Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından ipoteğin kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı bankanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, dava dilekçesinde aile konutu üzerinde davalı eş ... tarafından diğer davalı banka lehine 2011 ve 2015 yıllarında iki ayrı ipotek tesis edildiğini ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir....
Mahkemece ipotek bedelinin 23,04 TL olarak güncelleştirilmesi suretiyle bu bedel depo ettirilerek ipoteğin terkinine ilişkin verilen 04.04.2012 tarihli hüküm Dairemizce 19.12.2012 tarih, 2012/13454 - 14535 esas ve karar sayılı karar ile "dava konusu yerin miktarı ve dava tarihindeki değeri belirlenerek davacı adına depo ettirilmelidir" gerekçesiyle bozulmuştur. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 5770,95 TL bedel karşılığında ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ıslah imar planı uygulaması nedeniyle taşınmaz kaydına konulan kanuni ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....
AŞ'den satın aldığını, taşınmazın tapu kaydındaki ipoteğin davalı tarafça Nissa İnşaat AŞ arasındaki kredi ilişkisi nedeniyle kurulduğunu, müvekkili taşınmazı satın alınca ipotek borçlusu konumuna düştüğünü, müvekkilinin konutun satışından dolayı dava dışı 3.şahıs Nissa şirketine tüm ödemeleri yaptığını ve herhangi bir borcu kalmadığını, yaptıkları araştırmada 2011 yılında konulan dava konusu ipoteğin asıl borçlusu Nissa İnşaat AŞ'nin davalı bankaya olan bütün borcunu ödediği ve ipoteğin konusuz kaldığını ancak davalı bankanın bütün ısrarlara rağmen ipoteği kaldırmamakta direndiğini, ipotek sözleşmesine göre borçlu şirket Nissa AŞ'nin bankaya borcu kalmadığı için ipoteğin kaldırılması gerektiğini, ipoteğin kaldırılması davasında ispat yükünün kural olarak davacıya ait olduğunu, bu kapsamda davacının ipoteğe ilişkin tescilin yolsuz olduğunu ispat etmesi gerektiğini, davanın temelinin asıl borçlunun borcunu ifa etmesi olduğunu, ipoteğe konu borcun ifa edilmiş olmakla dava konusu ipoteğin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava aile konutu olduğu iddia edilen taşınmaz üzerine davalı ... Tic. ve San. A.Ş. lehine konulan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi gereğince, aile konutu olan taşınmaz üzerinde hak sahibi olan eşin tasarrufu, diğer eşin açık rızasına bağlıdır. Mahkemece, davacı (koca)'nın rızası alınmadan davalı (kadın) adına tapuda kayıtlı olan ve aile konutu niteliğindeki taşınmaza, davalı şirket tarafından, ipotek konulduğu belirtilerek davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK md, 6)....
İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin davacının yaptığı ve yapacak olduğu ticaretten doğmuş ve doğacak alacağın teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir. Bu haliyle ipotek bir teminat ipoteğidir. Teminatın üst sınırı ise, 10.000,00 TL’dir. Taşınmaz, bu miktar kadar alacaklının alacağının teminatını teşkil ettiğinden ve davacı tarafından ipotek sebebiyle borçlu olunmadığı ileri sürüldüğünden bu iddianın incelenmesi gerekir. Bütün bu açıklamaların sonucu doğrultusunda mahkemece, ipotek 10.000,00 TL için ve ...'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Tüm dosya kapsamı ve takip dosyası içeriğine göre ilk derece mahkemesince her ne kadar yazılı gerekçe ile belirtilen hüküm kurulmuş ise de dava dilekçesi içeriğine göre açılan davanın konusu, İİK'nın 153 maddesi gereği yapılan takibin sonucuna göre ipoteğin kaldırılması davası olup somut olayda Kocaeli ili Kandıra ilçesi Pınarlı Köyü Harkpınarı mevkii 111 ada 119 parselde bulunan tarla üzerine T3 lehine ipotek tesis edildiği ipoteğin halen taşınmaz üzerinde mevcut olduğu bunun üzerine taşınmaz maliki davacı İİK 153. Madde gereği icra müdürlüğüne başvurarak ve ipotek bedelini lehine ipotek konulan davalı T3 adına yatırılarak ve muhtıra çıkarılarak sonuçta icra iflas kanunu 153 madde gereği ipoteğin kaldırılması talep edilmiş olup bu durumda iş bu davada görevli ve yetkili mahkeme İcra Mahkemesidir. O halde davaya devam edilip bakılması usul ve yasaya uygun değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.04.2014 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen 13.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 27.01.1931 tarihinde 92.00,00 ETL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır....
Taraflar arasındaki 22.5.1974 tarih ve 1436 yevmiye numaralı resmi senette 3.4.1971 tarih ve 624 yevmiye numarasıyla davalı ... lehine olan ipoteğin kaldırılması için yine davacı adına tapuda kayıtlı ...Mahallesi 512 ada 2 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine 1.350.000 Lira ipoteğin konulması kararlaştırılmıştır. Başka bir anlatımla taraflar 1 parsel üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını 512 ada 2 parsel üzerine 1.350.000 Lira bedelli ipoteğin konulması şartına bağlamışdır. Borçlar Kanunun 149. maddesi uyarınca bu şart yerine getirilmeden davalı lehine konulmuş ipoteğin kaldırılma olanağı yoktur. O yüzden mahkemece davacıya ait 2 parsele 3.4.1971 tarihli ipotek aktarılarak 1 parsel üzerindeki ipoteğin terkinine karar verilmesi gerekirken kararlaştırılan şart yerine getirilmeden istemin hüküm altına alınması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/558 Esas KARAR NO : 2023/535 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 17/08/2023 KARAR TARİHİ : 18/08/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/08/2023 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi ile ; müvekkiline babası ...'den miras yoluyla ... Parsel , ......
Mahkemece, ipoteğin depo edilen 243,21 TL bedel karşılığında kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Mahkemece, yapılması gereken iş, dosyada mevcut imar belgelerinden yararlanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıp davacının murisinin parselinden davalıların parseline giden taşınmaz miktarını metrekare olarak hesaplatmak, bunun dava tarihindeki rayiç değerini bulmak, bu bedeli depo ettirmek olmalıdır. İpotek bedelinin yeniden değerlendirme oranı ile bulunan değeri depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....