Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; takip durduktan sonra haciz konulamaz ise de durmadan önce takip sırasında konulmuş bulunan hacizlerin kaldırılması mümkün değildir. Zira "durma" tabiri borçluya karşı yeni haciz yapılamayacağı anlamının yanında, konulmuş bulunan hacizlerin de korunacağı anlamını da taşır. Bu hali icra dosyasında davacı borçluya ait taşınır ve taşınmazlara 21/12/2017 tarihli bozma ilamından önce 2016 tarihinde hacizlerin konulmuş olduğu anlaşıldığından hacizlerin kaldırılması talebinin reddine dair 28/06/2019 tarihli müdürlük kararının usul ve yasaya uygun olduğu görülmekle şikayetin reddine" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; söz konusu yerel mahkeme kararının ve icra müdürlüğü kararının iptali gerektiğini, şöyle ki Yargıtay 12. HD. 2000/7146 Esas 2000/8041 Karar ve 12....

Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; davacı kredi borçlusu şirket hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını, mahkemece verilen borçlu hakkındaki iflas erteleme tedbir kararı ve İİK.nun 179/b-2 maddesi gereğince borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başlanabileceğini, tedbir nedeni ile sadece satış yapılamayacağını, takibin iptali kararının yerinde olmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 15/01/2019 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapılmış, davacı borçlu tarafından 24/01/2019 tarihinde açılan dava ile Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/943 Esas sayılı dosyasından verilen 03/06/2016 tarihli tedbir kararı gereğince takibin iptali istenilmiş, mahkemece davanın kabulü ile takibin davacı borçlu yönünden iptaline karar verilmiştir. Kayseri 1....

İcra Hukuk Mahkemesinin, borçlunun takipten haberdar olduğu tarihi ve bu süre içerisinde takibe itiraz etmediği gerekçesi ile hacizlerin fekki talebinin reddine ilişkin İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin gerekçesini ve kararını görmezden geldiğini, İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/1206 E. 2019/619 K. Sayılı kararında davacının icra takibini öğrenme tarihini 17.10.2018 olarak kabul etmiş olup davacının süresinde itirazı olmaması (itirazının 19.07.2019 da uyap üzerinden yapmıştır) nedeniyle hacizlerin fekkine ilişkin borçlunun şikayetini reddetmesine rağmen İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesince verilen istinafa konu olan karar doğrultusunda icra müdürlüğünce hacizlerin fek edilmesi kararı verildiğini, halbuki İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesince hacizlerin fekki yönündeki talebin reddedildiğini, bu nedenle kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Asıl dava ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibine itirazın iptali karşılık dava ise ipoteğin fekki isteğine ilişkindir. Mahkemece verilen karar Dairemizce ipoteğin fekki istemi yönünden bozulmuş, bozmaya uyularak kurulan hüküm itirazın iptali yönünden temyiz edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut olayda, taşınmazın tapu kaydında Türkiye Halk Bankası lehine davacının kullandığı/ kullanacağı krediden borçlu senetlerinin bankaca iskonto ve iştirasından veya teminat alınmasından Bankanın borçlu, keşideci, muhatap, ciranta, aval, kefil, müşterek borçlu, yed'i emin ve sair sıfatlarla imzasını havi olarak işleme kabul ettiği veya edeceği her türlü senet, mukavele, sözleşme taahhütname ve saire ile ithalat, ihracat ve bilimum kambiyo ve kredi işlemlerinden doğmuş ve doğacak bütün borlardan ve sebepsiz zenginleşme, haksız fiil gibi kanundan doğmuş ve doğacak her türlü sebepten tüm borçlarının teminatı olarak ipotek tesis edilmiş olduğu görülmüştür. İpoteğin üst sınır ipoteği şeklinde kurulduğu, ipoteğin bu hali ile zorunlu ipoteklerden olmadığı ve dava tarihi itibariyle aktif olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davacının meskeniyet iddiasında bulunamayacağı kanaati ile davanın reddine " karar verilmiştir....

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından dava dışı borçlu Hasan Yıldırım hakkında genel haciz yolu ile yapılan ilâmsz icra takibinin kesinleşmesinden sonra, alacaklının takip borçlusu ve davacılar hakkında açtığı tasarrufun iptali davasının kabulü üzerine, borçluların, taraflarına örnek 4-5 icra emri gönderildiğini, takibe dayanak mahkeme ilâmının, taraflarınca tehiri icra istemli olarak, dosya borcunun tamamını ve ferilerini kapsar şekilde kesin teminat mektubu sunularak temyiz edildiğini, taşkın hacizlerin kaldırılmasına ilişkin taleplerinin icra müdürlüğünün 21.06.2016 tarihli kararıyla reddinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek memur işleminin iptali ile...

      Somut olayda, şikayete konu taşınmaz üzerine 02/10/2020 tarihinde haciz konulduğu, hacizden önce T5 lehine 29/11/2019 tarihinde ipotek tesis edildiği, söz konusu ipoteğin ticari kredi borcuna karşılık tesis edildiği ve bu ipoteğe dayalı borç için Bursa 9. İcra Müdürlüğü'nün 2020/4231 esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe başlandığı ve takibin derdest olduğu, buna göre borcun ödenmediği sabittir. Tapu kaydı ve ipotek sözleşmesi incelendiğinde, şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin zorunlu ipoteklerden olmadığı, ipoteğe konu bakiye borcun bulunduğu, borçlunun ticari kredi borcu için ipotek ettirdiği taşınmazı hakkında meskeniyet iddiasında bulunması mümkün olmayıp, taşınmazın bu niteliğinden peşinen vazgeçmiş sayılacağı aşikardır. Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. HMK.'nun 355....

      takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür gösterilmiştir....

      tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaz üzerinde bulunan davalı T3 lehine 200.000 TL bedelle 31/05/2019 tarih ve 6486 yevmiye numaralı ipoteğin kaldırılmasına, yine taşınmaz üzerinde bulunan Kayseri Genel İcra Dairesinin 06/09/2020 tarih ve 2020/151947 haciz yazısı 08/09/2020 tarih ve 14273 yevmiye numaralı ile davalı T1 lehine ve yine Kayseri Genel İcra Dairesinin 23/08/2020 tarih 2020/151947 sayılı haciz yazısı ile 24/08/2020 tarih ve 13075 yevmiye numaralı T1 lehine uygulanan hacizlerin kaldırılmasına, 2021/223 Esas sayılı asıl dava dosyası ile birleşen Kayseri 5....

      Geçici 32.madde hükmü gereği FYY sözleşmesi kapsamında hacizlerin kaldırılması işleminin harçtan muaf olduğuna karar verildiğini ve hacizlerin harçsız şekilde kaldırıldığını, aynı konuya ilişkin mahkemelerce verilmiş kararların birbirinin tam tersi yönünde olmasının kabul edilemeyeceğini, mahkeme gerekçeli kararında şikayete konu işlemin bu kapsamda değerlendirilemeyeceğinin ifade edildiğini, ancak söz konusu işlemin neden bu kapsamda olmadığının gerekçelendirilmediğini, kararda işaret edilen İzmir BAM 12 HD. kararının araştırmalara rağmen bulamadıklarını, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, icra müdürlüğü kararının iptali ile alacaklı tarafından konulmuş tüm hacizlerin harç ödenmeksizin kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu