Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayete konu işlem İİK'nın 97 nci maddesi uygulamasından bağımsız olarak dikkate alındığında, haciz işleminin yapıldığı adresin borçlu adresi olmadığı, bu adreste borçluya ödeme emri tebliğ edilmediği, borçlunun haciz sırasında haciz mahalinde bulunmadığı, borçluya ait evrakın da bulunmadığı dikkate alındığında, İcra Müdürlüğünce dosyanın İİK'nın 97 nci maddesi gereğince işlem yapılmak üzere gönderilmesinin isabetsiz olduğu, muvazaa ve organik bağ iddiasının istihkak davasında değerlendirilebilecek bir husus olduğu, istihkak iddiacısının imzasının haciz tutanağında bulunmamasının tek başına İİK'nın 97 nci maddesine göre işlem yapılmasını gerektirir bir husus olmadığı, üçüncü kişi vekilinin 16.04.2021 tarihli dilekçesinde istihkak iddiasını tekrar ileri sürdüğü, bu durumda geçerli bir istihkak iddiasının da bulunduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, istinaf...

    İcra Müdürlüğü'nce haciz mahalinde borçlunun bizzat hazır bulunması bilgisayar ortamında yapılan araştırma da borçlu adına evrakların ve dosyaların bulunduğunun tutanağı derç edildiği borçlu ile istihkak iddiası sahibinin soyisimlerin aynı olduğu, aralarında organik bağ bulunduğu gerekçeleriyle İİK 97 maddesinin uygulandığı İstanbul 23. İcra Hukuk Mahkemesi 2020/395 E. 2020/319 K. sayılı kararı ile takibin devamına karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekilinin dilekçesinin incelenmesinde yukarıda anılan İcra Müdürlüğü kararının şikayet ettiği terditli olarak istihkak iddiasında bulunduğu anlaşılmıştır. Yerleşik yargıtay kararları uyarınca İcra Memur muamelesini şikayet ile istihkak davasının terditli olarak açılabileceğinin kabul edildiği, yine her ne kadar İstanbul 23....

    İcra Müdürlüğünce üçüncü kişinin istihkak iddiası üzerine İİK'nin 97. maddesi gereğince istihkak iddiası hakkında varsa itirazlarını bildirmeleri için, varaka düzenlenerek alacaklı ve borçluya tebliğe gönderilmiştir. 17.07.2014 tarihinde alacaklı vekiline istihkak iddiasına ilişkin varaka tebliğ edilmiş, alacaklı vekili yedi gün içinde davayı açmıştır. Ne var ki alacaklı vekiline istihkak iddiasının bildirilmesine yönelik tebligat usulüne uygun değildir. Bu durumda alacaklının 23.07.2014 tarihinde açtığı eldeki dava ile istihkak iddiasına itiraz ettiğinin ve itirazın sürede olduğunun kabulü gerekir. Öyle ise Mahkemece tarafların tüm delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi yerinde görülmemiştir....

      İcra Mahkemesi'nin 12.06.2014 tarih ve 2014/631-504 sayılı kararıyla takibin devamına karar verildiği, adı geçen 3. kişiler tarafından hacizli menkullerin kendilerine ait olduğundan bahisle aynı mahkemenin 2014/666 Esas sayılı dosyasından görülmekte olan istihkak davası açtıkları, bilahare, alacaklının haczedilen malların satışını talep ettiği, söz konusu istemin mahcuz menkullerle ilgili istihkak davasının henüz sonuçlanmadığı gerekçesiyle icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine alacaklının anılan karara karşı şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davası kendiliğinden takibi durdurmaz. Öte yandan, icra mahkemesince İİK'nun 97/1. maddesi uyarınca takibin devamına karar verildiği gibi halen derdest olduğu anlaşılan istihkak davası sırasında da takibin ertelenmesi yönünde verilmiş bir tedbir kararı bulunmadığı dosya kapsamıyla sabittir....

        Her ne kadar İcra Müdürlüğü'nce 02/08/2022 tarihli haciz işlemine yönelik olarak davacı T2 istihkak iddiası nedeni ile İİK 96- 97. maddesi hükmünce istihkak iddiası hususunda karar verilmek üzere dosyanın İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ise de; haciz tutanağında haczedilen menkuller belirtilmediği gibi istihkak iddiasına ilişkinde herhangi bir beyanın da geçirilmediği, başka dosyada yapılan haciz işlemine atıf yapılmak suretiyle haciz yapılmasının mümkün olmadığı, bu haliyle usulüne uygun olarak haczedilmeyen menkullere ilişkin olarak İcra Müdürlüğü'nce alınan 05/08/2022 tarihli karar hukuki sonuç doğurmayacağından söz konusu kararın kaldırılmasını istemekte de davacının hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmıştır....

        İcra Müdürlüğünün karar vermediği ve karar vermeye kanunen yetkisi bulunmadığı bir işlem hakkında takibin devamı yada durdurulması hakkında da ... İcra Dairesinin bağlı olduğu ... İcra Mahkemesinin yetkili olmadığı, takibin devamı ya da durdurulması davasını inceleme ile görevli mahkemenin de haciz kararını yazan asıl icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi olduğu, haciz kararı ... İcra Müdürlüğü tarafından yapıldığından haczin İİK.nin 97. maddesi yerine İİK.nin 99. maddesi uyarınca yapıldığına karar verme yetkisinin asıl icra dairesi olan ... İcra Dairesinde olduğu, somut olayda "İstihkak İddiası Nedeniyle Takibin Taliki Veya Devamı" davasına da ... 31. İcra Müdürlüğünün bağlı olduğu ... Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesinin bakmakla yetkili olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine, karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın yetkili ......

          İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/542 esas 2019/104 karar numaralı ilamı ile hacze konu mallara ilişkin olarak Servel Tekstil Şirketi tarafından yetkili kişi aracılığıyla da istihkak iddiasında bulunulmaması nedeniyle alacaklı vekilinin İİK'nın 99. maddesine göre istihkak davası açmada hukuki yararı olmadığı belirtilerek icra müdürlüğü kararının iptaline karar verildiği, davacı şirket tarafından da haciz tarihinden itibaren yedi günlük yasal süresi içinde geçerli bir istihkak iddiası yapılarak istihkak davası açılmadığı ve 09/10/2017 haciz tarihinden sonra 18/03/2020 tarihinde istihkak davası açması nedeniyle davanın süresinde olmadığı gerekçesiyle istihkak davasının süre yönünden reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı alacaklının yine aynı ürünlerle ilgili olarak Gebze 4....

          Dava alacaklının İİK”nun 99 maddesine dayalı olarak açtığı istihkak iddiasının reddine ilişkindir. 1. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı 3.kişi vekili ve borçlunun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2. Alacaklı tarafından İİK’nun 99. Maddesine göre açılan davalarda yasada tazminat konusunda bir düzenleme yapılmamış olmasına karşın İİK’nun 97/13 maddesindeki hükmün kıyasen uygulanacağı dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.İİK’nun 97.maddesinin 10,11,12 ve 16.fıkra hükümleri sadece 3.kişi tarafından açılacak istihkak davalarında değil alacaklının İİK’nun 99. maddesine göre açtığı istihkak davalarına da uygulanır. Alacaklı yararına %40 tazminatı düzenleyen İİK’nun 97/13 maddesi hükmü de bu nitelikte olup anılan madde koşulları mevcut ise tazminata hükmedilmelidir....

            Bu nedenle dosya kapsamına göre borçlu ile istihkak iddia eden üçüncü kişinin malı birlikte ellerinde bulundurduklarından söz edilemeyeceği, (İİK 97/a maddesi ile öngörülen karinenin işletilemeyeceği), bu haliyle İcra Müdürlüğünün hacizdeki istihkak iddiası hakkında İİK. 99 maddesi uygulanmasına yönelik işleminin yerinde olduğu" gerekçesi ile, "1- Davacının, İstanbul 26.İcra Müdürlüğü 2022/12916 esas sayılı takip dosyasından İİK 99. maddesi uyarınca verilen 15/05/2022 tarihli müdürlük kararının iptali talepli şikayetinin REDDİNE," karar verilmiştir....

            Bu düzenlemenin ve yerleşmiş Yargıtay kararlarının ışığında, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunabilecek kişilerin, borçlunun yanı sıra üçüncü kişinin vekili, müdürü, tüzel kişi ise yetkili temsilcisi, vb. kişiler olduğu söylenebilir. Üçüncü kişinin istihkak iddiası üzerine yapılacak işlemler ise İİK’nun 97/1. 99. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre istihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlunun itirazı üzerine İcra Müdürü'nün dosyayı hemen icra mahkemesine göndermesi, takibin devamı ya da taliki yönünde bir karar alması gerekir. Haczedilen şey, borçlunun elinde olmayıp da üzerinde mülkiyet veya diğer bir ayni hak iddia eden üçüncü kişi nezdinde bulunuyorsa icra müdürünün, üçüncü kişi aleyhine icra mahkemesinde istihkak davası açması için alacaklıya yedi gün süre vermesi gerekir. Bu süre içinde icra mahkemesinde istihkak davası açılmazsa üçüncü kişinin iddiası kabul edilmiş sayılır. Dava konusu hacizde hazır bulunan.... iş yerinin davalı ... Ltd....

              UYAP Entegrasyonu