Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; abonelik iptal ettirilmedikçe, fiili kullanıcının eyleminden doğan kaçak elektrik bedelinden, davacı abonenin de kullananla birlikte müteselsilen sorumlu olduğu göz önünde bulundurularak; uzman bilirkişi kuruluna, davacının sorumlu olacağı elektrik bedeline ilişkin denetime elverişli rapor hazırlatılarak, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle, davacının menfi tespit talebinin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi No : 2018/331-2020/137 Dava, menfi tespit ve alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen rapor dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

      kaynaklanan borçların ödememiş ve davalıya verdiği çekleri ödemeden, borçlu olmadığını, menfi tespit davasıyla, rapora aykırı şekilde tespit ettirip, davalının ihaleden almış olduğu tapuyu, bu şeklide iptal ettirmesinin doğru ve hukuki olmadığı gibi, 2012 /367 Esastaki dosyada, dosyaya koydukları çek belgesini, maalesef hakim ve uzman bilirkişinin göremediğini, bu çeke dayalı borcunu, onun da dayanağı bu taşınmazın alışverişine dayalı borcunu ödemediği halde, bu çek yokmuş gibi, menfi tespite karar verilmesinin, hakkaniyete aykırı olduğu gibi, davacının öncelikle davalıya borcunu bitirmesi gerekirken, borçlu olduğu, ödenmeyen çek, raporla sabit iken, bunu yerel mahkemeye ve Yargıtay’a anlatamadıklarını ve Anayasa Mahkemesine gittiklerini, yerel mahkemenin ellerindeki çekin ödenmemiş olduğunu, çek dosya içinde olduğu halde göremediğini; müvekkilinin, davacı 2008/561 Esas saylı icra dosyasındaki borcunu ödemediği için, borçlunun taşınmazını haczettirdiğini ve iki defa ihaleye çıkardığını...

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/836 Esas KARAR NO: 2022/278 DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 11/03/2015 KARAR TARİHİ: 31/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sahibi olduğu şirket adına ----- için müvekkili vasıtasıyla --- müracaat ettiğini, alacağı krediye karşılık --- yatırılması gerektiği söylendiğini, davalı sigorta yapmak için sigorta bedelini müvekkilinin --- hesabına yatırdığını, müvekkilinin hizmet bedelini düştükten sonra aynı gün ---- hesabına gönderdiğini, --- bildirdiğini, --- davalının krediye müsait olmadığını bildirdiğini, --- önlemek adına ------ şubeye gönderdiğini, dolayısıyla davalının zararının söz konusu olmadığını, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığını belirterek; menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA ESAS NO : 2022/1261 Esas KARAR NO : 2023/146 HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/11/2022 KARAR TARİHİ: 02/02/2023 K. YAZIM TARİHİ: 07/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;davacının 22/04/2021 tarihli sözleşme uyarınca ......

          Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açarak bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamayacaktır. Zira borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur. Bundan sonra, ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki bu da istirdat davasıdır (Pekcanıtez H., Atalay O., Özkan, M. S., Özekes, M.: İcra ve İflas Hukuku, s.156-164). 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK.) 72. maddesi uyarınca yukarıda açıklanan şekilde menfi tespit davası açan borçlunun tazminat isteme hakkı vardır. Anılan maddenin 5. fıkrası aynen “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir....

            İcra Müdürlüğünün 2002/11580 sayılı dosyası ile haksız olarak yaptığı icra takibi sonucunda ihale ile satın aldığını, ihalenin kesinleştiğini, oysa icra dosyasında borcu olmadığını, icra dosyasındaki borç için menfi tespi davası açtığını ileri sürerek iptal tescil isteğinde bulunmuş, taşınmazın el değiştirmesi nedeniyle HUMK 186. maddesine (HMK 125.md.) göre seçimlik hakkını kullanarak tazminat isteğinde bulunmuştur. Davalı, dava konusu taşınmazı cebri icra ihalesi neticesinde aldığını, ihalenin feshi davasının reddedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davanın reddine dair karar, Dairece; “derdest olan menfi tespit davasının sonucunun beklenmesi ve ondan sonra bir karar verilmesi gerektiğine” değinilerek bozulmuş, hükmüne uyulan bozma ilamı neticesinde mahkemece, davanın kabulü ile tazminata hükmedilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı....

              Mahkememizce de benimsenen birçok yerleşik Yargıtay kararında belirtildiği gibi TTK nun 651 maddesinde genel hüküm ve özel hüküm niteliğindeki TTK. nun 818/s maddesi yollamasıyla 757. maddesi uyarınca ancak hamilin zayi nedeniyle çek iptal davası açabileceği ve keşideci olan davacının dava açma (aktif husumet) ehliyeti olmadığı anlaşılmıştır. Zayi olmuş çek hakkında keşideci, ibraz süresi geçtikten sonra çekten cayabilir veya çekte imzası yoksa her zaman muhatap banka şubesini çekteki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde uyarabilir veyahut hamile karşı menfi tespit davası veyahut da lehtara karşı menfi tespit ve/veya istirdat davası açabilir....

                Mahkememizce de benimsenen birçok yerleşik Yargıtay kararında belirtildiği gibi TTK nun 651 maddesinde genel hüküm ve özel hüküm niteliğindeki TTK. nun 818/s maddesi yollamasıyla 757. maddesi uyarınca ancak hamilin zayi nedeniyle çek iptal davası açabileceği ve keşideci olan davacının dava açma (aktif husumet) ehliyeti olmadığı anlaşılmıştır. Zayi olmuş çek hakkında keşideci, ibraz süresi geçtikten sonra çekten cayabilir veya çekte imzası yoksa her zaman muhatap banka şubesini çekteki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde uyarabilir veyahut hamile karşı menfi tespit davası veyahut da lehtara karşı menfi tespit ve/veya istirdat davası açabilir....

                  Mahkememizce de benimsenen birçok yerleşik Yargıtay kararında belirtildiği gibi TTK nun 651 maddesinde genel hüküm ve özel hüküm niteliğindeki TTK. nun 818/s maddesi yollamasıyla 757. maddesi uyarınca ancak hamilin zayi nedeniyle çek iptal davası açabileceği ve keşideci olan davacının dava açma (aktif husumet) ehliyeti olmadığı anlaşılmıştır. Zayi olmuş çek hakkında keşideci, ibraz süresi geçtikten sonra çekten cayabilir veya çekte imzası yoksa her zaman muhatap banka şubesini çekteki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde uyarabilir veyahut hamile karşı menfi tespit davası veyahut da lehtara karşı menfi tespit ve/veya istirdat davası açabilir....

                    UYAP Entegrasyonu