Mahkemece toplanan delillere göre: “üçüncü kişi şirketin hacizden iki ay kadar önce borçlunun eski faaliyet adresinde kurulduğu, hacizde borçluya ait çok sayıda belgenin ele geçtiği, örtülü iş yeri devri bulunduğu, mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olması nedeni ile aksini ispat yükü altında bulunan üçüncü kişinin istihkak iddiasını güçlü delillerle kanıtlaması gerekirken duruşmaları dahi takip etmediği, devir gerçek kabul edilse bile BK’nun 179. maddesi gereğince işletmeyi devralan üçüncü kişinin alacaklıya karşı sorumlu olduğu “gerekçesi ile davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine ve alacaklının tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, sadece tazminat talebinin reddi yönünden davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesi uyarınca açtığı “istihkak iddiasının reddi” davası niteliğindedir....
Bu karara karşı, alacaklı ..... vekili, karar başlığında istihkak iddia eden üçüncü kişinin adının yanlış yazıldığını iddia ederek maddi hatanın düzeltilmesi amacıyla hükmün tavzihini istemiştir. Bu talep üzerine Mahkemece tesis edilen 15.08.2013 tarihli ek karar ile üçüncü şahısların iddialarının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle istihkak iddiasının reddi ile mahcuz menkuller teminat kabul edilerek takibin talikine, kararın üçüncü şahsa tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davası açmakta muhtariyetine karar verilmiştir. Ek kararı, alacaklı ..... vekili, istihkak iddia eden ..... vekili ve ..... ...... vekili temyiz etmiştir. 1- Temyize konu ek karar ile, alacaklı vekilinin tavzih dilekçesi üzerine tavzih talebine konu olan ilk karardan farklı olarak takibin talikine karar verilmek suretiyle kararda düzeltme yapılmıştır....
Dava, alacaklının İİK'nin 99. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. ...-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere,mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp,değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı .... kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ...-Davalı .... kişi vekilinin hacizli menkullerden Meksa marka hasta yataklarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davalı .... kişi cevap dilekçesinde bu mahcuzları dava dışı Vakıf Leasing Finansal Kiralama Şirketinden kiraladığını beyan ederek kiracılık sıfatına dayalı olarak istihkak iddiasında bulunmuştur....
İstihkak davasının amacı hacizli eşya ya da hak üzerinde cebri icranın devam edip etmeyeceğini belirlemektir. İstihkak davasının görülebilmesi için, geçerli ve süresinde yapılmış bir istihkak iddiasının bulunması gerekir. Borçlunun üçüncü kişi lehine, üçüncü kişinin kendi lehine, borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran üçüncü kişinin diğer bir üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunması mümkündür.(İİK'nun 96/1, 85/2) Somut olayda, ... 1.İcra Müdürlüğü'nün 2007/162 Esas sayılı 10.01.2007 tarihli takip talebi ile alacaklı .... Gıda Mad. Ltd. Şti. tarafından, borçlu... Gıda Ltd. Şti.nin “Belediye Pasajı Devrekani” adresinde 26.05.2009 tarihinde yapılan talimat haciz işleminde, haciz yerinde bulunan işyeri çalışanı...., haciz yapılan işyerinin ...'a ait olduğunu bildirip ... lehine istihkak iddiasında bulunmuştur. Adı geçen ...., lehine istihkak iddiasında bulunduğu ...'ın herhangi bir şekilde temsilcisi veya vekili değildir. Bu durumda haciz sırasında ...'...
Dava, alacaklı tarafından İİK’nun 99. maddesi uyarınca “istihkak iddiasının reddi” davası olarak açılmıştır. Dava konusu hacizde hazır bulunan ..., üçüncü kişi adına istihkak iddiasında bulunabilecek kişilerden değildir. Hacizde yer almayan üçüncü kişi, daha sonraki süreçte de istihkak iddiasında bulunmamış, duruşmaları takip etmediği için de gerçekte istihkak iddiasının bulunup bulunmadığı belirlenememiştir. Ortada geçerli bir istihkak iddiası olmadığından davacı alacaklının istihkak iddiasının reddi istemi ile dava açmakta hukuki yararı da yoktur. Ne var ki verilen karar sonucu itibarı ile doğru olduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. SONUÇ: Davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibarı ile doğru olan hükmün İİK'nun 366 ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 19.04.2012 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan güvenlik görevlisi ...’ın üçüncü kişi şirketin ortağı ya da temsil yetkilisi olmadığı,anılan şahsın,üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, ... 12.İcra Müdürlüğünün 2011/5339 sayılı dosyasından, 03.06.2011 tarihinde 3.kişi adresinde borçluya ait olana muhtelif kablonun haczedildiğini, yapılan haciz sırasında 3.kişi lehine istihkak iddiasında bulunulduğunu belirterek İİK'nun 99. maddesine dayalı olarak 3.kişinin istihkak iddiasının reddine ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı 3.kişi, haczin 3.kişi adresinde yapıldığını ve haczedilen malların tamamının 3.kişiye ait olduğunu haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, Sivas 2.İcra Müdürlüğünün 2008/447 Esas sayılı dosyasından, 28.11.2008 tarihinde borçluya ait işyerinde yapılan haciz sırasında 3.kişinin istihkak iddiasında bulunduğunu belirterek, İİK”nun 99.maddesine dayalı olarak 3.kişinin istihkak iddiasının reddi ile davasının kabulüne karar verilmesini istemişdir. Davalı 3.kişi vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece borçlu ... alacaklıdan mal kaçırma kastıyla hareket ederek işyerini davalı 3.(şahıs) ...'...
in istihkak iddiasında bulunduğunu, bunun üzerine haczin İİK'nun 99. maddesine göre yapılmasına karar verildiğini,davalı 3. kişinin istihkak iddiasının yersiz olduğunu,...'in borçlu şirketin eski yetkilisi olduğunu ve borçlu şirket adına mal alımı yaptığını,3. kişi şirketin yetkilisi ... olarak görünse de tüm işlerin ... tarafından yürütüldüğünü,yapılan işlemlerin muvazaalı olduğunu belirterek üçüncü şahsın istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece,İİK 99. maddesinde yer alan karinenen aksinin davacı alacaklı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK'nun 99.vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir....
Dava,İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir. İ.İ.K'nun 96/3. Maddesi hükmüne göre, "istihkak iddiası yapıldığı veya istihkak davası açıldığı tarihte, istihkak davacısı ile birlikte oturan kimseler aynı anda malın haczedildiğini öğrenmiş sayılmaları" gerekir. Anılan madde de "haczin yapıldığını öğrenen 3.kişinin 7 gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybedeceği" öngörülmüştür. Somut olayda, 21.07.2011 tarihli haciz borçlunun işçisi... huzurunda yapılmıştır. Bu durumda, davacı 3.kişinin hacizden bu tarihte haberdar olduğunun kabulü gerekir. Anılan şahıs 3.kişi lehine istihkak iddiasında bulunmuş ise de 3.kişinin işçisi olarak bu iddiada bulunma hakkı olmadığından yapılan beyan geçerli bir istihkak iddiası niteliğinde olmayıp hak düşürücü süreyi kesmemiştir....