kabulü ile müdürlüğün ret kararının kaldırılmasına, ipotek şerhinin kaldırılması için ilgili Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına hükmedildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, ipoteğin kaldırılması isteminin yargılamayı gerektirdiği, alacağın haricen tahsil bildirimi sonucunda icra müdürüne kanunla verilmiş ipoteğin kaldırılması yetki ve görevi bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Davacılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, ipoteğin kaldırılması yönünde hüküm kurulmasının yerinde bir karar olduğunu, davalı aleyhinde fazladan hükmedilen yargılama giderleri ve vekalet ücretinin olmadığını, ipotek değerinin dava tarihi itibariyle tespit edilmesinin yerinde bir karar olduğunu, davacıya ait taşınmazla davalının üzerinde ipotek tesis edilen taşınmazların birbirine yakın olduğunu, ipotek işlem bedelinin müvekkile ödenmesi yönündeki kararın doğru ve yerinde olduğunu, davalının haksız ve yersiz istinaf taleplerinin reddini yerel mahkeme kararının onanması gerektiğini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacıların murisinin payı nedeniyle muris lehine tesis edilen ipoteğin bedelinin arttırılarak tahsili istemine ilişkindir....
DELİLLER : Tapu senedi, tapu kaydı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesinden kaynaklanan, gayrimenkulün sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ile hukuka aykırı ve kötüniyetli ipoteğin ve haczin fekkine, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç değerinin tahsili istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut tapu kaydı ile bilgi ve belgelerden dava konusu 179 bağımsız bölüm nolu mesken niteliğindeki taşınmazın dava açılmadan önce 29/08/2018 tarihinde satış edinme sebebine istinaden davacı adına tapuya tescil edildiği, taşınmazın tapu kaydında davalı Şekerbank T.AŞ.'nin alacaklı olduğu haciz şerhi ve diğer davalı T3 alacaklı olduğu, diğer davalı Emay ...A.Ş.'nin borçlu olduğu ipotek şerhi bulunduğu sabittir. 6502 Sayılı Kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin seçimlik hakları ve ayıplı maldan sorumluluk düzenlenmiştir....
İcra Dairenizin 1985/860 Esas sayılı icra sayılı dosyasında vekili bulunduğunu, davacı borçluların vekili borç ödenmiş olsa idi ipoteğin kaldırılması için derhal başvuracağını, vekili olan borçlu ve mirasçılarının borcu ödeyip ipoteğin kaldırılması için gerekli başvurularda bulunmaması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dosya kapsamından, davacıların murisi yüklenici İmdat Ersoy ile, davalı murisi arsa sahibi Ayten Nihal Baykal arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu, sözleşme kapsamında, sözleşmeye konu Avcılar İlçesi, 3523 parsel sayılı taşınmaz üzerine arsa sahibi lehine ipotek konulduğu, davacı arsa sahibi Ayten Nihal Baykal'ın, davalı yüklenici aleyhinde cezai şart ve eksik ve ayıplı işler bedelinin tahsili için açtığı davada Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 07.12.1984 tarih ve 1984/164- 745 sayılı ilamı ile davanın kabulü ile 751.633,00 TL 'nin tahsiline karar verildiği ve bu ilamın Bakırköy 3....
a tapuda satış sureti ile temlik edildiği, taşınmazın güncel tapu malikinin ... olduğu, taşınmaz ... elinde iken 29/01/2015 tarihinde ve 21/08/2015 tarihinde yani dava tarihi olan 26/08/2015 tarihinden önce taşınmaza iki adet ... ve Tekstil San....
Bu haliyle davalı yüklenici vaad ettiği şekilde hukuki ayıpsız bir taşınmazı devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Davacılar vekili de istinaf dilekçesinde davada davacılar adına tescil edilen taşınmaz üzerindeki takyidatlar sebebiyle hukuki ayıplı olduğu iddiasına yer verildiğini, müvekkillerinin 6502 sayılı Yasa kapsamında tüketici sıfatına haiz olduğunu, yargılamanın 6502 sayılı Yasa kapsamında ve tüketici mahkemelerinde yapılması gerektiğini açıkça ileri sürmüştür. 6502 sayılı Kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "... ipotek akit tablosu ve bağlı kredi nedeniyle konulan ipoteğin dayandığı kredi borcuna ilişkin hesap ekstreleri getirtilmiş getirtilen belgeler üzerinden yapılan incelemede davaya konu davalı banka tarafından tesis edilen ipotek tarihinin 24/05/2018 olduğu, davalı şirket ile davacı arasındaki satış sözleşmesinin tesis tarihinden önce 20/01/2017 tarihinde akdedildiği taşınmazın teslim tarihinin ise 05/06/2018 olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar taşınmazın teslim tarihi ipotek tesis tarihinden sonraki tarihli olsa da taşınmaz bedelinin bir kısmının davacı tarafça peşin bir kısmının da yine davalı banka nezdinde kullanılan kredi sözleşmesi ile ödendiği sabittir....
Mahkemece, davanın kabulü ile; Balıkesir ili, Altıeylül ilçesi, Sütlüce Mah. 11401 ada, 6 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan davalılar lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına, karar kesinleştiğinde yatırılan 17.100,00 TL ipotek bedelinin davalılara tapudaki hisseleri oranında ödenmesine, yargılama giderlerinden davalıların sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. Kararı dahili davalı T8 istinaf etmiş, istinaf sebebi olarak; kararın esasına yönelik itirazının bulunmadığını ancak davanın niteliği gereği, yargılama giderlerinden davacının sorumlu olması gerektiğini ileri sürmüştür. Dava, İmar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davalı payı nedeniyle davalı lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Bilindiği üzere ipotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır....
Bu haliyle davalı yüklenici vaad ettiği şekilde hukuki ayıpsız bir taşınmaz devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş ve aldığı konutun tapu kaydındaki sınırlandırmalar nedeni ile ayıplı bulunduğunu ifade ederek bu ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir....
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı şirkete karşı aleyhine satın almış olduğu taşınmaz üzerinde mevcut haciz ile ipotek şerhinin kaldırılması istemli dava açtığı, davanın mahiyetinin davalı tarafından davacıya ayıplı olarak satılan taşınmazın takiydatlardan arındırılması olduğu, davacı tarafın tacir olmadığı, taşınmazın da konut vasfında olduğu, bu bağlamda taraflar arasındaki satış sözleşmesinin tüketici işlemi niteliğinde bulunduğu, davanın TTK 4.maddesinde belirtilen şekilde mutlak veya nispi dava niteliğinde olmadığı, davaya bakma görevinin Bakırköy .... Tüketici Mahkemesine ait olduğu değerlendirilerek açılan davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....