İcra Müdürlüğü'nün 2020/7835 E. sayılı dosyasının incelemesinde, davalı T3 tarafından davalı şirket hakkında kira alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibi olduğu, takibin kesinleştiği, borçlu Raysan Yapı A.Ş. hakkında haciz kararı verildiği, icra müdürlüğünce yapılan haciz neticesinde Dijital baskı makinesinin haczedildiği, davacı üçüncü kişinin 08/03/2021 tarihinde istihkak iddiasını yazılı olarak icra müdürlüğüne sunduğu, icra müdürlüğünce alacaklı vekiline istihkak iddiasına ilişkin diyeceklerinin sorulduğu, 12/03/2021 tarihinde alacaklı vekilinin istihkak iddiasını kabul etmediğini ancak alacaklının zarara uğramaması için teminat mektubu karşılığında makine bedelinin depo edilmesine karar verilmesini talep ettiği, müdürlükçe 14/03/2021 tarihinde istihkak iddiası ve alacaklı vekilinin 12/03/2021 günlü istihkak iddiasına ilişkin cevabı kapsamında üçüncü kişinin istihkak konusu malın değeri olan 90.000,00 TL' yi dosyaya yatırması halinde istihkak iddiası konusunda karar...
Mahkemece, taraflara tebligat yapılmaksızın dosya üzerinden İİK'nun istihkak iddiası ve istihkak davalarına ilişkin 96, 97 ve 99. maddelerine göre, yetkili mahkemenin asıl takibin yapıldığı yer icra mahkemesi olduğu, yetkinin kesin yetki mahiyetinde olması nedeniyle Mahkemenin yetkisizliğine, ... 3. İcra Müdürlüğü'nün bağlı bulunduğu İcra Mahkemesi'nin yetkili olduğuna karar verilmiştir. Karar şikayet eden 3. kişi vekilince temyiz edilmiştir. HMK'nun 33. maddesi uyarınca, olayları bildirmek taraflara hukuki nitelendirmeyi yapmak ve uygulanması gerekli kanun hükmünü saptayıp, çekişmeyi gidermek hakime aittir. Somut olayda, 3. kişi vekili, hacizde, İcra Müdürlüğü'nce İİK'nun 96 ve 97. maddelerinin uygulandığını, oysa İİK'nun 99. maddesine göre işlem yapılması gerektiğini ileri sürerek, işlemlerin iptalini talep etmiştir. Talep, mahiyeti itibariyle şikayet başvurusudur....
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. İİK.nun 96 vd. maddesine göre istihkak iddiası borçlu tarafından 3.kişi lehine veya 3.kişi tarafından bizzat kendi lehine yada İİK.nun 85/2 maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulunduran kişiler, diğer bir 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler. Bu kişiler tarafından yasal sürede yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. İİK.nun 97/1 maddesinde öngörülen prosedürünün işletilmesi halinde icra mahkemesinin takibin devamına veya ertelenmesine ilişkin kararının 3. kişiye tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde istihkak davasının açılması gerekir....
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacı 3.kişinin takip borçlusundan 21.1.2008 tarihli noter satış sözleşmesi ile satın almış olduğu araç üzerine alacaklı tarafından borçlu aleyhine yapılan takip nedeniyle, 03.6.2008 tarihinde haciz konulmuş, davacı 3.kişi vekili takip dosyasına sunmuş olduğu 13.1.2010 tarihli dilekçesi ile hacizden önceki noter satış sözleşmesine dayanarak araç üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekilinin bu dilekçesi 3.kişi tarafından yapılmış istihkak iddiası niteliğindedir. Dosya kapsamından, davacı tarafın haczi daha önce öğrendiğine dair bir bilgi ve belge de bulunmadığından, İİK.nun 96/1.maddesi uyarınca geçerli olan bu beyan gereğince, yasal süresi içinde yapılan bu istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilmiştir....
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacı 3.kişinin takip borçlusundan 21.1.2008 tarihli noter satış sözleşmesi ile satın almış olduğu araç üzerine alacaklı tarafından borçlu aleyhine yapılan takip nedeniyle, 03.6.2008 tarihinde haciz konulmuş, davacı 3.kişi vekili takip dosyasına sunmuş olduğu 13.1.2010 tarihli dilekçesi ile hacizden önceki noter satış sözleşmesine dayanarak araç üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekilinin bu dilekçesi 3.kişi tarafından yapılmış istihkak iddiası niteliğindedir. Dosya kapsamından, davacı tarafın haczi daha önce öğrendiğine dair bir bilgi ve belge de bulunmadığından, İİK.nun 96/1.maddesi uyarınca geçerli olan bu beyan gereğince, yasal süresi içinde yapılan bu istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilmiştir....
Bilindiği üzere; İİK'nun 96. maddesine uygun olarak 3. kişi şirket yetkilisinin istihkak iddiası üzerine icra müdürlüğünce istihkak iddiası zapta geçirildikten sonra müdürlükçe haciz sırasında elde edilen bulgulara ve takip dosyası içeriğine göre inceleme yapılarak ve malın kimin elinde bulunduğu gözetilerek İİK'nun 99. maddesine göre alacaklıya dava açması için süre verilmeli ya da İİK'nun 97. maddesindeki prosedür uygulanmalıdır. Bir başka deyişle burada icra müdürü şekli inceleme yaparak istihkak iddiası hakkında dava açmak üzere hangi tarafa süre vermesi gerektiğine dair bir karar vermelidir....
Sayılı dosyasındaki takibin -mahcuz malların teminat olarak kabulü ile- talikine karar verildiği adreste haciz ve muhafaza işlemi yapılmadığı adresteki haciz nedeniyle davacının uğramış olduğu herhangi bir zarar ve ziyandan bahsedilmesi mümkün olmadığını, istihkak iddiası usulüne aykırı yapıldığı, istihkak iddiasında bulunan Ahmet Alataş’ın borçlu ne üçüncü kişi ne de şirketi temsile yetkili kişi olduğu kendisinin istihkak iddiasında bulunma yetkisi bulunmadığından ortada geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığını, davacı T1 ile borçlu T10'un soy isimleri aynı olduğunu, taraflar arasında muvazaalı ilişki söz konusu olduğunu, borçlunun davacı üzerinden ticari faaliyetlerini sürdürdüğünü ve bu şekilde alacaklılardan mal kaçırdığını düşündüğünü, haciz yapılan adres ile davacı tarafından sunulan vergi levhasında yazılı adres aynı olmadığını, geçersiz istihkak iddiasında bulunulmasına rağmen; söz konusu üçüncü kişi lehine yapılan istihkak iddiası geçerli kabul edilerek takibin talikine karar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı takibin talikine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- 3.kişinin istihkak iddiası üzerine İİK'nin 96 ve 97.maddesi gereği icra müdürünün takibin taliki ve devamı yönünde bir karar verilmesi istemi ile icra dosyası mahkemeye gönderilmiş, mahkemece ,dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dava konusu haczin borçlu şirketin ticaret sicil ve takip talebinde gösterilen,ödeme emrinin tebliğ edilen adresi dışında yapıldığı,3.kişi hazır olduğu ve vergi levhasının bulunması nedeni ile hacizli malların teminat olarak sayılmasına ve takibin talikine, davacı 3.kişi tarafından 7 gün içinde dava açılması için süre verilmesine karar vermiş hüküm davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Mahkememizce toplanıp değerlendirilen tüm delillerden; alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan icra takibinde, takibin kesinleşmesi üzerine haciz evresine geçildiği ve İstanbul 36. İcra Müdürlüğünün 2019/8032 esas sayılı dosyası ile borçlunun adresinde 29/03/2019 haciz işlemi gerçekleştirildiği, haciz esnasında 3. Şahıs tarafından istihkak iddiasında bulunduğu, istihkak iddisına alacaklı yanın itirazı üzerine icra müdürlüğü tarafından İİK' nun 97 maddesi gereğince İcra Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği görülmüştür....
İİK’nin 97/13. maddesi kapsamında, alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için üçüncü kişinin istihkak iddiası karşısında teminat karşılığında takibin durdurulması kararının verilmiş olması gerekir. Somut olayda dava alacaklı tarafından açılmıştır ve teminat karşılığında takibin durdurulması yönünde verilmiş bir tedbir kararı da bulunmamaktadır. Esasen anılan yasal düzenleme kapsamındaki tazminat kötü niyet değil gecikme tazminatı olarak nitelendirilebilir ve alacaklının takibin durması nedeni ile alacağına geç kavuşmasından kaynaklanan zararının karşılanması amacı ile özel olarak getirilmiş bir düzenlenmedir. Bu nedenlerle alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için aranan yasal şartların oluşmadığı dikkate alınmadan yazılı biçimde hüküm kurulması hatalı olmuştur....