Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Mahkemesi 97. maddenin yerine 99. maddenin uygulanıp, uygulanmayacağını takibin taraflarının ya da 3. kişinin şikayeti üzerini değerlendirebilir. Somut olayda, üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunması ve alacaklının istihkak iddiasına itiraz etmesi nedeniyle İcra Müdürlüğü tarafından İİK'nın 96. ve 97. maddeleri uyarınca takibin taliki veya devamı hakkında karar verilmesi için dosyanın İcra Mahkemesine gönderildiği, uyuşmazlığın İİK'nın 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayete ilişkin olmadığı anlaşıldığından İİK'nın 97. maddesi uyarınca takibin devamına veya talikine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 20....

    İSTİHKAK DAVASI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 96 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 97 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda Yerel Mahkemece verilen kararın kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığı'nın yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmesi üzerine Tetkik Hakimi B. Mustafa Şimşek tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. KARAR Davacı 3. kişi tarafından İİK.'nun 96 v.d. maddelerine dayalı olarak istihkak davası açıldığı, mahkemece davanın kabulü ile birlikte davacı yararına İİK.'nun 97/15. maddesi gereğince %40 oranında tazminata karar verildiği, davalı alacaklının temyiz talebinin ise hükmün kesin olduğundan bahisle Dairemizce red edildiği anlaşılmaktadır. İİK.'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR ... 8. İcra Müdürlüğü, 2015/5087 sayılı takip dosyasında yapılan 30.03.2015 günlü hacizde, 3. kişinin istihkak iddiasında bulunduğu bildirilerek İİK’nun 96, 97. maddeleri gereğince takibin devamı ya da taliki konusunda bir karar verilmesi için icra dosyasını İcra Mahkemesi'ne göndermiştir....

        İİK.nun 96/3.maddesinde ise “Malın haczine muttali olan borçlu veya üçüncü şahıs, ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde, aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. İstihkak iddiasının yapıldığı veya istihkak davasının açıldığı tarihte istihkak müddeisi ile birlikte oturan kimseler yahut bu şahısların iş ortakları, iddianın yapıldığı tarihte veya istihkak davası 97 nci maddenin 9 uncu fıkrası gereğince açılmışsa davanın açıldığı tarihte malın haczine ıttıla kesbetmiş sayılırlar.” hükmüne yer verilmiş, aynı yasanın 97/9.maddesinde de, “Yukardaki hükümler dairesinde kendisine istihkak talebinde bulunmak imkanı verilmemiş olan üçüncü şahıs, haczedilen şey hakkında veya satılıp da bedeli henüz alacaklıya verilmemişse bedeli hakkında, hacze ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde, icra mahkemesinde istihkak davası açabilir. Aksi takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder.” hükmüne yer verilmiştir....

          Davacı vekilinin bu dilekçesi 3.kişi tarafından yapılmış istihkak iddiası niteliğindedir. Dosya kapsamından, davacı tarafın haczi daha önce öğrendiğine dair bir bilgi ve belge de bulunmadığından, İİK.nun 96/1.maddesi uyarınca geçerli olan bu beyan gereğince, yasal süresi içinde yapılan bu istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilmiştir. İcra müdürlüğünce bu beyanın alacaklı ve borçluya bildirilmesi ve istihkak iddiasına karşı itirazları olup olmadığını bildirmek üzere üç günlük süre vermesi (İİK.96/1-2) ve istihkak iddiasına karşı itiraz edilirse, İcra Müdürlüğünce İİK'nun 97.maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Bu prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olmayacağından, 3.kişi davasını hacizli mal satılarak bedelinin alacaklıya ödenmesine kadar açabilir. Prosedür işletilmişse, merci hakimliğince verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde istihkak davasını açabilir (İİK.97/6)....

            Davacı vekilinin bu dilekçesi 3.kişi tarafından yapılmış istihkak iddiası niteliğindedir. Dosya kapsamından, davacı tarafın haczi daha önce öğrendiğine dair bir bilgi ve belge de bulunmadığından, İİK.nun 96/1.maddesi uyarınca geçerli olan bu beyan gereğince, yasal süresi içinde yapılan bu istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilmiştir. İcra müdürlüğünce bu beyanın alacaklı ve borçluya bildirilmesi ve istihkak iddiasına karşı itirazları olup olmadığını bildirmek üzere üç günlük süre vermesi (İİK.96/1-2) ve istihkak iddiasına karşı itiraz edilirse, İcra Müdürlüğünce İİK'nun 97.maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Bu prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olmayacağından, 3.kişi davasını hacizli mal satılarak bedelinin alacaklıya ödenmesine kadar açabilir. Prosedür işletilmişse, merci hakimliğince verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde istihkak davasını açabilir (İİK.97/6)....

              İİK.’nun 97/3. maddesine göre “Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına (İİK.Md.97/13) karşı davacıdan 36. maddede gösterilen teminat alınır.” hükmü öngörülmüştür. Yasanın Mahkemece teminat alınarak takibin ertelenmesi kararı verilmişse, haczedilen mal veya hakka ilişkin takip işlemleri ertelenmiş sayılır. Ancak takip işlemlerinin ertelenmiş sayılması için, İİK.’nun 97/3. maddesi uyarınca alacaklının muhtemel zararı karşılığı 36. maddede gösterilen teminatın alınması zorunludur. İcra Mahkemesince takibin ertelenmesine karar vermiş olmasına karşın 3.kişiden teminat alınmasını kararlaştırmamış veya karar altına almış olsa bile bu teminat 3.kişi tarafından yatırılmamışsa, İcra Müdürlüğü takibe devam eder. Çünkü böyle bir durumda istihkak davası yüzünden alacağın tahsilinin geciktiğinden söz edilemez....

                Mahkemece, davacı 3. kişinin haciz mahallinde hazır olduğu ve istihkak iddiasında bulunduğu, dava tarihinin ise 26/08/2013 olup, davacının istihkak davasını yedi günlük süre içinde açmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karar davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Dava konusu haciz işlemi, İİK'nun 97. maddesine göre yapılmıştır. Haczin İİK'nun 97. maddeye göre yapılması halinde, istihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğü'nce İİK'nun 97/1. maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olamayacağından, 3. kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar açabilir. Prosedür işletilmişse, İcra Mahkemesi'nce verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde istihkak davası açılabilir....

                  İcra Müdürlüğü’nün 2020/488 Esas sayılı dosyasında 14.9.2020 tarihinde yapılan hacizde üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunması nedeniyle İİK'nin 96. ve 97. maddeleri uyarınca takibin taliki veya devamı hakkında karar verilmesi için dosya İcra Mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece; haciz mahallide 3.kişi şirket yetkilisinin hazır olduğu ve borçluya ait her hangi bir evrak bulunmadığı gerekçesi ile ... İcra Müdürlüğünün İİK'nın 97. maddesi uyarınca işlem yapılması yönündeki talebinin reddine, İİK'nın 99. maddesi uyarınca alacaklıya istihkak davası açmak üzere icra müdürlüğünce süre verilmesine karar verilmiş, karara karşı alacaklı istinaf yoluna başvurmuştur. ......

                    Hacizden doğan istihkak davalarını düzenleyen İİK'nin 96, 97 ve 99 maddeleriyle haczi düzenleyen İİK'nin 85/2.maddesinde istihkak davasını, haczedilen şey üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hak iddia eden kişilerin açabileceği belirtilmiştir. Buradaki mülkiyet ve rehin hakkı ifadesinin sınırlandırıcı olmadığı, diğer sınırlı ayni haklara, tapuya şerh verilerek güçlendirilmiş kişisel haklara mülkiyeti muhafaza kaydı sözleşmesi ve finansal kiralama sözleşmesinden doğan haklara, teferruata, hapis hakkı gibi haklara dayanılarak da istihkak davası açılabileceği Yargıtay uygulamasında ve öğretide kabul edilmektedir. Somut olayda ise davacı 3.kişi, anılan haklara değil, kiracılık sözleşmesinden doğan kişisel bir hakka (kiracılık hakkına) dayanarak istihkak iddiasında bulunmuştur. Kural olarak kişisel haklar istihkak davasına konu olamazlar....

                      UYAP Entegrasyonu