Her ne kadar 12.12.2014 tarihli haciz tutanağında, üçüncü kişinin 04.07.2014 tarihli hacizdeki istihkak iddiasından vazgeçtiği yazılı ise de, tutanakta üçüncü kişinin imzası bulunmadığı gibi, üçüncü kişi açtığı iş bu dava ile de istihkak iddiasında ısrar etmektedir. O halde Mahkemece, taraf delilleri toplanarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, istihkak iddiası ile ilgili deliller toplanmadan, davanın esasına ilişkin hiçbir değerlendirme ve gerekçe belirtilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....
Her ne kadar 12.12.2014 tarihli haciz tutanağında, üçüncü kişinin 04.07.2014 tarihli hacizdeki istihkak iddiasından vazgeçtiği yazılı ise de, tutanakta üçüncü kişinin imzası bulunmadığı gibi, üçüncü kişi açtığı iş bu dava ile de istihkak iddiasında ısrar etmektedir. O halde Mahkemece, taraf delilleri toplanarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, istihkak iddiası ile ilgili deliller toplanmadan, davanın esasına ilişkin hiçbir değerlendirme ve gerekçe belirtilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....
nun 96. ve onu izleyen maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. İ.İ.K.nun 97/10 maddesi hükmüne göre, istihkak davası sonuçlanmadan hacizli mal paraya çevrilirse, mahkeme hakimi satış bedelinin yargılamanın sonuna kadar alacaklıya ödenmemesi veya teminat karşılığı veya teminatsız olarak ödenmesi konusunda karar vermek zorundadır. Yasanın bu hükmünden, mahkeme hakiminin paranın ödenmiş veya ödenmemiş 2010/5335 2010/11380 olmasına bakmaksızın istihkak davasına devam ederek sonuçlandırılması gerektiği anlamı çıkmaktadır. Yargıtay’ın yerleşmiş ve oturmuş içtihatları da bu yoldadır....
Hükümeti’nin yaptığı masrafların İflas Masası tarafından karşılanmadığını ve bunun üzerine yapılan ihalede mülkiyetin kendilerine geçtiğini, tamir için gemiyi Türkiye’ye getirdiklerinde seferden men kararı verildiğini, belirterek yasaya aykırı bu kararın kaldırılmasına karar verilmesi istemi ile istihkak davasının kabulüne karar verilmesi isteminde bulunmuştur. Somut olayda üçüncü kişi İİK’nun 228. vd. maddeleri gereğince istihkak davasını açmıştır. Yargıtay yüksek 12. Hukuk Dairesi 11.06.2013 gün, 2013/18612-21967 sayılı kararı ile dava türünü istihkak olarak kabul etmiş ve dosyayı Dairemize göndermiştir. Bununla birlikte 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu'nun 26.01.2009 tarih ve 1 sayılı kararında Yargıtay 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı 3.kişiler vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, Denizli 5.İcra Müdürlüğü'nün 2010/8799 sayılı takip dosyasında haczedilen menkullerin borçluya ait olduğunu, takibin işçi alacağına dayandığını, müvekkilinin uzun yıllar çalıştığı işyerinde haciz yapıldığını, istihkak iddia eden şirket ve borçlu şirket ortaklarının akraba olduğunu, aralarında muvazaalı işletme devri bulunduğunu, istihkak iddia edenlerin haciz adresine ilişkin işyeri açma ve çalıştırma ruhsatlarının bulunmadığını ileri sürerek 3.kişilerin istihkak iddialarının reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK.nun 96.vd. maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir. İcra Mahkemesince haciz 3.kişi ...'ın huzurunda yapılmış olmasına karşın istihkak davasının haciz tarihinden itibaren 7 günlük yasal süre geçtdikten sonra açılmış olduğu gerekçesiyle süre yönünden reddine karar verilmiştir. 13.10.2011 tarihinde yapılan taşınır mal haciz sırasında hazır bulunan davacı 3.kişi, haczedilen malların borçluya ait olmadığını beyan etmek suretiyle istihkak iddiasında bulunmuştur. Yasal süresi içinde yapılan bu istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilmiştir. Alacaklı istihkak iddasına karşı çıktığından icra müdürlüğünce İİK.nun 97.maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Bu prosedür işletilmediği sürece 3.kişi davasını hacizli mal satılarak bedelinin alacaklıya ödrenmesine kadar açabilir....
Uyuşmazlık alacaklının, İİK'nun 99.maddesine dayalı olarak açtığı 3.kişilerin istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. Dava konusu haciz 03.05.2011 tarihinde borçlu eşi huzurunda yapılmış ve dava dışı ... lehine istihkak iddiasında bulunulmuş, icra müdürü alacaklı vekiline İİK'nun 99.maddesine göre 7 günlük dava açma süresi vermiştir. Davacı alacaklı davayı 7 günlük süreden sonra 13.05.2011 tarihinde açmıştır. Öte yandan davalı 3.kişi olarak gösterilen ... İşci, kendi lehine bir istihkak iddiası bulunmayıp dava dışı damadı ... lehine istihkak iddiasında bulunduğundan davanın anılan şahıs aleyhine açılması gerekirken Mazaffer İşçi aleyhine açılmasıda hatalı olmuştur. Bu durumda, mahkemece davanın süreden ve husumetten reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar vermesi usul ve yasaya aykıdır....
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (üçüncü kişi) vekili, Bakırköy 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/3279 Esas sayılı dosyasında yazılan talimat uyarınca, İstanbul 6. İcra Müdürlüğü’nün 2008/117 Talimat sayılı dosyasında 25.03.2008 günlü haczin yapıldığı iş yeri ile mahcuzların davacıya ait olduğunu, borçlu ile ilgisinin bulunmadığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı (alacaklı) vekili, haczin borçlunun huzurunda yapıldığını,bu sırada davacının iş yerine gelerek istihkak iddiasında bulunduğunu, ileri sürdüğü istihkak iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
KARŞI OY Dava, 3.kişi tarafından, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 96 vd. maddelerine dayalı olarak açılmış istihkak davasıdır. Hacizden doğan istihkak davası açılabilmesi için gereken koşullardan biri de, hukuken geçerli bir haczin bulunmasıdır. Bir başka ifadeyle, “haciz” olarak nitelendirilebilecek bir icra işlemi yoksa kural olarak, istihkak davasından söz etmek mümkün değildir. Dolayısıyla, istihkak prosedürünün tatbik edilebilmesi için, icra dairesi tarafından borçluya ait olduğu gerekçesiyle bir malın haczedilmiş olması gerekir. Denilebilir ki, bir haczin bulunması zorunluluğu, istihkak iddiasının ve davasının adeta varlık nedenidir. Zira, bu dava borçluya değil, üçüncü kişilere ait olan mallara haciz koyma olgusundan kaynaklanmaktadır. Haciz yoksa, istihkak iddiası ve davası da söz konusu olamaz” (K.Aslan, age., s.235 vd.; A.Güneren, age., s.373 vd.)....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, haciz tutanağından da anlaşılacağı gibi, Gülhan Koca isimli çalışanın şirket yetkilisi olduğunu ve imza yetkisine sahip olduğunu belirterek, istihkak iddiasında bulunduğunu, haciz tutanağında da bu kişinin şirket yetkilisi olarak yazdığını, bu kişinin iş yeri devri olduğunu yalanladığını ve 3. kişi olarak istihkak iddiasında bulunduğunu, itirazları üzerine icra memurunun bu durumda kesinleşmiş yerel mahkeme ilamını tanımayıp, İİK'nın 99. maddesine göre haciz yaptığını, istinaf veya temyiz yoluna başvurmanın icrayı durdurmayacağını, istihkak iddiası üzerine istihkak davası açılması için 7 günlük süre verdiğini, istihkak iddiası yapıldığından ve şirketin müteselsilen sorumluluktan kaynaklı borçlu sıfatı olması nedeniyle istihkak iddiasını kaldırmak amacıyla, icra memurunun verdiği 7 günlük sürede bu davanın açıldığını, istihkak iddiasının kaldırılmasının müvekkilinin hukuki yararına olduğunu,...