Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, muris muvaazası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile ipotek şerhinin terkini isteklerine ilişkin olup,mahkemece tapu iptal ve tescil davasının kabulüne,ipotek şerhinin terkini davasının reddine karar verilmiş, hüküm sadece davacılar tarafından ipoteğin terkinine hasren temyiz edilmiştir. O halde, temyiz dilekçesinin kapsamına göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 04.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece davacının ipoteğin dayandığı ilişki ile ilgili olarak değerine göre herhangi bir yazılı belge sunamamış olmasıyla olayda terkine ilişkin yasal koşullar oluşmadığından terkin talebinin reddine karar verilmiş; menfi tesbit davası yönünden ise geçerli bir alacak belgesine dayanmayan takipte alacağın varlığını ispat yükü alacaklıya düşeceği, davalı da alacağını yasal delillerle kantılayamadığından davanın kabulüne karar verilmiştir. İpoteğin terkini talebinin reddi ile menfi tesbit talebinin kabulü şeklindeki hüküm çelişkilidir. Çelişkili kararın denetimi mümkün değildir. Bu şekildeki hüküm, HUMK'nun 388 ve 399.maddesine aykırıdır. Mahkemece açıklanan hususlar gözetilerek, ipoteğin 2 ... süreli olduğuda dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

      zorunda kaldığını belirterek, davalının sebepsiz zenginleştiği 256.319,56 TL'nin 29/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      - KARAR - Davacı vekili, davacı şirket ile dava dışı ....... arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığını, istasyonun davalılar ile yapılan protokol ile davalılara ait taşınmaz üzerine kurulduğunu, taşınmaz üzerinde intifa hakkı tesis edildiğini, davacı şirketin intifa hakkını, 6.192,00 TL terkin harcı ve sair işlem masrafını davalıların nam ve hesabına ödemek suretiyle tek taraflı talep ve işlem terkin ettiğini, intifa terkini için yapılması gereken masrafın sorumlusunun intifa lehdarı değil, intifa terkini esnasında taşınmazın maliki olan davalılar olduğunu, Harçlar Kanunu 58. maddesi hükmüne göre lehine işlem yapılan sıfatıyla taşınmaz maliki, intifa terkin harcı ve ilgili sair masrafları ödemekle yükümlü olduğunu ileri sürerek ödenen harç bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        nin temyiz dilekçesinin reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harçlarının iadesine, 11.03.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Maddesine tabidir" şerhi ile İstanbul Belediyesi lehine 08.09.1969 tarih ve 1801 yevmiye ile 3.100,00 ETL ipotekli olarak arsa tescil edildiğini, dosyasında yapılan incelemede başka ödeme yapıldığının anlaşıldığını, ipotek bedelinin güncellendiğinde parselin tamamı 237.600,00 TL olup ödemiş olduğunu, 5.000,00 ETL'nin güncel karşılığı olan 146.666,67 TL çıkarıldığında 3.100,00 ETL ipotek bedeline 90.933,33 TL karşılık geldiğini, bilirkişi raporunda hesaplanarak güncellenen 13.397,50 TL ipotek bedelinin arsa bedeli olup çok düşüktür olduğunu ve hesaplamaların doğru olmadığını, bilirkişi raporu doğrultusunda olarak çok düşük bir bedelle ipoteğin terkini hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, bu bedelle ipoteğin terkinine karar verilmesinin, müvekkil idarelerinin zarara uğratır nitelikte ve sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vereceğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava süreli ipoteğin terkini istemine ilişkindir....

          itibariyle hukuka uygun bir alacak bulunmadığından, davanın dinlenme olanağının olmadığını, sebepsiz zenginleşme davasında, “hamilin zarara uğraması" ve “poliçe borçlusunun sebepsiz zenginleşmesi” koşullarının da gerçekleşmediğini, hamilin çekin zamanaşımına uğramış olması nedeniyle herhangi bir zarara uğramadığını, davalının keşide ettiği çeklerden dolayı herhangi bir karşılık almadığı için çek bedellerini bankada hazır etmediğini ve bu çekler zamanaşımına uğramış olmakla da zenginleşmediğini, davanın dinlenme olanağı bulunduğu bir an için kabul edilse bile buradaki zararın çek bedelleri ile sınırlı olduğunu savunarak davanın öncelikle zamanaşımı nedeni ile ve sebepsiz zenginleşme koşulları oluşmadığından esastan reddine karar verilmesini istemiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması-istirdat davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, dava dışı Güven Karabacak’ın kullandığı krediye karşılık davacı ...’a ait taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, Haziran 2006 tarihinde kredi alan ... ile ilgili olarak ... tarafından ortaklığın sona erdiğinin bankaya bildirildiğini, alınan kredi borcunun ödendiğini, ipoteğin terkini talepli ihtarname çekildiğini buna rağmen Haziran 2006 tarihinden ve ortaklığın bitmesinden sonra müvekkillerinin iradesi dışında verilen kredi ile ilgili olarak ipoteğin kaldırılmadığını iddia ederek ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ...Ş. vekili cevabında, ......

              alınmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile avans faizine göre yapılan hesaplama sonucu ulaşılan tutar esas alınmıştır....

                Buna göre kazandırmaya (edime) dayanan sebepsiz zenginleşme; “geçerli olmayan sebebe” veya “gerçekleşmemiş sebebe” veyahut da “sona ermiş sebebe” dayalı olarak gerçekleşebilir. Ayrıca TBK 78. maddesinde haklı bir sebebe dayanmayan özel bir sebepsiz zenginleşme hâli olarak “borçlanılmamış edimin ifası" ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu durumda sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olduğu ilk hâl zenginleşmenin geçerli olmayan bir sebebe dayandığı hâldir. Buradaki “geçerli olmayan sebep” ifadesinden hukuki sebebin mevcut olmaması veya irade beyanlarının birbirine uygun bulunmaması ya da onay, izin, ehliyet, vb. geçerlilik ve etkinlik unsurlarından birinin mevcut olmaması sebebiyle zenginleşmeye esas teşkil eden hukuki işlemin kurulamaması, eksik kurulması ya da geçersiz kurulması sonucunu doğuran sebepler anlaşılmalıdır....

                UYAP Entegrasyonu