Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, alacaklı tarafından İİK’nun 99. maddesi uyarınca “istihkak iddiasının reddi” davası olarak açılmıştır. İİK’nun 97/13. maddesinde:”…Değişik fıkra: 09.11.1988 – 3494/11 md.) İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın (Değişik ibare: 02.07.2012–6352 S.K./19.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunur…” düzenlemesi yer almaktadır. İİK’nun 97. maddesinin 3. ve 4. fıkralarındaki düzenlemeler dikkate alındığında, alacaklı yararına gecikme tazminatına hükmedilebilmesi için istihkak iddiasının reddinin yanı sıra teminat karşılığında takibin ertelenmesi ya da satışın durdurulması kararının da bulunması gerekir. Somut olayda teminat karşılığında yediemin değişikliği kararı verilmiş olup; takibin ya da satışın durdurulması yönünde alınmış bir karar bulunmadığından gecikme tazminatına ilişkin yasal koşulların gerçekleştiği kabul edilemez....

    İstihkak davalarında İİK’nun 97/15. maddesi uyarınca üçüncü kişi lehine tazminata hükmedilebilmesi için istihkak iddiasının kabulünün yanı sıra, alacaklı ya da borçlu tarafın mahcuzların üçüncü kişiye ait olduğunu bildiği halde, kötü niyetli olarak haczin yapılmasını sağlaması gerekir. Üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmak alacaklı ve borçlu taraf için yasal bir hak olup, tek başına kötü niyet olarak değerlendirilmemesi gerekir. Diğer yandan esasa ilişkin bozma neden ve şekli de dikkate alındığında tazminata ilişkin koşulların gerçekleştiğini kabul etmek mümkün değildir. İİK’nun 97/15. maddesinde yer verilen tazminata ilişkin koşulların bulunup bulunmadığı tarafların talebi ile bağlı kalınmaksızın Mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gereken konulardandır. Bu nedenle de anılan yasal düzenlemelere aykırı verilen kararlar aleyhe bozma yasağı kuralının dışında kalır, dolayısıyla re’sen ele alınıp incelenebilir....

      İstihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğü tarafından İİK'nin 97/1 maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. İİK'nin 97/6 maddesi gereği prosedürün işletilmemesi halinde, dava açma süresi henüz başlamayacağından 3.kişi, hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar istihkak davasını açabilir. Prosedürün işletilmesi halinde ise icra mahkemesince verilecek kararın ilgiliye tefhimi veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde davanın açılması gerekir. Somut olayda, haciz 10.12.2014 tarihinde yapılmıştır. Üçüncü kişi ... haciz yerinde istihkak iddiasında bulunmuştur. İstihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğü tarafından İİK'nin 97/1 maddesindeki prosedür işletilmiş ve İcra Mahkemesince 24.12.2014 tarihinde verilen takibe devam kararı ilgiliye 23.03.2015 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen, 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 07.04.2015 tarihinde dava açılmıştır....

        Anılan hükümden de anlaşılacağı üzere, üçüncü kişinin açtığı istihkak davası nedeniyle alacaklı yararına İİK’nin 97. maddesinin 13. fıkrasında öngörülen tazminata hükmedilebilmesi için ilk şart, istihkak davasının reddine karar verilmiş olmasıdır. İstihkak davası açıldıktan sonra takipten feragat, takibin iptali, haczin kaldırılması ve temyize konu olayda olduğu gibi, borcun ödenmesi vb durumlarda davanın konusu kalmayacağından konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekir. Bu durumda da davanın esası hakkında bir karar verilmediğinden alacaklı yararına tazminata hükmedilemez. Bu bilgiler ışığında, davanın esası hakkında karar verilmemiş olmasına rağmen, Mahkemece davacı üçüncü kişi aleyhine tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir....

          İSTİHKAK 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 97 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi ve davalı alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı 3. kişi, Afyonkarahisar Üçüncü İcra Müdürlüğü'nün 2007/5048 Esas sayılı dosyasından, 21.01.2008 tarihinde kendisine ait işyerindeki malların haczed ildiğin i belirterek, İİK'nın 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, davanın süresinde açılmadığını ve icra dosyasının tarafı olmadığından kendisine husumet düşmeyeceğini ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

            Oysa ki İİK’nun 97/13. maddesinde: ““Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/11 md.) İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın (Değişik ibare :02/07/2012-6352 S.K./19.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunur. “ düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre; alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için anılan yasal düzenleme kapsamındaki tüm koşulların bir arada bulunması, buna göre üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddinin yanı sıra teminat karşılığında takibin ya da satışın ertelenmesi kararının da bulunması gerekir. Somut olayda dosyaya yatan paranın ödenmemesi yönündeki tedbir kararı verilirken İİK’nun 97/3. maddesine uygun biçimde teminat alınması kararlaştırılmamıştır. Bu nedenlerle İİK’nun 97/13. maddesi uyarınca alacaklı yararına tazminata hükmedilmesi hatalı olmuştur....

              yatırılan teminat alacaklının uğrayacağı muhtemel zararlar için olup, ilk derece mahkemesince verilen alacaklıya ödenmesi talebinin reddine ilişkin kararın da yerinde olduğu" gerekçesiyle Dairemizin 29/11/2021 tarih, 2021/2620 esas, 2021/2744 karar sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun “ Üçüncü şahsın istihkak iddiası” başlıklı 97/1. maddesi; “İstihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memuru dosyayı hemen icra mahkemesine verir....

              Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 3.şahsa ait olduğu iddia edilen şubelerin açılmasının muvazaalı olup alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik işlemler olduğu, bu nedenlerle talebin 3.kişinin istihkak iddiasının kaldırılması şeklinde kabulü gerektiği gerekçesi ile “Talebin kabulüne” ......İcra Müdürlüğü'nün 2013/11833 sayılı dosyasında 3.kişinin istihkak iddiasının kaldırılmasına, takibin devamına karar verilmiş, karar 3. kişi şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davacı 3. kişi vekilinin aşağıdaki bent dışından kalan yerinde bulunmayan sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2-İİK’nun 97. maddesi gereğince; istihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memuru dosyayı hemen icra mahkemesine verir....

                İSTİHKAK DAVASITARAF TEŞKİLİTASARRUFUN İPTALİ 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 96 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 97 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 282 ] 2004 S....

                  Mahkemece, alacaklının İcra Müdürlüğü kararının kaldırılmasına yönelik şikayet başvurusunun, Mahkemelerine ait 2013/140 Esas, 2013/265 Karar sayılı kesinleşmiş kararı ile, İcra Müdürlüğünün sehven İİK'nin 99. maddesini uyguladığı, alacaklıya süre tanıyan bu kararın iptal edildiği, somut olayda İİK'nin 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, karinenin aksini ispat yükünün davalı 3. kişiye düştüğü, üçüncü şahsın istihkak iddiası ile ilgili olarak Müdürlükçe İİK'nin 96. ve 97. maddeleri gereğince işlem yapılması gerektiği saptanmış olmakla davacı-takip alacaklısının İİK'nin 99. maddesi uyarınca dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile davacı alacaklının İİK. 99. maddesi uyarınca açmış olduğu istihkak davasının reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK'nin 99. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu