Kat 292 nolu bağımsız bölümlü taşınmazın 147.000- TL+KDV bedel ile satımı hususunda anlaşma sağlandığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında satış bedelinin tamamen ödenmiş olduğunu, müvekkilinin sözleşme kapsamındaki tüm edimlerini yerine getirdiğini, tapu masraf ve harçlarını da ilaveten ödediğini, müvekkilin taşınmazın satışına ilişkin davalılardan T7 Koza’ya herhangi bir borcu bulunmadığını, tapu devrinin gerçekleştirildiğini, devir esnasında tapu takyidatında taşınmaz üzerinde ipotek olduğunun görüldüğünü, ilgili ipoteklerin T5 T3 lehine konulduğunu belirterek; taşınmazlar üzerine konulan ipoteklerden müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile bağımsız bölümler üzerinde yer alan diğer tüm ipoteklerin ve başkaca diğer hacizlerin terkinine (fekkine) karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ve varsa diğer takyidatlar ile haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine, ipoteklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, ipoteklerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
kaldırılması gerekli iken bunun yapılmadığı gibi gerçekte zamanaşımına uğramış alacaklarla ilgili mükerrer takipler de açıldığını, gerçekte bankaya kullanılan kredi nedeniyle borçlu olan müvekkili ile banka arasında borç tasfiye protokolleri akdedilmiş ve müvekkilleri ile bu protokoller nedeniyle oldukça yüklü tutarda ödemeler gerçekleştirildiğini, buna karşılık da banka takibe konu ettiği ipoteklerin fekkini gerçekleştireceğini taahhüt etmesine rağmen bu taahhüdünü yerine getirmediğini, buna rağmen davalı gerçekte zamanaşımına uğramış alacağı nedeniyle de müvekkilleri aleyhine usul ve kanuna aykırı olarak mükerrer olarak takipler de bulunduğunu belirterek icra emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Mahkemece, davalı özel idarenin 15.02.2002 tarihli ihtarnamesi ile sözleşmeden döndüğü, davalıya ödenmiş bulunan 220.500 DM’nin faiziyle ve ödenmemiş bulunan 1.070.000 DM tutarındaki senetlerin davacı ...’e iadesine, paraya çevrilen 76.000 DM’lik teminat mektubunun cezai şart olarak idare uhdesinde kalması gerektiği belirtilerek taraflar arasında akdedilen sözleşmenin davalı idare tarafından feshedildiğinin tespitine, bu sözleşme uyarınca davacı tarafından ödenen 220.500 DM’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınmasına,davacının 76.000 DM teminatın tahsili ile teminat olarak konulan ipoteklerin kaldırılması ve 1.000.000.000 TL maddi tazminat istemlerinin reddine, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davalıya verilen ve davalı uhdesinde bulunan bonolardan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkin verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce “davalı idare tarafından akdin feshi yönünde bir karar verilmemiş olmasına göre mahkemece...
nun kefil olduğu başka kredi sözleşmelerinin de teminatını teşkil etmeyeceği gerekçesi ile davanın kabulüne, ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Ek karar ile, davalı vekilince yapılan istinaf isteminişn süresinde olmadığı gerekçesi ile istinaf isteminin reddine karar verilmiştir. Asıl ve ek karara karşı davalı vekilince istinaf istimeninde bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf istemnin süresinde olduğu, ek kararın kaldırılması gerektiği, asıl karar bakımından ise, üzere asıl borçlu ...'nun 23/12/2012 tarihinde vefat ettiği, vefat ile birlikte kişiliğin sona erdiği, asıl borçlunun borcunun tarımsal krediler sözleşmesinin ödenerek kapatıldığı, davaya konu taşınmazların açıkça tarımsal krediler sözleşmesinin teminatı olarak ipotek verildiği, ipoteklerin dava dışı ...'nun dava dışı şirketin davalı Ziraat Bankası A.Ş.'...
dava konusu taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin kaldırılması mümkün olduğu halde, davacı tarafından gönderilen ihtarnamelere rağmen kaldırılmadığı anlaşılmakla davacının işbu davayı açmakta haklı olduğu, davalı bankanın da ipotek alacaklısı olup, ipoteğin kaldırılmasına ilişkin davanın ipotek borçlusu ile birlikte alacaklısına da açılması gerektiğinden, davalı bankanın davada zorunlu olarak olması gerektiğinden bu davalının da diğer davalı ile birlikte vekalet ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulması gerektiği gerekçeleriyle davanın konusu kalmadığından esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı banka vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalılar-birleşen davada davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Noterliğince düzenlenen hisse devir sözleşmesi ile 941 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazda bulunan 21 No'lu dubleks mesken vasfındaki hissesini 30.000.00TL karşılığında davacıya devrettiğini, ardından 08/05/2012 tarihinde üzerindeki ipotek şerhleri ile birlikte taşınmazın davacıya intikal ettiğini, davalı alacaklının davacı tarafından yapılan ödemelere rağmen ...’nun bankaya karşı başkaca borçlarının da bulunduğu gerekçesiyle ipotek şerhini terkin etmediğini, bu nedenle ipotek dosyasına yapılan ödenmelere rağmen ipoteklerin kaldırılmamasının hukuka aykırı olduğunu, taşınmaz üzerindeki ipoteklerin kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, 941 ada 1 parsel 21 No'lu dubleks meskenin Tepeşehir 1 No'lu konut yapı kooperatifi adına kayıtlı iken ...'...
Davalı T8 Koza vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının haciz ve ipoteklerin fekki ile taşınmaz üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırması için dava edilmesi gereken tarafın müvekkili şirket olmadığını, müvekkili ile davacı arasında dava konusu taşınmazın satımına müvekkili tarafından tapunun devrinin gerçekleştirmek amacıyla gerekli prosedürü işleterek taşınmazın tapusunun devredildiğini, davacı tarafından satın alınan bağımsız bölüm üzerinde Akbank T.A.Ş. lehine 1.750.000.000,00- TL, T4. lehine 53.621.000,00 Euro değerinde ipotek tesis edilmiş olup ipoteklerin yasal mevzuat ve taraflar arasında akdedilen sözleşmeye aykırı şekilde terkin edilmemesi sebebiyle davacı tarafa takyidatsız tapu devri yapılamadığını, müvekkili şirketin taşınmazları devretmişse de takyidatların kaldırılmasına ilişkin sorumluluğun Akbank T.A.Ş. ve T4.'...
ne fek yazısı gönderildiğini, temlik alacaklısı Muzaffer Özkan müvekkil bankaya gönderdiği ihtarname de alacağın temliki sözleşmesi ile birlikte alacağın teminatını teşkil eden ipoteklerin temlik edildiğini, tapu müdürlüğünde akit tablosu istendiğinde ipoteklerin terkin edildiğini, ipoteklerin terkin edilmesi nedeniyle alacaklarının teminatsız kaldığını, temlik bedelinin faizi ile birlikte ödenmesini ihtar ettiğini, bu nedenlerle öncelikle davalıların ipoteğin terkini işlemlerinde kötüniyetli hareket etmeleri, icra dosya borçluları ile yakın akraba ilişkisi içerisinde bulunmaları, taşınmazların üzerindeki ipoteklerin terkin edilmiş ve takyidatsız olması, davalıların taşınmazları her an devretme veya üzerine muvazaalı bir takdiyat koymalarının kuvvetle muhtemel olması nedeniyle taşınmazların tapu kaydına ahara devrini ve üzerlerine ipotek hakkıyla bağdaşmayan takyidat konulmasını engelleyecek nitelikte, takdiren teminatsız olarak, aksi takdirde bir teminat mukabilinde ihtiyati tedbir konulmasına...