Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl davada davacılar, 68 ada 168 parsel numaralı taşınmazdaki binalarının doğalgaz ısınma sistemine tabi olduğunu, doğalgaz bağlantılarının davalı taşınmazından geçirildiğini, davalıların buna karşı çıktıklarını ileri sürerek doğalgaz boruları için mecra irtifakı tesisini istemişlerdir. Karşı dava ise, davacıların irtifak tesis edilmeden doğalgaz borusu geçirerek ayrıca yol açıp elektrik aydınlatma direkleri dikerek 68 ada 78 parsel numaralı taşınmazlarına elattıkları iddiasıyla haksız elatmanın giderilmesi ve uğradıkları zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece 17.10.2006 tarihli karar ile asıl davadaki mecra irtifakı tesisi isteminin kabulüne, karşı davanın ise elatmaya konu yerin mecra irtifakı kapsamında kaldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....

    Bu hüküm doğrultusunda, mecra hakkı tesisi istemlerini içeren davaların kabulü halinde verilecek kararlarda, yararlanan ve yükümlü taşınmazların (leh ve aleyhine) ve parsel numaraları belirtilmek suretiyle “mecra hakkı kurulmasına” denilmekle yetinilmek ve 744.maddeye göre de kurulan bu hakkın aynı maddenin son fıkrası uyarınca istem halinde tapu siciline kaydına da yer verilmeli, ayrıca ileride çıkabilecek anlaşmazlıkların önlenebilmesi için, hükümde mecra hakkının yerinin yönünün, uzunluk, derinlik ve genişliğinin, yüzölçümü olarak miktarının açıkça belirtilmesi ve yükümlü taşınmaz üzerinde kurulan mecra hakkını yukarıda belirtilen özellikleri ile gösterir bir krokinin de karara eklenmesi gerekir. Somut olayda tesisine karar verilen mecra hakkının derinliği, genişliği ve yüzölçümü açıkça belirtilmeden ve davacı parseli lehine kurulması gerekir iken davacı lehine kurulması doğru görülmemiştir....

      Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 25/01/1994 gün ve 1- 386/25 sayılı kararında açıklandığı üzere "743 sayılı Medeni Yasanın 653. maddesinde açıkça belirtildiği gibi, irtifak sözleşmesine konu edilen mecra açıkta tesis olunmuş ise, bu takdirde (sözleşmenin yapılması) ve mecranın açıktan geçirilmesiyle irtifak hakkı doğmuş olacaktır. Bu hüküm, açıktan geçen mecralarda görülebilirliğin, tapu sicilinin aleniyet fonksiyonunun yerini tutabileceği görüşünden kaynaklanmaktadır. Ancak, belirtilmek gerekir ki mecra irtifakının tescilsiz iktisabına imkan veren bu istisnai hükümle, hakkın dayanağını teşkil eden mecra irtifakı sözleşmesi veya hakka sebep teşkil eden bir diğer hukuki işlemin usulünce düzenlenmesi gerçeği bertaraf edilmiş değildir. Aksi halde, mecra irtifakının doğduğu kabul olunamaz ve taşınmazın maliki MK. 618 uyarınca tecavüzün men'ini dava edebilir. Bu ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 08.12.1978 gün ve 1/592 esas, 1077 karar sayılı ilamında da aynen vurgulanmıştır....

      Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Davacı dava dilekçesi ile, 452, 495 ve 496 parsel sayılı taşınmazların maliki olduğunu beyanla, 496 parsele kadar uzanan su yolundan davalılara ait taşınmaz üzerinden su yolu geçit hakkı ve geçit hakkı talep etmiştir. Davacı yargılama sırasında 115 parsel (eski 452) 114 parsel (495) ve 109 parsel (496) lehine talep ettiği yol (geçit) hakkı irtifak hakkı talebinden feragat etmiştir. Mahkemece, davaya 109 parsel (eski 496) lehine talep ettiği mecra (su) irtifak hakkı tesisi hususunda yargılamaya devam olunmuştur....

      Dava kaynak suyu üzerinde irtifak hakkı tesisine ilişkin olup irtifak hakkı tesisi istenen kaynak suyunun 161 ada 8 parsel sayılı taşınmazda bulunan kaynaktan çıktığı ve dolayısıyla TMK.nun 756/1. Maddesi uyarınca anılan parsel maliklerine ait olduğu yapılan keşif ve istinaf aşamasında dosya arasına getirtilen anılan taşınmazın tapu kaydı ile anlaşılmıştır. İrtifak hakkı tesisi istenen kaynağın çıktığı 161 ada 8 parsel sayılı taşınmazın dava tarihi itibariyle Gülüzar Çelenk ve Nazmiye Altunordu adına kayıtlı olduğu görülmektedir....

      Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tespiti ile davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemişti.Ancak; Dava konusu taşınmaz üzerinde tesis edilen ve bedeline hükmedilen irtifakın, irtifak hakkı olarak davalı idare lehine tapuya tesis ve tescili yerine, infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2 nolu bendindeki (LEHİNE) kelimesinden sonra gelmek üzere (İRTİFAK HAKKI) kelimelerinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 22.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İRTİFAK HAKKI KURULMASIKAMULAŞTIRMASIZ ELATMANIN ÖNLENMESİ 743 S. TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) [ Madde 653 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki kamulaştırmasız elatmanın önlenmesi ve taşınmazın eski hale getirilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; Enerji nakil hattının davacının arazisi üzerinden ve açıktan geçirilmiş olması nedeniyle elatma gününde yürürlükte bulunan 743 sayılı TMK'nın 653/şon maddesine göre, idare lehine davacı taşınmazı üzerinde irtifak hakkı kurulmuş sayılır....

          genişliğinde ve 47.95 m. boyunda 169 parsel aleyhine ve 164 parsel lehine kanalizasyon yolu geçirmek suretiyle irtifak hakkı tesis edildiği, ancak bu hususun şarta bağlanarak "Belediyece kanalizasyon kodu 164 parsele bağlandığı takdirde sona ermek üzere şartıyla" irtifak hakkının kurulduğu, bu konuda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmıştır. Somut olayda; az yukarıda açıklandığı üzere, mecra irtifak hakkı kurulmuş bulunan taşınmaza elatmanın önlenmesi ve bununla birlikte davacı taşınmazından geçirilen kanalizasyon borularının kali de istendiğine göre her iki taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Tapu kayıtlarına göre 3512 ada 11 parsel sayılı taşınmaz maliki ... davayı açmış, ancak yargılama sırasında 27.10.2007 tarihinde ölmüştür. Mirasçıları olarak eşi Seda ile çocukları ... ve ... kalmıştır. ...yalnızca kendi adına avukata vekaletname vererek davaya devam etmiştir. Çocukları ... ve ...'in davaya katılmadıkları anlaşılmaktadır....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: "Davanın KABULÜ ile, 1- 2942 sayılı Kanunun 30. maddesi uyarınca, Artvin İli, Ardanuç ilçesi Aşağıırmaklar Köyünde bulunan 119 ada 23 parsel sayılı taşınmazın 299,16 m²'si üzerinde kurulması istenen müstakil ve daimi irtifak hakkı, 113,83 m²’si üzerinde 3 yıl süre için kurulması istenen geçici irtifak hakkı ve aynı yer 119 ada 75 parsel sayılı taşınmazın 377,63 m²'si üzerinde kurulması istenen müstakil ve daimi irtifak hakkı, 152,66 m²’si üzerinde 3 yıl süre için kurulması istenen geçici irtifak hakkı toplam bedelinin 22.812,94- TL olarak TESPİTİNE, 2- Davacı BOTAŞ lehine, dava konusu 119 ada 23 parselin, 02/04/2019 tarihli fen bilirkişi raporuna Ek-1 krokide kırmızı boyalı olarak (IR) rumuzuyla gösterilen 299,16 m² alanındaki kısmı üzerine MÜSTAKİL VE DAİMİ İRTİFAK HAKKI; Ek-1 krokide mavi boyalı olarak (IR) rumuzuyla gösterilen 113,83 m²’si üzerinde 3 yıllık GEÇİCİ İRTİFAK HAKKI TESİSİNE ve TAPUYA TESCİLİNE, Davacı BOTAŞ lehine, dava konusu 119...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.03.2014 gününde verilen dilekçe ile tapudaki irtifak hakkının mecra hakkı olarak tespit ve tescili talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 03.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu