Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşin esasına girişilmeden öncelikli olarak davacının geç teslimi nedeniyle davalı idare tarafından tahakkuku yapılan cezai şart bedelinden borçlu olmadığının tespiti ile hak edişler üzerinden blokenin kaldırılması istemiyle açılan davada ön mesele olarak öncelikle, menfi tespit davası ile ilgili genel bir açıklama yapılmasında ve ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır: Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir....

    Öncelikle menfi tespit davası ile ilgili genel bir açıklama yapılmasında ve ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır: 13. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 14. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan madde “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

      İİK'nun 72/4 maddesinin uygulanması için borçlu tarafından menfi tespit davasının açılması ve bu davanın alacaklı lehine sonuçlanması gerekmektedir. İbraz tarihinin 04/04/2022 tarihi olduğu, ödeme yasağının 09/05/2022'de kaldırıldığı, geçen bu süre içerisinde davacının zarara uğradığına dair bir delil bulunmadığı gibi lehdar olan davalının kötüniyetli olarak çek iptali davası açtığı ve ödeme yasağı talebinde bulunduğu da tespit edilememiştir. İİK'nun 72/4 maddesi şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir....

        Yasa koyucunun iptal davasına gerek duymasının nedeni; iptal kararı sonrası hakkın hamil tarafından senetsiz tahsilini veya yeni bir senet düzenlenmesini sağlamak (TTK'nun 652)iyi niyetle, iptal kararı getiren hamile ödeme yapan borçluyu, seneti ele geçiren üçüncü kişilere karşı senetten kaynaklanan borç nedeniyle sorumluluktan kurtarmaktır. Keşideci ise çekin iradesi dışında elinden çıkması halinde ileride ibraz edilmesi halinde hak iddia edenlere karşı menfi tespit davası ikame ederek haklarını savunması mümkündür. Açıklanan nedenlerle keşidecinin çek iptali davası açma hakkı bulunmamaktadır. 3-Somut olayda davacının kendisi adına düzenlenmiş ancak henüz doldurulmamış 2 adet çek yaprağının iptali için dava açmış ise de kanunda çek keşidecisine iptal davası açma hakkı verilmemiştir. Dava konusu çekle ilgili iptal davası ancak meşru hamil tarafından açılabilecektir....

          Yasa koyucunun iptal davasına gerek duymasının nedeni; iptal kararı sonrası hakkın hamil tarafından senetsiz tahsilini veya yeni bir senet düzenlenmesini sağlamak (TTK'nun 652)iyi niyetle, iptal kararı getiren hamile ödeme yapan borçluyu, seneti ele geçiren üçüncü kişilere karşı senetten kaynaklanan borç nedeniyle sorumluluktan kurtarmaktır. Keşideci ise çekin iradesi dışında elinden çıkması halinde ileride ibraz edilmesi halinde hak iddia edenlere karşı menfi tespit davası ikame ederek haklarını savunması mümkündür. Açıklanan nedenlerle keşidecinin çek iptali davası açma hakkı bulunmamaktadır. 3-Somut olayda davacının kendisi adına düzenlenmiş ancak henüz doldurulmamış 5 adet çek yaprağının iptali için dava açmış ise de kanunda çek keşidecisine iptal davası açma hakkı verilmemiştir. Dava konusu çekle ilgili iptal davası ancak meşru hamil tarafından açılabilecektir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davacının aracı (...) ile davalının kasko sigortacısı olduğu aracın karıştığı 29/03/2020 tarihli trafik kazası sonucunda dava dışı sigortalı aracı (...) için davalı yanca yapılan masrafının yüzde kaç kusur karşılığında davacının sorumluluğu bulunduğuna ve buna bağlı olarak davalının talep ettiği miktar yönünden %25'lik oranda davacının borcu bulunmadığına dair menfi tespit istemine ilişkindir. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir....

              Bu yasal nedenle de, davacı tarafından İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerden birine dayanılmış olsa dahi, mahkeme bununla bağlı olmayıp, diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (Y.H.G.K.25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı). Genel olarak borçlunun iptal edilebilecek tasarrufları, alacaklılarından mal kaçırılmasına yönelik olarak yapılan ivazsız veya aciz halinde yapılan tasarruflar ile alacaklılarına zarar verme kastıyla yapılan tasarruflardır. Tasarrufun iptali davasının açılması koşullarından birisi de davacının gerçek bir alacağının bulunmasıdır. Somut olayda davalı borçlu tarafından açılan menfi tespit davasının yargılaması sonunda verilen red kararı Yargıtay 13. H.D’nin 2009/10922 Esas ve 2009/12982 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş olup borcun kaynağı gösterilen belgenin yeniden bilirkişi heyetine tevdiinden sonra bir hüküm kurulması gereğine işaret edilmiştir....

                Bu yasal nedenle de, davacı tarafından İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerden birine dayanılmış olsa dahi, mahkeme bununla bağlı olmayıp, diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (Y.H.G.K.25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı). Genel olarak borçlunun iptal edilebilecek tasarrufları, alacaklılarından mal kaçırılmasına yönelik olarak yapılan ivazsız veya aciz halinde yapılan tasarruflar ile alacaklılarına zarar verme kastıyla yapılan tasarruflardır. Tasarrufun iptali davasının açılması koşullarından birisi de davacının gerçek bir alacağının bulunmasıdır. Somut olayda davalı borçlu tarafından açılan menfi tespit davasının yargılaması sonunda verilen red kararı Yargıtay 13. H.D’nin 2009/10922 Esas ve 2009/12982 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş olup borcun kaynağı gösterilen belgenin yeniden bilirkişi heyetine tevdiinden sonra bir hüküm kurulması gereğine işaret edilmiştir....

                  İptal davası açma hakkı, TTK'nın 651. maddesi uyarınca, çeke bağlı alacak hakkı bulunan hamile aittir. İptal kararını alan hamil, TTK'nın 652. maddesinde düzenlendiği üzere, hakkını senetsiz ileri sürebilir ya da borçludan yeni bir kıymetli evrak düzenlenmesini isteyebilir. İptal davasının amacı budur. Bu hukuki açıklamalara göre, çek keşidecisinin veya keşideci şirket yetkilisinin TTK'nın 757 ve 818/s. maddeleri gereğince iptal davası açma hakkı bulunmamaktadır. Esasen, iptal kararının sağladığı imkanlara bakıldığında, keşidecinin hukuki yararı da yoktur. Eldeki davada, davacı şirket yetkilisinin çeklere bağlı bir alacak iddiası bulunmamaktadır. Bu nedenle, eldeki davayı açmakta hukuki yararı yoktur. Davacının hukuki himayeyi başka hukuki müesseselerle sağlaması mümkündür. Çekler sahte olarak doldurulup işlem başlatıldığında, keşidecinin sahteciliğe dayalı menfi tespit davası açma ve geçici hukuki koruma düzenlemelerinden yararlanma imkanı mevcuttur....

                  AŞ aleyhine 09/07/2015 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, İİK'nin 89. maddesi uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; dava dışı borçlu ......

                    UYAP Entegrasyonu