(IV)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. “ hükmü yer almaktadır. 310. maddede , “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir” denilmiş olup, 311. madde ise, “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” denilmektedir. Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı vekili 31/01/2023 tarihli dava dilekçesi ile iş bu davayı açmış olsa da, 16/02/2023 tarihli dilekçesi ile açmış oldukları davadan feragat ettiklerini, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini bildirdiği, anlaşılmakla HMK'nun 310. ve 311. maddelerine göre; feragatın hüküm kesinleşmeden her zaman yapılabileceği gibi feragat beyanının kesin hükmün hukuki neticelerini doğurduğu ve feragat beyanının işin niteliğine göre kamu düzenine aykırı olmadıkça geçerli bulunduğu, yine feragatın gerçekleşmesi halinde oturum beklenmeden karar verilebileceği (Bkz. Halil Kılıç- 6100 Sayılı HMK 2....
Uyuşmazlığın çözümlenmesinde öncelikle ilke olarak, feragat beyanının nasıl olması gerektiği üzerinde durulmalıdır. 04.02.2011 tarihinde yayımlanarak 01.10.2011 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda ise; "davadan feragat" başlıklı 307/1. Maddesinde; "Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir." şeklinde tanımlanmaktadır. Aynı Kanun'un 309/1. Maddesinde; "Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. "; 311/1. maddesinde ise: "Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hallerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir." hükümlerine yer verilmiştir....
Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir." davacı tarafın dilekçesinin yasaya uygun olarak feragat beyanı olduğu ve tek taraflı davayı sona erdiren taraf işlemi niteliğinde bulunduğundan mahkemeye ulaştığında hukuki sonuç doğurmaktadır. Mahkememizin önceki kararının davacı vekilince İstinaf edilmesi üzerine ... 5. Hukuk Dairesinin 2023/... Esas ve 2023/......
İş Mahkemesinin 2015/154 Esas sayılı dosyasının şekli anlamda kesinleşmesine neden olan, vekaleten ileri sürülen feragat beyanının irade sakatlığı nedeniyle sakat olduğunu, 6100 Sayılı HMK nın "feragatin ve kabulün sonuçları" kenar başlıklı 311....
Ne var ki, davacı, şizofren hastası olduğunu belirterek kararı temyiz ettiğine göre; HMK'nın 311. maddesinin "İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir." şeklindeki ikinci cümlesi gözetilerek davacının feragat dilekçesinin serbest irade ürünü olup olmadığı hususunun incelenebilmesi ve sonucuna göre bir karar verilebilmesi için hüküm bozulmalıdır. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenle yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
nın 307. maddesinde, "Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. “ denilmiş, Aynı sayılı yasanın 309. maddesinde ise, “(I)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (II)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (III)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (IV)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. “ hükmü yer almaktadır. 310. maddede , “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir” denilmiş olup, 311. madde ise, “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” denilmektedir....
Ne var ki, davacı, feragat dilekçesinin iradesi yanıltılarak alındığını ileri sürerek kararı temyiz ettiğine göre; HMK'nın 311. maddesinin "İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir." şeklindeki ikinci cümlesi gözetilerek davacının feragat dilekçesinin serbest irade ürünü olup olmadığı hususunun incelenebilmesi ve sonucuna göre bir karar verilebilmesi için hüküm bozulmalıdır. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenle yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir." hükümlerine yer verilmiştir. Dava yoluyla bir hak talebinde bulunulabilmesi için, o hakkın maddi hukuk bakımından mevcut olması gerekir; hiç var olmayan veya başlangıçta var olmakla birlikte feragat nedeniyle bizzat hak sahibi tarafından ortadan kaldırılan (böylece, borçlu yönünden söndürülen) bir hak için, usul hukukunun kurum ve kuralları kullanılarak talepte bulunulması mümkün değildir. Feragat, davayı sona erdiren kesin bir usul işlemidir. Feragatten dönülmesi ve mülga HUMK.nun 83.maddesi ve HMK.nun 176.maddesine göre, ıslah yolu ile feragatin hükümsüz kılınması olanaksız ise de, irade bozukluğu hallerinde feragat ve kabulün iptali istenebilir Öte yandan, feragat yalnız mevcut davadan değil, o dava ile istenen haktan da vazgeçme anlamına gelmektedir. Davadan feragat neticesinde, feragate konu hak tamamen düşer ve artık bir daha dava konusu yapılamaz ....
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 309.maddesi’nde feragat ve kabulün karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı, kayıtsız ve şartsız olması gerektiği düzenlenmiş, yine aynı kanunun 311. maddesinde ise feragat ve kabul kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı ve irade bozukluğu hallerinde feragatin iptali istenebileceği düzenlenmiştir. Bir başka deyişle feragat beyanı yapılmakla birlikte kesin hükmün sonuçlarını doğurur ve geri alınamaz. Bu beyanın irade bozukluğu içinde verildiğinin ispatı bunu iddia eden davacı yandadır. Davacı soyut beyanı dışında sunduğu delillerle feragatin irade bozukluğu içinde gerçekleştiğini kanıtlayamamıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Davacı 12/10/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat etmiştir. HMK'nun 307. maddesinde "Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir." aynı kanunun 309. maddesinde "Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.", 310. maddesinde "Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.", 311. maddesinde ise "Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir." düzenlemesi yer almaktadır....