüncü kişinin istihkak iddiasını kabul etmiş sayılacağı ihtaratının yapılması şartlarının bir arada bulunması gerekir....

      Kişi şirketin çalışanı olduğunu iddia eden Yalçın Erol tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu, şirket çalışanı tarafından yapılan istihkak iddiasının geçersiz olmasına rağmen haczin İİK'nun 99. Maddesine göre yapıldığını ve kendilerine dava açmak üzere süre verildiğini, borçlu şirket ile istihkak iddiacısı şirketin hakim ortağının Nafi Ağaoğlu olması nedeniyle her iki şirket arasında organik bağ bulunduğunu ve haciz adresindeki iş yerinin duvarında asılı olan Mersin Büyükşehir Belediyesi geçiş yolu izin belgesi'nin borçlu şirket adına olduğunun tespit edildiğini, mülkiyet karinesinin borçlu lehine olduğunu belirterek haczin İİK'nun 97/a maddesine göre yapılmış sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Haciz tarihinden bir gün sonra 3. Kişi şirket yetkilisi tarafından istihkak iddiasında bulunulmuş ise de bu istihkak iddiası nedeniyle istihkak prosedürünün işletilmesi gerektiği, haciz sırasında 3....

      İ.İ.K'nun 96/3.maddesi hükmüne göre, "istihkak iddiası yapıldığı veya istihkak davası açıldığı tarihte, istihkak davacısı ile birlikte oturan kimseler aynı anda malın haczedildiğini öğrenmiş sayılmaları" gerekir. Aynı madde de "haczin yapıldığını öğrenen 3.kişinin 7 gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybedeceği" öngörülmüştür. Dava konusu haczi aynı gün öğrendiği kabul edilen davacı 3.kişi İ.İ.K'nun 96.maddesinde yazılı 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde 22.10.2008 günü davasını açtığından, taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken "süre yönünden reddine" karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

        Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. 1-Dava konusu ilk haciz 16.02.2010 tarihinde, davacı şirketin çalışanı ... huzurunda yapılmış ve 103 davetiyesi kendisine bırakılmıştır. Anılan şahıs, davacı şirketin temsilcisi olmadığından ileri sürdüğü istihkak iddiası geçersiz olup İİK'nun 97/3 fıkrası 2.cümlesi gereği haczi aynı gün öğrendiği halde süresinde istihkak iddiasında bulunulmadığından bu hacze yönelik davanın süresinde olmadığı sabit olduğundan davacının 16.02.2010 tarihli hacizle ilgili davanın reddine yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu ikinci haciz 28.06.2010 tarihinde yapılmış ve 01.07.2010 tarihinde davacı 3.kişi tarafından icra müdürlüğüne verilen dilekçe ile istihkak iddiasında bulunmuştur. 7 günlük sürede verilen bu istihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir....

          Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir Dava konusu taşınır mallar 06.06.2006 tarihinde davacıların huzurunda haczedilmiş ve haciz sırasında istihkak iddiasında bulunmuş ve davalı alacaklı istihkak iddiasına itiraz etmiştir. İstihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir. İstihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğünce İİK. nun 97/1 maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olamayacağından 3.kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödenmesine kadar açılabilir. Prosedür Işletilmişse icra mahkemesince verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davasını açabilir.(İİK.97/6 )Somut olayda prosedür işletilmiş ve icra mahkemesince takibin devamına ilişkin olarak verilen 13.06.2006 tarihli karar davacıya tebliğ edilmeden 19.06.2006 tarihinde açılmıştır....

            Dava, alacaklının İİK’nun 99 maddesine dayalı olarak açtığı 3.kişinin istihkak iddiasının reddi davasına ilişkindir. Dava konusu taşınır mallar 29.12.2008 tarihinde davalı 3.kişinin huzurunda haczedilmiş, haciz sırasında haczedilen mallar hakkında istihkak iddiasında bulunulmuş ve davalı alacaklı istihkak iddiasına itiraz etmiştir. İstihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir. İstihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğünce İİK. nun 97/1 maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olamayacağından 3.kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar açılabilir. Prosedür işletilmişse icra mahkemesince verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davasını açabilir.(İİK.97/6) Ancak bu süre içerisinde davanın alacaklı tarafından açılmasını engelleyen yasal bir düzenleme bulunmadığından, alacaklı tarafından da bu dava açılabilir....

              -TL dışındaki mahcuzları kiracı sıfatı ile elinde bulundurduğunu belirterek,kiracılık hakkına dayalı olarak istihkak iddiasında bulunmaktadır. Kiracılık ilişkisinden doğan kişisel haklar sözleşmenin tarafı olmayan kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden üçüncü kişinin istihkak iddiası dinlenemez. Bu nedenle hacze konu para dışındaki mahcuzlara yönelik istihkak iddiasının, üçüncü kişinin taraf sıfatı taşımaması nedeni ile reddi gerektiğinin dikkate alınmaması hatalı olmuştur. Diğer yandan haciz, ödeme emrinin tebliğ edildiği yerde ve borçlunun huzurunda yapılmıştır. Davacı şirket yetkilisi ile borçlu arasında baba oğul ilişkisi vardır ve borçlu, davacının dayandığı kira sözleşmesini kefil olarak imzalamıştır. Ayrıca borçlu vekili aracılığı ile sunduğu 10.03.2008 tarihli borca itiraz dilekçesinde, haczin yapıldığı hamamın sahibi olduğu yönünde beyanda bulunmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu