Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; 1-Mahkemece hükme esas alınan 29.03.2012 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda dava konusu taşınmazın m² değeri 0,79 TL olarak tespit edildiği halde, mülkiyeti kamulaştırılan 4360,53 m² lik pig istasyonu yerinin kamulaştırma bedelinin tespitinde bulunan 0,79 TL/m² yerine maddi hata sonucu 0,45 TL/m² değeri ile çarpım yapılmak suretiyle kamulaştırma bedelinin eksik hesaplanmış olması, 2-Bozma öncesi belirlenen ve bankaya yatırılan bedel ile bozma sonrası hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş mevduat faiziyle birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerektiği halde, yatırılan bedelin halen bankada olup olmadığı da araştırılmadan salt fazla yatırılan bedelin iadesi için T.C. ... Bankası ... Şubesine müzekkere yazılmasına şeklinde hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın yol olarak terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 6. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/402 E. - 2017/393 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın yol olarak terkini istemine ilişkindir....

      Köyü 1433, 1571, 1574, 1704, 1788 ve 2210 parsel sayılı taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davacı idare ve davalılardan ... Turizm ve İnşaat Sanayi Dış Ticaret AŞ vekillerinin aşağıdaki bentler kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-Kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değeri belirlenirken Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre % 5 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması gerekirken, bu oranın % 6 olarak kabulü ile eksik bedel tespiti 2-Dava konusu 1571 ve 1574 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtladında TEİAŞ lehine daimi irtifak şerhi bulunmaktadır. Önceki irtifak hakkı nedeniyle taşınmazların değerinde meydana gelecek değer düşüklüğü oranı tespit edilip, indirilmeden ve gerekçesi de gösterilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....

        Ancak; Bozma öncesi hüküm altına alınan irtifak bedeli daha yüksek olduğundan fazla ödenen irtifak bedelin idareye iadesi gerektiğinin düşünülmemesi , Doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 2 nolu bendinin sonuna (fazla ödenen irtifak bedelinin davacıya iadesine) ibaresinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 06/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı ile 1435,91 TL karşılığında acele el konulduğunu, bu bedelin son derece düşük olduğunu, irtifak tesis edilen taşınmazın bedelinin 15.000 TL olduğunu belirterek öncelikle müvekkiline ait taşınmaz üzerinde davalı ... lehine tesis edilen irtifak hakkının terkinine karar verilmesini, bu taleplerinin yerinde görülmediği takdirde fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla dava konusu taşınmaz bedeli olan 15.000 TL nin 22.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dosya arasına alınan tüm bilgi, belgeler ve özellikle kamulaştırmla evrakı ile tapu kaydı incelendiğinde davaya konu taşınmaz üzerine 13.09.2011 tarihinde dava dışı ... lehine irtifak şerhi konulduğu, ancak davanın ise lehine irtifak tesis edilmeyen ... aleyhine açıldığı anlaşılmaktadır....

            Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/11/2016 gün ve 2015/418 Esas, 2016/438 sayılı Kararının, HMK'nın 355/(1)-b-2 maddeleri uyarınca kaldırılmasına, davanın kabulü ile ... ili, ... ilçesi, Sakarya Mahallesi, 283 ada, 15 No'lu parsel üzerinde davalı lehine görünen irtifak hakkı şerhinin bedelsiz olarak terkinine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, 283 ada 15 parsel sayılı taşınmazdan geçen enerji nakil hattının deplase edilmesi nedeniyle söz konusu irtifak hakkının terkini istemine ilişkindir. Somut olayda, mahkemece yapılan 30.09.2016 tarihli keşif sonucu alınan 03.10.2016 tarihli harita mühendisi raporunda dava konusu irtifak hakkının konusu olan enerji nakil hattının fiili zeminde bulunmadığı tespit edilmiştir. Dosya içerisinde bulunan 22.03.1968 tarihli resmi belge içeriğinden dava konusu taşınmazın geldisi olan 283 ada 14 parsel sayılı taşınmazda dava konusu irtifak hakkının bedeli ödenmek suretiyle tesis edildiği anlaşılmıştır....

              Ancak; 1) Taşınmaz üzerinde bulunan irtifak hakkından kaynaklanan değer düşüklüğü belirlenip, taşınmazın bedelinden indirilmesi için bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile fazla bedel tespiti, 2) Dava konusu taşınmazın acele el koyma kararından sonra davalı adına bankaya bloke edilen bedelin, tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsup edilerek fark bedelin ödenmesine karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde sadece tespit edilen kamulaştırma bedelinin karara yazılması, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                dört aylık sürenin dolduğu tarihi takip eden 08.09.2013 gününden karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerektiği halde, faiz başlangıç tarihinin hüküm fıkrasında açıkça gösterilemeyerek infazda tereddüte yol açılması, Doğru olmadığı gibi; 4)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden, Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının ......ye irad kaydedilmesine, 07/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü; - K A R A R - Dava, üzerinde irtifak hakkı tesis edilen taşınmazdaki enerji nakil hattının sökülmesi üzerine taşınmazın tapu kaydındaki irtifak hakkı terkini karşılığında idarece takdir edilen ve davacı tarafından ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesince HMKnın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....

                    Ancak; Az yukarıda sözü edildiği üzere dayanılan sözleşme geçersiz olduğundan, bu sözleşmeye dayanılarak tescil istenemez ise de, geçersiz sözleşme nedeniyle verilenlerin sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca iadesi talep edilebilir. Sözleşmede yazılı bedel 37.500.000 TL’dir. Somut uyuşmazlıkta davacıya bu bedelin aynen iadesi halinde adalet duygularının zedeleneceği, diğer taraf yararına adil olmayan sonuç yaratılacağı açıktır. Bu bakımdan davacıya iadesi gereken bedelin sözleşme tarihinden dava tarihine kadar yöntemince güncelleştirilerek bulunması ve bulunacak o bedelin hüküm altına alınması gerekir. Ne var ki, bilirkişiler güncelleştirme metoduna uygun hesaplama yapmamış, devremülk hakkının dava tarihindeki rayiç tutarını bularak sonuca ulaşmıştır. Mahkemece güncelleştirilmiş bedel yerine yöntemince yapılmayan hesaplamadaki değerin benimsenip, hüküm altına alındığından karar bozulmalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu