Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, davacı 3.kişinin mülkiyet karinesinin aksini ispatlayamadığı gibi borçlu ve 3.kişi arasındaki ilişkinin ticari işletmenin devri niteliğinde olduğunu, BK'nun 179.maddesine göre davacının sorumluluğu bulunduğunu ayrıca borçlunu kızı olan davacı ile borçlu babanın mal kaçırma amacı ile danışıklı hareket ettiklerinden bahisle davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından yargılama giderinden sorumlu olmamaları gerektiği iddiası ile temyiz edilmiştir. Dava, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir. İ.İ.K'nun 96/3.maddesi hükmüne göre, "istihkak iddiası yapıldığı veya istihkak davası açıldığı tarihte, istihkak davacısı ile birlikte oturan kimseler aynı anda malın haczedildiğini öğrenmiş sayılmaları" gerekir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, ... İcra Müdürlüğünün 2007/622 Esas sayılı dosyasından, 02.03.2007 tarihinde davacıya ait hayvanların haczedildiğini belirterek, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, davacı 3.kişinin iddiasını ispatlayamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Mahkemece, davacı 3.kişinin dava konusu aracı hacizden önce satınalmış olmasına rağmen borcun doğumu ve aracın satış tarihleri birbirine yakın olduğundan, borçlu şirketin eski ortağı olan davacının iyi niyetinden söz edilemeyeceğinden bahisle istihkak davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ilişkindir. Davanın dayanağı takip konusu çek tarihi 01.09.2008 tarihi olup, davalı alacaklı tarafından borcun bu tarihten önce doğduğu iddia ve ispat edilmemiştir. Dava konusu aracın trafik kaydı üzerine haciz 15.12.2008 tarihinde konulmuş, davacı 3.kişi ise aracı 21.05.2008 borcun doğumundan ve hacizden önce 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası’nın 4199 sayılı Yasa ile değişik 20/d maddesine uygun olarak Noterde düzenlenen sözleşme ile satın almıştır. Davacı borçlu şirketteki hissesini yine borcun doğumundan önce 18.02.2008 tarihinde devir etmiştir....

        Hal böyle olunca, tefrik ve görevsizlikten önceki davaya konu ilk bozma kararı olan 17 Hukuk Dairesinin 2010/9594 Esas ve 2011/4178 Karar sayılı bozma ilamında “davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı aleyhindeki dava, 6183 Sayılı Yasaya dayalı istihkak istemine yönelik olup, her iki taleple ilgili davalar ayrı usullere tabi olduğundan, mahcuz mala istihkak ile ilgili talebinin tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilerek görülmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin” belirtildiği, bozma kararında iş mahkemesinin görevli olduğu yönünde her hangi bir görev bozmasının bulunmadığı dikkate alınarak, davanın iş mahkemesinde değil, genel mahkemede görülmesi gerektiğinin kabulü ile görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilip yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması, usul ve yasaya aykırı görülmüştür. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

          Dava,İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir. Kural olarak, 3.kişinin istihkak iddiasına itiraz etmeyen borçlunun istihkak dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmesi gerekmez. Çünkü, istihkak davasında asıl çekişme 3.kişi ile takip alacaklısı arasındadır.Davanın borçluya yöneltilmesi için borçlunun istihkak iddiasına karşı çıkarak haczedilen mal, hak veya alacağın kendisine ait olduğunu ileri sürerek çekişme yaratmış olması gerekir. Ancak, dava konusu haciz sırasında hazır bulunmayan ve haciz tutanağı da kendisine tebliğ olunmadığından haciz işlemine karşı çıkıp çıkmadığı anlaşılmayan borçluya da davanın yöneltilmesi gerektiği Yargıtay uygulamasında kabul edilmektedir. Somut olayda, takip alacağının borçlusu ve dava konusu aracın satışı yapan ......

            "İçtihat Metni"Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE Karar Yılı : 1998 Karar No : 621 Esas Yılı : 1997 Esas No : 5788 Karar Tarihi : 26/02/998 BAŞKA BİR MÜKELLEFİN VERGİ BORÇLARI NEDENİYLE DAVACININ MALLARINA UYGULANAN HACZİN İPTALİ İSTEMİNİN İDARİ YARGIDA DAVA KONUSU OLABİLECEĞİ İSTİHKAK İDDİASINA KARŞI ADLİ YARGIDA DAVA AÇILMASI GEREKTİĞİ GEREKÇE SİYLE DAVANIN GÖREV YÖNÜNDEN REDDEDİLMESİNİN YERİNDE OLMADIĞI HK.< 1993,1994 yıllarına ait gelir vergisi beyannamesini vermeyen ... adına takdir komisyonu kararına dayanılarak salınan gelir vergisi, ekonomik denge vergisi ve net aktif vergisinin tahsili maksadıyla ... günlü ve ... sayılı haciz işlemi tesis edilmiştir. ... Vergi Mahkemesi … sayılı kararıyla, davacının ...'...

              Mahkemece, haczin talimat yolu ile yapıldığından İİK’nun 99.madde uygulanmasına karar verme yetkisinin asıl takibin yapıldığı yer icra dairesine ait olduğu, haczi yapan icra müdürünün bu yetkisi bulunmadığından şikayetin ve istihkak davası süresinde açılmadığından bahisle istihkak davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 3.kişinin, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile şikayet istemine ilişkindir. ../... -2- 2009/4564 2009/7642 1.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına şikayet isteminin reddi yerinde olup, davacı 3.kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2. Haciz 15.10.2008 tarihinde işyerinde ve davacının işçisi huzurunda uygulanmıştır....

                Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 97/17 ve 277-280 maddesine dayalı karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1.İstihkak davası açılması halinde satış isteme sürelerinin işlemeyeceği dikkate alınmadan haczin düştüğüne karar verilmesi hatalı olmakla birlikte taraflarca bu husus temyiz edilmediği ve davacı 3.kişinin temyizinde ise bu konuda onama kararı verilmesi istendiğinden aleyhe bozma yasağı gereği bu hususda karar verilmemiştir. 2.Alacaklı İİK’nin 97/17 fıkrasına dayalı ve karşı dava olarak tasarrufun iptali davası açmıştır. Bu davanın açılması ve yargılamanın devamı iskihkak davasının varlığına bağlıdır....

                  Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : ... 35. İcra Dairesinin 2020/7706 Esas sayılı dosyasından yazılan yazı üzerine ... 3. icra müdürlüğünün 2020/1660 Tal. sayılı dosyasında 01.07.2020 tarihinde yapılan hacizde üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunması nedeniyle İİK'nin 96. ve 97. maddeleri uyarınca takibin taliki veya devamı hakkında karar verilmesi için dosya İcra Mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece; üçüncü şahısların dayandığı delillerden istihkak iddiasının haklı olabileceği kanaatiyle takibin talikine karar verilmiş, karara karşı alacaklı ve üçüncü kişi tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. ......

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, Osmaniye 2.İcra Müdürlüğünün 2009/1121 Esas sayılı dosyasından, 27.02.2009 tarihinde haczedilen yer fıstıkları üzerinde davalı 3.kişinin istihkak iddiasında bulunduğunu belirterek, İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı 3.kişi, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu, hacizli fıstıklarla ilgisi olmadığını beyan etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu