Noterliğinin 24.12.2020 tarihli, 30604 yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı şirkete ipoteklerin kaldırılması ihtar edildiği, ihtarnameye cevap verilmediği gibi tapuda herhangi bir işlem de yapılmadığı, davalı şirketin iş bu ipoteklere ve dayanakları olan ticari ilişkilere dair herhangi bir alacağı da bulunmadığı, ipoteklerin kaldırılması için iş bu davayı açtıklarını, adı geçen taşınmaz üzerinde davalı lehine olan ipoteklerin terkinine, temerrüt tarihinden itibaren ticari faize hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiline karşı açılmış bu davanın konusu itibariyle takibin iptali davası olup İİK'nın 71. maddesi ile düzenlendiğini, öncelikle davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, İİK md. 71 hükmünün ''Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir.'' şeklinde olduğunu, madde metninden anlaşıldığı üzere takibin iptalini isteyebilmenin ön koşulunun itfa yahut alacaklı tarafından mehil verildiğinin ispatı olduğunu, borçlunun borcunu itfa ettiğini bu belgelerden başka bir delil ile ispat edemeyeceğini, ancak davacının delil olarak sunabileceği sayılan belgelerden hiçbirinin mevcut olmadığını, açıklanan sebeplerle kötü niyetli olarak açılmış takibin iptali davasının HMK'nın 114. maddesinde sayılan dava şartı olan...
- K A R A R - Davacı vekili, sıra cetvelinin 1. ve 2. sırasında kayıtlı davalı lehine pay ayrılan ipoteklerin muvazaalı olduğunu belirterek sıra cetveline itiraz etmiştir. Davalı vekili, mahkemenin yetkisiz olduğunu, aynı konuda davacının Gaziantep 3.İcra Mahkemesinde mükerrer davası bulunduğunu, haczinin düştüğünü, bu nedenle satışın usulsüz olduğunu, ipoteklerin davacının haciz tarihinden önce olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının alacağının dayanağı olan Kula icra dosyasının kapandığı, alacaklı olmasına rağmen Finansbank’ ın ipotekli alacağını devralmasının iyiniyetle bağdaşmadığı, sonuç olarak davalının alacağını ispatlayamadığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili kararı temyiz etmiştir. İİK’ nun 142.maddesinin 1.fıkrasına göre ise “Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir.”...
açısında HMK 389. maddesi ve devamı maddeleri uyarınca tapu kaydına teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile takyidatlardan ari şekilde müvekkili adına tescilini, taşınmaz üzerindeki ipoteklerin ve varsa başkaca hacizlerin terkinine karar verilmesini talep etmiştir....
. , T3 A.Ş. ve Burgan Bank A.Ş. tarafından konulan ve tapu takyidatında güncel görülecek olan varsa diğer ipotek ve haciz alacaklıları tarafından konulmuş olan (tapu kaydında ve sonradan görülecek olan kişi ve kurumları davaya dahil etme hakkımız saklı kalmak kaydıyla) tüm ipoteklerin ve başkaca diğer hacizlerin terkin edilerek (fekkine) tüm ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğü’ne bildirilmesine, söz konusu taşınmazın üzerinde bulunan tüm ipotek ve hacizlerden ari bir şekilde taşınmazın müvekkil üzerine tesciline, her halükarda yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar tarafından ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
ye karşı icra takibi yapılması ve ipoteklerin paraya çevrilmesinin mümkün olduğunu, asıl borçlu hakkında yapılan takibin iptal edildiğini, faiz oranı ve faiz başlangıç tarihinin yanlış olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca kanuna aykırılık nedeniyle şikayet ve İİK'nın 150. maddesine dayalı borca itiraza ilişkindir. Somut olayda, İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2018/8483 Esas sayılı dosyası ile; davalı banka tarafından davacı ipotekli taşınmaz maliki T1 dava dışı borçlu Mer Su ... A.Ş. ve dava dışı ipotekli taşınmaz malikleri borçlular aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ilamlı icra takibi başlatıldığı, 6 örnek icra emrinin davacıya 12/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacının süresi içerisinde itiraz ve şikayetlerini bildirerek dava açtığı, TMK nun 873/3....
Birleşen davada davacı vekili, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi uyarınca satılan mal bedelinin ödenmediğini, ayrıca akdin ihlali nedeniyle cezai şart alacaklarının doğduğunu, cari hesap, vade farkı, cezai şart ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 282.560,43TL'nin tahsili için başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip sonrası 28.842,03 TL ödendiğini ve bakiyeye itiraz edildiğini ileri sürerek, 253.718,40 TL alacağa yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davalı vekili; bayilik sözleşmesi gereği verilen ipoteklerin genel mahkemede dava açılıp alacağın miktarı belirlemedikçe ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamacağını savunarak davanın reddini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün .... esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, davacı yanca yapılan itirazlar üzerine takibin durduğunu, davacı vekilinin dava dilekçesinde yer vermiş olduğu dosyadaki vaki itirazın iptali ile takibin devamını amaçlayan Ankara .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin .... esas, .... karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş ise de alacaklarının olmadığı yönünde herhangi bir karar bulunmadığını, yerel mahkeme de hükmünün gerekçesinin davanın maddi ve hukuku olgular karşısında ispatlanamamış olması haline dayandırıldığını, söz konusu kararın davacının borçlu olmadığının tespiti niteliğinde bir karar olmadığını, dolayısıyla alacaklı olmadıkları yönünde mevcut bir karar bulunmadığından huzurdaki davaya konu taşınmazlar üzerindeki ipoteğin fekkini gerektirecek bir husus da bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, mülkiyeti dava dışı ...’na ait taşınmazlar üzerine 135.000 TL’lik davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, eski malikin kredi borçlarını ödemesi sonucu, taşımazların davacı müvekkiline tapuda satıldığını, ipoteğin terkini talebini davalının kabul etmediğini ileri sürerek, ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, eski tapu maliki ...’nun kefil olduğu ...’in bankaya olan borçlarını ödemediği için takibe geçtiklerini, ipoteğin asaleten ve kefaleten borçları içerdiğini ve davacının da bu hususu bilerek satın aldığını belirterek davanın reddini istemiştir....
Mahkemece toplanan delillere göre, davacının bir başkasının borcuna karşılık taşınmazında ipotek tesis etmesi işleminin garanti sözleşmesi niteliğinde olduğu, hangi riskin garanti edildiği belirlenmeden doğmuş ve doğacak her türlü borcun garanti edildiğinden söz etmenin boyutları belli olmayan belirsiz bir edimin garantisi anlamına geleceğinden bunun garanti sözleşmesi ile bağdaşmayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile taşınmaz üzerindeki ipoteklerin fekkine karar verilmiş, hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, banka kredisinden kaynaklanan ipoteğin terkini davasıdır. Taraflar arasında düzenlenen ipotek akit tablosunun şartlar bölümünün 1. maddesinde doğmuş ve doğacak tüm borçlarından 20.000 TL ve 12.000 TL sına kadar olan miktarın teminatını teşkil etmek üzere ipotekler tesis edildiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozma nedenidir....