Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER: Tapu senedi sureti, tapu kaydı, gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi ve ekleri, Delil listeleri sunulan ve toplanan tüm deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesinden kaynaklanan gayrimenkulün sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ile hukuka aykırı ve kötüniyetli ipoteğin ve haczin fekkine, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç değerinin tahsili istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut tapu kaydı ile bilgi ve belgelerden dava konusu 111 bağımsız bölüm nolu daire niteliğindeki taşınmazın dava açılmadan önce 28/08/2018 tarihinde satış edinme sebebine istinaden davacı adına tapuya tescil edildiği, taşınmazın tapu kaydında davalı Şekerbank T.AŞ.'nin alacaklı olduğu haciz şerhi ve diğer davalı Turkland Bank A.Ş.'nin alacaklı olduğu, diğer davalı Emay ...A.Ş.'...

DELİLLER : Tapu senedi, tapu kaydı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesinden kaynaklanan, gayrimenkulün sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ile hukuka aykırı ve kötüniyetli ipoteğin ve haczin fekkine, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç değerinin tahsili istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut tapu kaydı ile bilgi ve belgelerden dava konusu 179 bağımsız bölüm nolu mesken niteliğindeki taşınmazın dava açılmadan önce 29/08/2018 tarihinde satış edinme sebebine istinaden davacı adına tapuya tescil edildiği, taşınmazın tapu kaydında davalı Şekerbank T.AŞ.'nin alacaklı olduğu haciz şerhi ve diğer davalı T3 alacaklı olduğu, diğer davalı Emay ...A.Ş.'nin borçlu olduğu ipotek şerhi bulunduğu sabittir. 6502 Sayılı Kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin seçimlik hakları ve ayıplı maldan sorumluluk düzenlenmiştir....

Bu haliyle davalı yüklenici vaad ettiği şekilde hukuki ayıpsız bir taşınmazı devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Davacılar vekili de istinaf dilekçesinde davada davacılar adına tescil edilen taşınmaz üzerindeki takyidatlar sebebiyle hukuki ayıplı olduğu iddiasına yer verildiğini, müvekkillerinin 6502 sayılı Yasa kapsamında tüketici sıfatına haiz olduğunu, yargılamanın 6502 sayılı Yasa kapsamında ve tüketici mahkemelerinde yapılması gerektiğini açıkça ileri sürmüştür. 6502 sayılı Kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir....

Mahkemece, davanın kabulü ile; Balıkesir ili, Altıeylül ilçesi, Sütlüce Mah. 11401 ada, 6 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan davalılar lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına, karar kesinleştiğinde yatırılan 17.100,00 TL ipotek bedelinin davalılara tapudaki hisseleri oranında ödenmesine, yargılama giderlerinden davalıların sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. Kararı dahili davalı T8 istinaf etmiş, istinaf sebebi olarak; kararın esasına yönelik itirazının bulunmadığını ancak davanın niteliği gereği, yargılama giderlerinden davacının sorumlu olması gerektiğini ileri sürmüştür. Dava, İmar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davalı payı nedeniyle davalı lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Bilindiği üzere ipotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "... ipotek akit tablosu ve bağlı kredi nedeniyle konulan ipoteğin dayandığı kredi borcuna ilişkin hesap ekstreleri getirtilmiş getirtilen belgeler üzerinden yapılan incelemede davaya konu davalı banka tarafından tesis edilen ipotek tarihinin 24/05/2018 olduğu, davalı şirket ile davacı arasındaki satış sözleşmesinin tesis tarihinden önce 20/01/2017 tarihinde akdedildiği taşınmazın teslim tarihinin ise 05/06/2018 olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar taşınmazın teslim tarihi ipotek tesis tarihinden sonraki tarihli olsa da taşınmaz bedelinin bir kısmının davacı tarafça peşin bir kısmının da yine davalı banka nezdinde kullanılan kredi sözleşmesi ile ödendiği sabittir....

Davalı ..., imar uygulaması sonucu konulan ipoteğin bedelinin ödendiğinde kaldırılmasına itirazının bulunmadığını söylemiş, diğer davalılar savunma yapmamışlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalılar temyiz etmiştir. Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Somut olayda, davacıya ait 115 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydından “(B), ipotek: 06.11.1991 tarihli, birinci dereceden, 9YKrş. bedelli faizsiz ve (C), ipotek: 06.11.1991 tarihli, birinci dereceden, 76,50 YKrş. bedelli faizsiz davalılar yararına” kanuni ipotek şerhi bulunduğu anlaşılmaktadır. İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir....

    Bu haliyle davalı yüklenici vaad ettiği şekilde hukuki ayıpsız bir taşınmaz devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş ve aldığı konutun tapu kaydındaki sınırlandırmalar nedeni ile ayıplı bulunduğunu ifade ederek bu ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespiti ile ipoteklerin ve hacizlerin fekki, mümkün olmaması halinde bedelin iadesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut bilgilerden dava konusu taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olduğu, taşınmazın tapu kaydında bir çok haciz bulunduğu sabittir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluk düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir, Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş ve aldığı konutun tapu kaydındaki sınırlandırmalar nedeni ile ayıplı bulunduğunu ifade ederek bu ayıbın giderilmesini istemiştir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2021/2470 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından İİK'nun 153. maddesi gereğince ipoteğin fekki için tapudaki Eski TL üzerinden belirlenen ipotek bedelinin dosyaya depo edildiği ve davalı alacaklıya ipotek bedelini alarak ipoteği kaldırması için muhtıra gönderilmesinin talep edildiği, muhtıranın alacaklının mirasçılarına tebliğ edildiği, mirasçılardan T8'un ipoteğin rayiç bedelinin istenmesi gerektiğini ve ipotek bedelinin artırılması davası açacaklarını belirten dilekçe sunarak itiraz ettiği, ipotek değerinin tespiti için icra müdürlüğünce bilirkişi raporu aldırıldığı, 06.05.2021 tarihli bilirkişi raporunda ipotek bedelinin 203,36 TL olarak belirlendiği, borçlu tarafından bakiye miktarın yatırıldığı, bunun üzerine ipoteğin kaldırılması konusunda karar verilmek üzere dosyanın icra mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır....

    Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı şirkete karşı aleyhine satın almış olduğu taşınmaz üzerinde mevcut haciz ile ipotek şerhinin kaldırılması istemli dava açtığı, davanın mahiyetinin davalı tarafından davacıya ayıplı olarak satılan taşınmazın takiydatlardan arındırılması olduğu, davacı tarafın tacir olmadığı, taşınmazın da konut vasfında olduğu, bu bağlamda taraflar arasındaki satış sözleşmesinin tüketici işlemi niteliğinde bulunduğu, davanın TTK 4.maddesinde belirtilen şekilde mutlak veya nispi dava niteliğinde olmadığı, davaya bakma görevinin Bakırköy .... Tüketici Mahkemesine ait olduğu değerlendirilerek açılan davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      UYAP Entegrasyonu