Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK.nun 97/3.maddesine göre “Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına (İİK.Md.97/13) karşı davacıdan 36. maddede gösterilen teminat alınır.” hükmü öngörülmüştür. Anılan madde gereğince, mahkemece teminat alınarak takibin ertelenmesi kararı verilmişse, haczedilen mal veya hakka ilişkin takip işlemleri ertelenmiş sayılır. Ancak, takip işlemlerinin ertelenmiş sayılması için, İİK.nun 97/3. maddesi uyarınca alacaklının muhtemel zararı karşılığı 36. maddede gösterilen teminatın alınması zorunludur. İcra Mahkemesince takibin ertelenmesine karar vermiş olmasına karşın, 3.kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış veya karar altına alınmış olsa bile bu teminat 3.kişi tarafından yatırılmamışsa, İcra Müdürlüğü takibe devam eder. Çünkü böyle bir durumda istihkak davası yüzünden alacağın tahsilinin geciktiğinden söz edilemez....

    lehine yazılı istihkak beyanının icra dosyasına gönderildiğini, süresi içinde müvekkili adına yapılmış İİK'nın 99. maddesinin uygulanması gereken bir istihkak iddiası olduğunu, 14/08/2020 tarihli istihkak iddiası konulu dilekçenin incelenmediğini ve dilekçe gereğinin yerine getirilmediğini, kararın eksik araştırma ve inceleme neticesinde verildiğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

    Kazan İcra Müdürlüğünce İİK.nun 97/1 maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dosya tevdii edilen Kazan İcra Hukuk Mahkemesince " 3. kişinin istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına" karar verilmiştir. İİK.nun 97/1 maddesi gereğince icra hakimliğince yapılacak inceleme sonunda " takibin devamına veya talikine" karar verilmesi gerekirken kanunun bu hükmüne aykırı olarak " İstihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına" karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden alacaklıya geri verilmesine 13.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra Hukuk Mahkemesince 2013/366 Esas, 2013/424 Karar sayılı, Bakırköy İcra Müdürlüğünün 2011/7112 ve 2013/11550 Esas sayılı dosyaları getirtilerek İcra Müdürlüğü tarafından 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nun 96 ve 97. maddelerinde belirtilen işlemler ile istihkak iddiasına ilişkin herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı ve istihkak davasının derdest olduğu dönemde İcra İflas Kanunu'nun 97. maddesinin 8. fıkrası hükmü uyarınca satış isteme süresinin duracağı da gözetilerek istihkak iddiasının sonuçları araştırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Dava konusu mahcuzlar aynı adreste 19.05.2009’da haczedilmiş, bununla ilgili üçüncü kişinin istihkak iddiası üzerine 28.09.2009 tarihli takibin devamı kararı verilmiş, anılan karar 21.10.2009’da üçüncü kişiye TK'nun 21. maddesi uyarınca tebliğ edilmiştir. Tebliğden itibaren 7 günlük yasal hak düşürücü süresi içinde istihkak davası açılmamıştır. ........ Bu koşullarda üçüncü kişinin aynı dava konusu mahcuzlarla ilgili istihkak iddiasından vazgeçtiğinin kabulü gerekir. Dava konusu 16.05.2011 günlü hacizde de ilk hacze konu aynı eşyalar haczedildiğine göre eldeki davada üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi yerinde görülmüştür. Diğer yandan haciz tutanakları İİK’nun 8/2. maddesi gereğince aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerdendir. Haciz sırasında komşu işyeri sahibinin beyanına göre haciz adresinin borçluya ait olduğu tespit edilmiştir....

          Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. İİK'nun 96 vd. maddesine göre, borçlu tarafından 3.kişi lehine veya 3. kişi tarafından bizzat kendi lehine ya da İİK'nun 85/2 maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulunduran 3. kişiler, diğer bir 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler. Bu kişiler tarafından yasal sürede yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. İİK'nun 97/1 maddesinde öngörülen prosedürün işletilmesi halinde icra mahkemesinin takibin devamına veya ertelenmesine ilişkin kararının 3. kişiye tefhim ya da tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde istihkak davasının açılması gerekir. Bu karar tefhim veya tebliğ edilmediği takdirde hacizli mal satılıp bedeli alacaklıya ödeninceye kadar davacı 3. kişi tarafından istihkak davası açılabilir. Somut olayda, takibin devamına ve 3. kişiye dava açması için 7 günlük süre verilmesine dair ... (...)...

            Dava, üçüncü kişinin İİK'nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı üçüncü kişi vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2 -Davacı 3. kişi vekilinin tazminata ilişkin temyiz itirazlarına gelince; İİK'nun 97/13. maddesi hükmüne göre istihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın %20'sinden aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunacağı kurala bağlanmıştır. Somut olayda; Mahkemece, davalı alacaklı yararına tazminata hükmedilmişse de, Mahkemece verilen tedbir kararıyla takibin durmadığı, sadece teminat karşılığında hacze konu menkullerin 3. kişiye teslimine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

              Somut olayda teminatın yatırılmış olması nedeni ile takip durduğundan, İİK'nun değişik 97/13. maddesi gereğince, istihkak iddiası nedeniyle alacaklının tahsilde geciktiği alacak miktarı yahut mahcuz değerinden hangisi az ise, bu değer üzerinden % 20 oranında, davalı alacaklı yararına gecikme tazminatına hükmedilmesi gerekirken, gerekçesi karar yerinde tartışılmadan ve söz konusu değişiklik de gözönüne alınmadan, Yasa'da yazılı olan % 20 tazminat oranı aşılarak, % 40 oranı ile davalı alacaklı yararına tazminata hükmedilmiş olması hatalı olmuştur. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi, yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK'nun ek Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

                Şti. lehine haciz sırasında ileri sürülen istihkak iddiasına ilişkin sunulan faturaların tek başına mülkiyet iddiasını ispatlamaya yeterli olmadığı, davalı 3. kişi Şirket yetkilisinin sözlü beyanı davacı tarafından istihkak iddiası olarak değerlendirilerek, iş bu dava açılmış ise de, usulüne uygun bir istihkak iddiası olmaması nedeniyle takibin durmadığı, davacı alacaklının, takibin devam etmekte olması nedeniyle dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı, ancak kısa kararda davanın kabulüne karar verildiği değerlendirildiğinde, HMK 298/2 maddesi gereğince çelişki oluşmaması gerektiğinden davacı alacaklı vekilinin talebinin kabulü ile, üçüncü kişi Şirketin istihkak iddiasının reddine, icra takibinin devamına karar verilmiştir. Hüküm, davalı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  K A R A R 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı borçluların tüm, davacı 3.kişinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Uyuşmazlık İİK.’nun 96. ve onu izleyen maddelere dayalı 3.kişinin istihkak davasına ilişkindir. Mahkemece takibin ertelenmesine karar verilmiştir. İİK.’nun 97/3. maddesine göre “Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına (İİK.Md.97/13) karşı davacıdan 36. maddede gösterilen teminat alınır.” hükmü öngörülmüştür. Yasanın Mahkemece teminat alınarak takibin ertelenmesi kararı verilmişse, haczedilen mal veya hakka ilişkin takip işlemleri ertelenmiş sayılır. Ancak takip işlemlerinin ertelenmiş sayılması için, İİK.’nun 97/3. maddesi uyarınca alacaklının muhtemel zararı karşılığı 36. maddede gösterilen teminatın alınması zorunludur....

                    UYAP Entegrasyonu