İstihkak iddiası tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, icra takip dosyası ve haciz tutanağı incelendiğinde; üçüncü kişi ya da onun adına temsilcisi, vekili vb. yetkili bir kişinin istihkak iddiasında bulunmadığı, kim olduğu haciz ve dosya kapsamından tespit edilemeyen İsmail Fedakar isimli kişi tarafından Özgür Fedakar adına istihkak iddiasında bulunduğu, icra müdürünün üçüncü kişiye istihkak iddiasında bulunma olanağını tanımadan doğrudan İİK’nun 99. maddesini uygulayarak alacaklı tarafa dava açması konusunda 7 gün süre verdiği anlaşılmaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/403E-2020/1287K sayılı kararı ile geçerli istihkak iddiası bulunmadığından 02.03.2020 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına verilmiş ise de; hacizden sonra süresi içerisinde istihkak iddiasında bulunan şirket vekili tarafından 05.03.2020 tarihli dilekçe ile istihkak iddiasına ilişkin beyanda bulunulduğundan, istihkak iddiası geçerli bir istihkak iddiası olduğundan iddianın geçersiz olduğuna ilişkin davacı vekilinin iddiası yerinde bulunmamıştır. Ödeme emrinin haciz adresinde tebliğ edilmediği, haciz sırasında borçlunun hazır olmadığı, haciz mahallinde borçlu şirketlere ait belge bulunmadığı, haciz adresinin istihkak iddiasında bulunan şirketin sicil adresi olduğu görülmekle mülkiyet karinesi istihkak iddiasında bulunan şirket lehine olduğundan aksinin alacaklı tarafından ispatı gerekir....
hareket ettikleri, sunulan delillerin de istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olmadığı gerekçesiyle üçüncü şahsın istihkak iddiasının reddine karar verilmiştir....
İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise, ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, davaya hacze yönelik olarak Mc Carthy Mobilya San. Tic. Ltd. Şti adına şirket çalışanı davacı T1 tarafından istihkak iddiasında bulunulduğu anlaşılmaktadır. Haciz tarihi itibariyle Mc Carthy Mobilya San. Tic. Ltd. Şti'nin yetkilisi ise Ceylan Özbek'tir. Haciz tarihinden itibaren Mc Carthy Mobilya San. Tic. Ltd. Şti adına bu şirket yetkilisi tarafından İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış başkaca bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkemece süresinde yapılmış usule uygun bir istihkak iddiası olmadığından, davanın ön koşul yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi yerindedir....
Ancak dava dilekçesinde istihkak iddia eden şirket olarak yer alan 0681710741 vergi kimlik nolu Altuntaş Kardeşler şirketi vekili sunduğu cevap dilekçesinde borçlu şirketle hiçbir ilgilerinin bulunmadığını ve herhangi bir istihkak iddiasında bulunmadıklarını beyan etmiştir. Haciz tutanağında da istihkak iddia eden şirketin ismi Altuntaş değil Altıntaş Kardeşler olarak belirtilmiştir. Bu durumda öncelikle kendisine dava yöneltilen Altuntaş şirketinin istihkak iddia eden şirket olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalı, olmadığının anlaşılması halinde istihkak iddia eden şirket belirlenerek o şirket davaya davalı olarak dahil edilmelidir. Öte yandan haciz tutanağının incelenmesinde haczedilen 3 adet konteynır için de Mehmet Güner isimli bir şahsın istihkak iddiasında bulunduğu da görülmektedir....
İcra Müdürlüğünün 2009/9730 sayılı takip dosyasından 13.4.2010 tarihinde haczerilen menkullerin borçluya ait olduğunu ileri sürerek 3. kişinin istihkak iddasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı 3. kişi, davada taraf ehliyeti bulunmadığını, işyerinin ... ... .'ne ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece haciz sırasında .... . lehine istihkak iddiasında bulunulduğu, davalının şahsi istihkak iddiasının bulunmadığı gerekçesiyle husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, dairemizin 29.3.2011 gün ve 2010/9878-2011/2806 sayılı ilamıyle haciz sırasında işyerinin kime ait olduğunun belirtilmediği, ancak ... ... 'ne ait vergi levhası sunulduğu bu haliyle alacaklı da istihkak iddiasında bulunulan kişi konusunda yanılgı yaratıldığı, davalının ... Ltd....
Davalı (borçlu) vekili, istihkak iddiasını kabul ettiklerini belirtmiştir. Mahkemece toplanan delillere göre: “davacı ve borçlu şirket arasında ortaklar itibarı ile organik bağ bulunduğu, aynı adreste faaliyet gösterdikleri,davacının istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli bir fatura sunamadığı“ gerekçesi ile şikayetin ve istihkak davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkında dayalı olarak ileri sürdüğü “istihkak” iddiasına ilişkindir. Mahkeme davayı, üçüncü kişinin istihkak iddiası olarak kabul edip, İİK’nun 97/11.maddesi uyarınca genel hükümler dahilinde basit yargılama usulünü uygulayıp, istihkak iddiasının reddine karar vermiştir. Bu durum karşısında, hüküm fıkrasında şikayetin reddine de karar verilmiş olması işin esasına etkili görülmediğinden tek başına bozma nedeni yapılmamıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar 3. kişi ve borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (alacaklı) vekili, ... İcra Müdürlüğü’nün ... Esas sayılı dosyasında yazılan talimat uyarınca ... İcra Müdürlüğü’nün 2008/318 Talimat sayılı dosyasında yapılan, 17.10.2008 günlü haciz sırasında ileri sürülen istihkak iddiasının hukuki dayanağının olmadığını, borçlu ile üçün kişi şirketler arasında adres ve ortaklar itibarı ile organik bağ bulunduğunu, alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı hareket ettiklerini belirterek davanın kabulü ile istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Davacı alacaklı 27.8.2009 tarihinde haczedilerek muhafaza altında alınan asansörün borçluya ait olduğunu ileri sürerek mahcuz üzerinde istihkak iddiasında bulunan 3.kişinin istihkak iddiasının reddini istemiştir. Bu yönüyle uyuşmazlık, İİK'nun 99. maddesine dayalı olarak açılan 3.kişinin istihkak iddiasının reddi istemiyle açılan istihkak davasına ilişkindir. İstihkak davalarına İİK.nun 97/11. maddesi hükmünce genel hükümler dairesinde ve basit yargılama usulüne uygun bakılır. Bu nedenle başvurma harcı ve takip konusu alacak ile mahcuz malın değerinden hangisi az ise o değer üzerinden 1/4 oranında peşin nisbi ilam harcı alınarak duruşma açılması, taraflara duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ olunarak, gösterecek delillerin toplanması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın şikayet olarak nitelendirilmesi suretiyle yanılgıya düşülerek dosya üzerinde inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Dava alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı olarak açtığı istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın 3.kişi elinde haczedilmesi üzerine 3.kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunmasıdır. 3.kişi tüzel kişi ise, tüzel kişilik adına istihkak iddiası tüzel kişiyi temsile yetkili organca ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi temsile yetkili olmayan kişinin, haczedilen malın şirkete ait olduğu yolundaki açıklamaları şirket adına yapılmış geçerli bir istihkak iddiası sayılamaz. Somut olayda, dava konusu 17.04.2008 tarihinde yapılan haciz sırasında ve İİK’nun 96/3.maddesinde belirtilen 7 günlük sürede davalı şirket lehine yetkili tarafından yapılmış usule uygun bir istihkak iddiası bulunmadığından, davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerekmektedir....