Yine takipte taraf olmaması gerektiği halde şikayetçi şirketin taşınmaz maliki olarak taraf gösterilmiş olması şikayetçiye şikayet dilekçesinde ileri sürülen sebeplerden ötürü takibin iptalini talep etme yönünden aktif husumet bahşetmeyecektir. Bu haliyle asıl davada, şikayetçinin takipte taraf olarak gösterilmemesi gerekirken takibin şikayetçiye yöneltilmiş olması sebebiyle (takipte pasif husumet yokluğu nedeniyle) şikayetçi yönünden takibin iptaline, şikayet dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle takibin iptali talebi yönünden ise şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin esastan reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Nitekim aynı şikayetçi tarafından aynı taşınmazlara ilişkin daha önce başlatılan ve süresinde satış istenmediği için düşürülen Adana 3. İcra Dairesi'nin 2015/11642 E sayılı dosyasına yönelik takibin ve icra emrinin iptali talepli şikayette, Adana 3....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Akbank vekili istinaf dilekçesinde özetle: Davacının davalı ile yapmış olduğu sözleşme kapsamında davaya konu bağımsız bölümün davacıya satış işleminin gerçekleştiğini, taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğu ancak taşınmaz üzerinde birçok takyidatın bulunduğunu, davacının bu takyidatlardan sorumlu olmadığı yönünde menfi tespit talebinde bulunarak taşınmaz üzerindeki ipoteklerin terkini ile tapu kaydının iptali ile kendi adına tescilini talep ettiğini, ancak diğer davalı adına kayıtlı olmakla taşınmazın 3. kişilere satış ve devrinin cebri icrayı da engelleyecek şekilde tedbir konulması talebinin, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği gibi bir durumun söz konusu olmadığından kaldı ki davacı tarafından dava konusu taşınmazın cebri icra yoluyla satışının gündeme geldiği güncel bir takibin varlığı konusunda iddia ve ispatı da bulunmadığını...
Ancak somut olayda ipotek alacaklısı ile ipotek borçlusu ve alacaklılarının işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin satış vaadi ve borçlanma sözleşmesinden kaynaklanan ipoteklerin fekki ile hacizlerin terkini istemine ilişkin talepler olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece satış işlemini durdurur nitelikte olduğu dolayısı ile icranın sair yönlerden bu aşamaya kadar devamında bir engel bulunmadığı dolayısı ile davalı aleyhine hak yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
a ait 4693 ada 39 parsel 2, 3 ve 5 nolu bağımsız bölümde davacı ... lehine ipotek tesis edildiğini, kredi sözleşmesinin tarafları ile varılan anlaşma gereğince sadece 3 nolu bağımsız bölümdeki ipoteğin terkini için tapuya yazı yazıldığı halde diğer bağımsız bölümlerdeki ipoteklerinde terkin edildiğini, terkin işleminden hemen sonjra 2 nolu bağımsız bölümün ...'e, 5 nolu bağımsız bölümün ...'e devredildiğini, davalıların kötüniyetli olduğunu, yapılan terkinin yolsuz olduğunu, 2 ve 5 nolu bağımsız daireler yönünden ipoteklerin terkin tarihinden önceki aynı koşulları içerir şekilde yeniden tescile mümkün olmadığı takdirde davacının uğradığı zararın tahsilini dava ve talep etmiştir. Davalı ..., kızı olan davalı ...'...
Turizm AŞ ve Örnek İnşaat Ltd Şi olduğunu, taşınmaz üzerinde davalı banka lehine 28.08.1989 ve 28.06.1991 tarihli üst sınır ipoteklerinin bulunduğunu,davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte borcun ödenmesi nedeniyle icra müdürlüğünün ipoteklerin fekkine ve İİK 150/c şerhinin kaldırılmasına karar verdiğini, şikayet üzerine mahkemece şikayetin reddine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, ancak ipoteklerin kaldırılmadığını, davacının davalıya ipoteklerin fekki için talep yazısı gönderdiğini, davalının ipotekleri fek etmediğini belirterek taşınmaz üzerindeki ipoteklerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu taşınmazın davalı bankanın eski borçlu dava dışı ......
Turizm AŞ ve Örnek İnşaat Ltd Şi olduğunu, taşınmaz üzerinde davalı banka lehine 28.08.1989 ve 28.06.1991 tarihli üst sınır ipoteklerinin bulunduğunu,davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte borcun ödenmesi nedeniyle icra müdürlüğünün ipoteklerin fekkine ve İİK 150/c şerhinin kaldırılmasına karar verdiğini, şikayet üzerine mahkemece şikayetin reddine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, ancak ipoteklerin kaldırılmadığını, davacının davalıya ipoteklerin fekki için talep yazısı gönderdiğini, davalının ipotekleri fek etmediğini belirterek taşınmaz üzerindeki ipoteklerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu taşınmazın davalı bankanın eski borçlu dava dışı ......
İcra Müdürlüğü’nün 2013/3477 Esas ve 2013/3476 Esas no’lu iki ayrı dosyadan ipoteğin paraya çevrilmesi sureti ile takip başlattıklarını, bu takiplerin itirazsız kesinleştiğini, temlikin muvazaalı ve diğer alacaklıları bertaraf etmeye yönelik olduğunu, hatta temlikten sonra yeniden noter ihtarnamesi gönderilerek temerrüt faizinin fahiş olmasından yararlanılarak takibe geçmek için uzun süre beklendiğini, esas kredi borçlusuna karşı takibe geçilmediğini, teminat ipoteği olup 150/ı koşullarından yararlanma imkanının sadece bankalara getirilmiş bir hak olduğundan banka sıfatını taşımayan temlik alacaklısı şirketin bu haktan yararlanamayacağını, takip öncesi dönem için takip talebinde istenen işlemiş faiz miktarının TBK’nun 88. maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek yıllık %50’lik temerrüt faiz oranının reeskont ve avans işlemlerinde uygulanan faiz oranı seviyesine indirilmesi, işlemiş faizin ve takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurmuş; mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir...
-Euro bedel karşılığında davalıya satıldığını, satış bedelinin bir kısmının ödenmesine rağmen bakiye 568.000 Euro alacağın ödenmediğini, sözleşme ile ferağ işleminin 01/10/2010 tarihinde gerçekleştirileceğinin kararlaştırıldığını, taşınmazın tapuda davalı adına tescil edilip ipoteklerin kaldırılmasına rağmen bakiye 568.000 Euro alacak ödenmediğinden alacağın tahsili için icra takibi başlattığını, takibe davalı tarafın haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline takibin devamına, davalının %40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, sözleşme gereğince davacının edimlerini yerine getirmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. İlk Derece Mahkemesince, davalı borçlunun ... 5. İcra Müdürlüğünün 2011/676 esas sayılı takip dosyasındaki borca yönelik itirazının iptali ile, takibin 1.154.481,63....
Bankası A.Ş. tarafından asıl kredi borçlusu ile ipotek veren taşınmaz maliki hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilâmlı takibe geçildiği ve örnek 6 numaralı icra emrinin düzenlenerek gönderilmesi üzerine, borçlu tarafından, sair itirazlarının yanında, ipoteğin limit ipoteği olup ipotek limitinin aşıldığı ve takip sonrası için faiz ve BSMV'nin de istenmesinin yasal olmadığı ileri sürülerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece, hesap kat ihtarının tebliğ edildiği, ancak süresinde itiraz edilmediği ve ipotek limitinin aşıldığına dair itirazların yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. TMK'nun 851. ve 881. maddelerinde ifadesini bulan ve muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen üst sınır (limit) ipoteğinde, borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan, taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosundaki limitle sınırlandırılmıştır....
in 20.09.2005 tarihli toplam 450.000,00 TL bedelli genel kredi taahhütnamesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, genel kredi taahhütnamesiyle kullanılan kredilerin ödenmemesi üzerine çekilen ihtarnameye rağmen borç ödenmediğinden icra takibi başlatıldığını, takipten sonra kredi teminatında yer alan ipotek ve rehinler üzerinden kısmı tahsilatlar yapıldığını, bakiye 67.178,42 TL alacak üzerinden itirazın iptali davası açıldığını, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazının yukarıdaki kredileri imzalayarak kabul ettiğinden haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin 67.17842 TL üzerinden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı asil, borçlu olarak belirtilen şirket lehine verilmiş bir kefilliğinin olmadığını, imzanın kendisine ait olmadığını, daha önce kredi istemi red edilen ... İnşaat Ltd. Şti.’ne yönelik kefalet amacıyla aslında bu imzanın atıldığını, imzanın kendisine ait olduğu kabul edilse dahi dava dışı ......