Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve ipoteğin kaldırılması ile mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesini istemiştir....

    ve ipoteğin kaldırılması ile mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesini istemiştir....

      Dava, 6102 sayılı TTK'nın 732. (6762 sayılı TTK'nın 644.) maddesine dayalı sebepsiz zenginleşme davası olup işbu dava poliçenin zamanaşımına uğradığı veya müracaat hakkının yitirildiği anda yetkili hamil durumunda bulunan kişi ile müracaat hakkı nedeniyle poliçe bedelini ödemiş olan lehdar, ciranta veya avalist tarafından, keşideciye ve kabul etmiş muhataba karşı açılabilir 6102 sayılı TTK’nın 732. maddesi uyarınca, süresinde ibraz edilmeyen/ödenmeyen çekler yönünden taraflar arasında temel ilişki bulunmaması halinde yetkili hamil sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre keşideciden alacağın tahsilini isteyebilir. Sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince sebepsiz zenginleşmediğini ispat yükümlülüğü keşidecide olup, keşideci sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamalıdır. HMK 207.maddesi uyarınca, senetteki düzeltmelerin borçlu(keşideci) tarafından paraf edilmesi gerekmektedir....

        Hukuk Dairesi kararı gereğince ipoteğin bağımsız bölüm payına düşen oranda tespit edilerek yeniden düzenlenmesi gerektiğini, sonuç olarak İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, Merdivenköy Mahallesi, B blok, 14.kat,107 no’lu, 284 pafta, 3400 ada,3 parsel numaralı, 47,47 m² yüzölçümlü, bağımsız bölüm kayıtlı taşınmaza ilişkin tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, mevcut tapu sicilinin iptali ile taşınmazın T1 adına, ipotek şerhinin terkini yapılmış şekilde tesciline, bu taleplerinin yerinde görülmemesi halinde yine mevcut tapu sicilinin iptali ile taşınmazın Sevim Yalçın Sarabil adına tapuya tescili ile ipoteğin bağımsız bölüm payına düşen oranda tespit edilerek tapuya yeniden şerhini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava ve talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile ipoteğin terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 21.03.2013 gün ve 2013/2623-4222 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalılardan ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava ve birleştirilen dava, tapu iptali ve tescil ile ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne, ipoteğin terkini isteğinin reddine karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 21.03.2013 gün ve 2013/2623 E. 2013/4222 K. sayılı ilamı ile yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddine ve 100.232,20 TL onama harcının temyiz edene yükletilerek hükmün onanmasına karar verilmiştir....

          Noterliği'nin 17.08.1984 tarihli 33624 sayılı kat karşılığı inşaat sözleşmesi getirtilmeli, taşınmaz başında keşif yapılmalı ve yapılan inşaatın tasdikli projesine uygun yapılıp yapılmadığı uzman inşaat mühendisi bilirkişi vasıtası ile saptanmalı, kurulan ipoteğin teminat fonsiyonunun devam edip etmediği değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Karar, açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davacı vekilinin temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcın istek halinde yatırana iadesine, 09.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve ipoteğin terkini davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu taşınmaz üzerinde dava dışı .... Kooperatifi ile davalı ... arasındaki inşaat yapımı sözleşmesinin teminatını teşkil etmek üzere davalı ... lehine ipotek tesis olunduğunu, 10.09.2005 tarihli protokol ile kooperatif ortaklarının hisselerine düşen borcu ödemeleri halinde ipoteğin kaldırılacağının taahhüt edildiğini, bu çerçevede borcun ödendiğini, ancak ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek, borçlu olmadıklarının tespiti ve ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....

              İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının belirlenmesi gerekir. Somut olayda dosyada bulunan bilgi ve belgeler ile davaya konu taşınmazın davanın açıldığı tarih itibariyle davacının tasarrufunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Diğer bir anlatımla bu aşamada sebepsiz zenginleşme henüz oluşmamıştır. Bu durumda, mahkemece; sebepsiz zenginleşme olgusu henüz gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar vermek gerekirken, husumet nedeniyle davanın reddi doğru değilse de; netice itibariyle doğru red kararı nedeniyle bu husus bozma nedeni yapılmayarak dairemizce kararın onanması cihetine gidilmiştir. Bu nedenle, düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK.nun 440.nci maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından vaki düzeltme isteğinin REDDİNE, 219.00-TL.para cezasının düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydettirilmesine, 03.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Uyuşmazlık, davanın İİK'nun 72/7 maddesine dayalı istirdat davası mı yoksa sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı bir dava mı olduğu yönünde toplanmaktadır. 6100 sayılı HMK'nun 331. (HUMK md. 76) maddesine göre; “Hakim, Türk hukukunu re'sen uygular." Belirtilen yasa hükmü uyarınca bir davada olayların açıklanması taraflara, hukuki nitelendirmesi hakime ait bir görevdir. Bu yasal düzenlemeler karşısında, somut olayın değerlendirmesine gelince; İİK'nun 72/7 maddesine dayalı istirdat davasının borçlu tarafından açılması gerekirken olayımızda davacımızın borçlu durumunda değil aksine önceki alacaklıdan alacağı temlik alan alacaklı durumunda olduğu gözetildiğinde davanın İİK'nun 72/7. maddesinde düzenlenen istirdat davası olarak nitelendirilemeyeceği, sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak davası olduğunun kabulü gerektiği düşünülmeden yazılı yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmaması nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir....

                  DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının maliki olduğu taşınmazın, eski maliki tarafından davalı lehine ipotek verildiğini, ipoteğin teminat altına aldığı borcun ödenmesi üzerine davalı tarafından 29.08.2013 tarihinde ipoteğin terkini istemli bir yazı gönderildiğini, ancak bir şekilde ipoteğin terkin edilmediğini, davacı davalıya 16.11.2016 tarihinde ipoteğin terkini için yeniden başvurduğunu ancak ipoteğin terkin edilmediğini ileri sürerek taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkinine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı bankanın 22.07.2016 tarihinde faaliyet izni kaldırılarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildiğini, yaşanan yoğunluk nedeniyle ipoteğin 26.07.2017 tarihinde terkin edildiğini, gecikmede davalının kusuru olmadığını bu nedenle aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiğini, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini istemiştir. III....

                    UYAP Entegrasyonu