WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin 96. ve 97. maddeleri gereğince İcra Müdürlüğünün bu talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve istihkak iddiasıyla ilgili dosyanın alacaklı vekiline İİK'nin 99. maddesi uyarınca süre verilmek üzere iadesine karar verilmiş, karar alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiş, Mahkemece anılan kararın kesin olarak verilmiş olması sebebi ile temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. İİK'nin 97/5. maddesi “Takibin devamına dair verilen icra mahkemesi kararları kesindir.” hükmünü içerir. Anılan madde gereği takibin devamı kararı dışında verilen diğer kararlar kesin olmadığından temyiz talebinin reddine dair verilen karar kaldırılarak temyiz incelemesine geçildi....

    Dava, üçüncü kişinin İİK'nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. 2004 sayılı İİK'nun 97/10 maddesi gereğince; İstihkak davası neticelendirilmeden mahcuz mal paraya çevrilmiş bulunursa icra hakimi işbu bedelin yargılama neticesine kadar ödenmemesi veya teminat karşılığında veya halin icabına göre teminatsız derhal alacaklıya verilmesi hususunda ayrıca karar verir, hükmü bulunmaktadır. Taraflar arasında dava konusu yapılan mahcuz mallara ilişkin istihkak davasının devamı sırasında, mahcuzların ihale ile satılarak paraya çevrilmesi halinde istihkak davası İİK'nun 97/10. maddesi uyarınca satış bedeline dönüşür.Somut olayda mahcuzların ikinci ihale ile 26.01.2012 tarihinde satılarak paraya çevrildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece dava konusu mahcuzların yargılama devam ederken ihalede satılmış olduğu, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

      nin 96. ve 97. maddeleri gereğince, İcra Müdürlüğünün bu talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve istihkak iddiasıyla ilgili dosyanın alacaklı vekiline İİK'nin 99. maddesi uyarınca süre verilmek üzere iadesine karar verilmiş, karar alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiş, Mahkemece anılan kararın kesin olarak verilmiş olması sebebi ile temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. İİK'nin 97/5. maddesi, “Takibin devamına dair verilen icra mahkemesi kararları kesindir.” hükmünü içerir. Anılan madde gereği takibin devamı kararı dışında verilen diğer kararlar kesin olmadığından temyiz talebinin reddine dair verilen karar kaldırılarak temyiz incelemesine geçildi....

        Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 97/17 maddesi gereğince açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. İİK’nun 97/17 maddesinde istihkak davasına karşı, haczi yaptıran alacaklının bu kanunun 11.babı hükümlerine dayanarak gecici veya kesin aciz belgesi ibrazına mecbur olmaksızın karşılık dava olarak iptal davası açabileceği, her iki davada tarafların gösterecekleri tüm delillerin hakim tarafından serbestçe değerlendirileceği yazılıdır. Davalı alacaklı tarafından açılan tasarrufun iptali davası 25/03/2009 tarihli dilekçe ile “karşılık dava“ olarak açılmış ve aynı tarihte peşin harcı yatırılmıştır. Mahkemece,usulüne uygun olarak açılan tasarrufun iptali davası ile ilgili de delillerin toplanarak oluşacak sonuca göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı üçüncü kişiler tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2009/9852 Esas sayılı takip dosyasından, 12.11.2009 tarihinde borçlunun ikamet ettiği adreste yapılan haciz sırasında davalı 3.kişiler lehine istihkak iddiasında bulunulduğunu, dava açmak üzere kendilerine süre verildiğini belirterek İİK’nun 99.maddesi gereğince 3.kişinin istihkak iddiasının reddini istemiştir. Mahkemece, dosya üzerenden yapılan inceleme ile dava konusu haczin İİK’nun 97.maddesine göre yapıldığının kabulüne diğer taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm davalı 3.kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Somut olayda,26/03/2014 tarihinde yapılan hacizde, 3. kişinin istihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğünce, haczin İİK 96/97 maddesi uyarınca yapılmasına karar verildiği, alacaklı vekilince istihkak iddiasının kabul edilmemesi üzerine, müdürlükçe dosyanın İİK 97. maddesi uyarınca istihkak konusunda karar verilmek üzere, İcra Mahkemesine gönderildiği, Uşak İcra Hukuk Mahkemesinin 30.05.2014 tarihli 2014/127 D.İş sayılı kararı uyarınca, takibin devamına,üçüncü kişinin kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davası açmakta muhtariyetine karar verildiği,anılan mahkeme kararının icra dosyası kapsamında mevcut, PTT yazı cevabına göre 3. kişiye 14.07.2014 tarihinde tebliğ edildiği,temyize konu davanın ise 7 günlük yasal süresi içerisinde 18.07.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmakla, dosyaya kaldığı yerden devam edilip işin esasına girilerek,taraf kanıtları toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde süreden ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı...

              Mahkemece toplanan delillere göre; “borçlu ile davacının karı koca olduğu, birlikte oturdukları,eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olmasının cebri icraya engel olamayacağı, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu,dolayısıyla alacaklı yararına olduğu,ispat yükü kendisine düşen üçüncü kişinin istihkak iddiasını kanıtlayamadığı” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili ve davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava,üçüncü kişinin İİK’nun 96.vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir....

                HUMK.nun 76. maddesinin kapsadığı bu ilke ışığında uyuşmazlığın 3.kişinin istihkak davasına ilişkin olduğunun kabulü ile İİK.nun 97/11.maddesi hükmünce genel hükümler ve basit yargılama usulü uygulanarak başvurma harcı ve takip konusu alacak ile mahcuz malın değerinden hangisi az ise o değer üzerinden peşin nisbi karar harcı alınarak duruşma açılması, tarafların delillerinin toplanması gerekir. Kaldı ki, istihkak davaları İİK.nun 96. vd. maddelerince düzenlenmiş olup icra müdürlüğünce Kanunun 97.maddesi uyarınca prosedür işletilmeden önce davanın açılmasına engel bir durum olmadığı gibi görülmelerine de yasada engel bir kural bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı 3.kişi tarafından açılan bu davanın esası incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken davanın şikayet olarak görülüp duruşma açılmadan, evrak üzerinde inceleme yapılmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

                  Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. İİK’nun 96 ve 97.maddelerine göre, istihkak davası açma hakkı kural olarak, haczedilen malda mülkiyet veya rehin hakkı olduğunu ileri süren 3.kişiye aittir. (İİK’nun 96/1-97/9) Ancak, istihkak davasının yasaya konuluş amacının, haczedilen şey üzerinde, alacaklıya karşı daha üstün bir hak ileri süren kişinin hakkını korumak olduğu göz önünde tutularak, buradaki mülkiyet ve rehin sözcüklerinin sınırlandırıcı olmadığı diğer ayni haklara, tapuya şerh verilmiş kişisel haklara, finansal kiralama sözleşmesinden vs. doğan haklara dayanılarak istihkak davası açılabileceği Yargıtay kararlarında ve öğretide kabul edilmektedir. İstihkak davacısının haczedilen şey üzerinde bu nitelikte bir hakkı yoksa davacı sıfatı da yoktur....

                    Dava, 3 kişilerin İİk’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Olayların hukuksal açıdan değerlendirilmesi ve nitelendirilmesi hakime aittir. Bir uyuşmazlıkta maddi olayın taraflarca yanlış nitelendirilmesi kendilerini ve hakimi bağlamaz hakim tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olup onların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir. H.U.M.K’nun 76.maddesinin kapsadığı bu ilke ışığında uyuşmazlığın 3.kişinin istihkak davasına ilişkin olduğunun kabulü ile İİK’nun 97/11.maddesi hükmünce genel hükümler ve basit yargılama usulü uygulanarak duruşma açılması tarafların delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. Öte yandan, İİKnun 97. Maddesine göre, istihkak davaları takip alacaklısı ile istihkak iddiasına karşı çıkan borçluya yöneltilir....

                      UYAP Entegrasyonu