Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle dava konusu emre yazılı senedin davacı tüketici yönünden geçersiz olup, yalnızca tüketici yönünden iptal edildiğinin anlaşılmasına göre davacının yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle icra dosyasının davalı yönünden iptal edildiğinin anlaşılmasına göre, yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2.017,81 TL kalan harcın temyiz edenden alınmasına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Menfi tespit istemine konu ilamlı icra takibinin zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil davası sonucu verilmiş ve Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiş olan mahkeme kararına dayanmasına göre, kararın temyiz incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesi'ne ait olup, 6723 sayılı ... Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 29/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketicinin açtığı menfi tespit ve sözleşmenin iptali istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece, davanın arabuluculuk dava şartı nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Dosya içeriği, yerel mahkeme gerekçesine, özellikle de 6502 sayılı TKHK'nın 73/A maddesi ile dava şartı arabuluculuk kapsamında kalmayan uyuşmazlıkların istisna olarak sayılmış olmasına ve menfi tespit davalarının bu istisnalar içinde düzenlenmediğinin anlaşılmasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        "...Mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre, zayi nedeniyle iptal davasının hamilin senetten kaynaklanan haklarını korumasına ve haklarını temin etmesine yönelik olduğu, ilgili maddeden tahsil ettiği seneti kaybeden hamilin bu dava açacağı anlamı çıkmadığı, dava hasımsız dava niteliğinde olduğundan, 3. kişiler açısından kesin hüküm doğurmadığından, mahkemece iptal kararı verilse dahi yasal çerçevede seneti elinde bulunduran kişi keşideci, lehtar veya kendisinden önceki cirantalara müracaat edebileceği, alınan iptal kararının senetten kaynaklanan meşru hamilin haklarını sona erdirmeyeceği, ayrıca iptal kararı verilmemiş olması da, davacıyı ileride gerçekleşmesi muhtemel haksız takipte menfi tespit davası açmasına engel olmayacağı, yasa koyucunun iptal davasına gerek duymasının en önemli nedeninin iptal kararı sonrası hakkın hamil tarafından senetsiz tahsilini veya yeni bir senet düzenlenmesini sağlamak olduğu ve iyi niyetle, iptal kararı getiren hamile ödeme yapan borçluyu, seneti ele...

          Bu özelliği nedeniyle iptal davasının dinlenebilmesi için, öncelikle davacının borçludaki alacağının gerçek olması, tasarrufta bulunan kişinin de gerçekten borçlu olması gerekir. Bu nedenle iptal davasında davalı 3.kişi aciz belgesine bağlanan alacağın gerçekte olmadığını savunabilir ve ispat edebilir. Somut olayda davalı borçlu vekili, takip konusu alacağın gerçek bir alacak-borç ilişkisine dayanmadığını iddia ederek borçlu olmadığının tespiti için davacı aleyhine açılan menfi tespit davasının devam ettiğini belirterek sonucunun beklenmesini talep etmiştir. Davalı borçlu vekili tarafından davacı aleyhine açılan menfi tespit davasına ilişkin Van 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/220 esas sayılı dava dosyasının sistem üzerinden yapılan incelemesinde dosya durumunun açık olduğu ve oturumun 07/02/2023 tarihine talik edildiği anlaşılmaktadır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, sözleşmeye dayalı alacak ve menfi tespit istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgeler incelenmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. maddesi uyarınca inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacak, kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde re'sen gözetilecektir. Somut olayda, davacı sözleşmeye dayalı olarak yayın hizmeti alamadığını iddia ederek alacak ve menfi tespit isteminde bulunmuş, mahkemece aboneliğin iptal edilmesi gerektiği tarihe kadar davacının hizmet aldığı kabul edilerek iptal tarihine kadar olan döneme ait ücret mahsup edildikten sonra bakiye süreye ilişkin ücret yönünden davacı lehine alacak ve menfi tespit hükmü kurulmuştur. Davalı mahkemenin görevine ve yetkisine itiraz edilmiştir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/791 Esas KARAR NO : 2018/88 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/12/2017 KARAR TARİHİ : 01/02/2018 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hakkında Antalya ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkil şirkete ödeme emri tebliğ olunduğunu, ödeme emri ekinde gönderilen senet fotokopisini incelediklerinde müvekkil şirket adına basılı kaşe üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığının görüldüğünü, müvekkilinin alacaklı görülen şirketle herhangi bir ticari ilişkisinin de bulunmadığını, takibin müvekkili şirket yönünden iptal edilmesini,davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kabulüne ve 01.03.2010 tarihli ek karara ilişkin talebin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili müvekkilinin, davalı tarafından takibe konulan senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....

              Şti. kaşesi ile yeniden tedavüle sürerek davalı şirkete verdiği, çekin 30/09/2010 tarihinde bankaya ibraz edildiği ve karşılığının olmadığının şerh edildiği, davacı tarafın çeki keşideciye iade ederken çekin arkasında bulunan cirosunu iptal etmeyerek basiretli bir tacir gibi davranmadığı, davalının çeki bizzat keşidecisinden almış olması ve çek bedelini almak için bankaya ibraz etmesinin onun kötüniyetli ve ağır kusurlu olmadığını gösterdiği, kaldı ki kötüniyetin ve ağır kusurun varlığını davacının ispatlaması gerektiği, basiretli bir tacir gibi davranmayan davacı tarafın iyiniyetli olarak çeki elinde bulunduran yetkili hamile karşı iddialarına dayanarak menfi tespit davası açamayacağı, bunun yanında yargılama aşamasında verilen ihtiyati tedbir kararı ile icra dosyasına girecek paranın alacaklıya ödenmemesine karar verildiği gerekçesiyle davanın reddine, davacı aleyhine %40 tazminata karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu