HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2018/2041 KARAR NO : 2021/879 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/03/2017 (Dava), 31/05/2018 (Karar) NUMARASI : 2017/73 ESAS, 2018/283 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Taraflar arasında görülen İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 352. madde uyarınca dosya üzerinden ön inceleme yapıldı....
Mahkemece ön inceleme duruşmasında yapılan uyuşmazlık tespitine göre de taraflar arasındaki uyuşmazlık taraflar arasında varlığı tartışmasız olan sözleşme gereğince davacının sözleşmeden doğan edimini tam olarak ifa edip etmediği, bu çerçevede sözleşmeye konu ipoteğin kaldırılması şartlarının oluşup oluşmadığı, taşınmaz üzerine konulan ipotek ile taraflar arasında sözleşmeye konu ipoteğin aynı ipotek olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı davaya konu ipoteğin sözleşmede belirtilen ipotek olmadığını savunmuş ise de bu savunmasını kanıtlayamamış, taraflar arasında imzalandığı çekişme konusu olmayan sözleşmede yapılacak iş bedeline karşılık olarak anılan taşınmazın davacı yükleniciye devredileceği, eksik işler bedeline karşılık taşınmaz üzerine davalı iş sahibi lehine ipotek tesis edileceği karalaştırıldığından davalının bu savunmasına itibar edilemeyecektir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.05.2013 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davacı, 24 parsel sayılı taşınmazına, davalı lehine kanuni ipotek şerhi konulduğunu, şerh nedeniyle taşınmaz üzerinde yapacağı bütün işlemlerin aksadığını, mahkemece belirlenen ipotek tesisine ilişkin bedeli yatırmak suretiyle taşınmaz üzerine konulan kanuni ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
kabulü ile müdürlüğün ret kararının kaldırılmasına, ipotek şerhinin kaldırılması için ilgili Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına hükmedildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, ipoteğin kaldırılması isteminin yargılamayı gerektirdiği, alacağın haricen tahsil bildirimi sonucunda icra müdürüne kanunla verilmiş ipoteğin kaldırılması yetki ve görevi bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
SAVUNMA : Davalı vekili 31/05/2021 tarihinde uyap üzerinden göndermiş olduğu cevap dilekçesi ile; davacı tarafın dava dilekçesi ekindeki ipotek belgesinin yalnızca ilk sayfasını sunduğu, ekli olarak sunulan resmi senet içeriği incelendiğinde; davacı adına kayıtlı ve Ankara ili, .... parselde kayıtlı taşınmazın kaydında yer alan alacaklı davalı ... lehine üçüncü dereceden ve toplam 9.687.500,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği, söz konusu borcun ödenmediği, resmi senette belirtilen tarihlerde dava dışı üçüncü kişilerin alacaklarını tam ve eksiksiz olarak ödenmiş ve ipotekleri fek edilmiş olduğu, ipotek resmi senedinin 9.687.500,00 TL tutarındaki belirli ve kayıtsız şartsız bir para borcunu ihtiva ettiği nedenle ipoteğin kaldırılması davasının 50.000.00 TL üzerinden belirsiz alacak davası olarak açmasında hiçbir hukuki yararı olmadığı, dava şartı olup hukuki yarar yokluğundan davanın esasına girilmeden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, ipoteğin kaldırılması davalarında...
SAVUNMA : Davalı vekili 31/05/2021 tarihinde uyap üzerinden göndermiş olduğu cevap dilekçesi ile; davacı tarafın dava dilekçesi ekindeki ipotek belgesinin yalnızca ilk sayfasını sunduğu, ekli olarak sunulan resmi senet içeriği incelendiğinde; davacı adına kayıtlı ve Ankara ili, .... parselde kayıtlı taşınmazın kaydında yer alan alacaklı davalı ... lehine üçüncü dereceden ve toplam 9.687.500,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği, söz konusu borcun ödenmediği, resmi senette belirtilen tarihlerde dava dışı üçüncü kişilerin alacaklarını tam ve eksiksiz olarak ödenmiş ve ipotekleri fek edilmiş olduğu, ipotek resmi senedinin 9.687.500,00 TL tutarındaki belirli ve kayıtsız şartsız bir para borcunu ihtiva ettiği nedenle ipoteğin kaldırılması davasının 50.000.00 TL üzerinden belirsiz alacak davası olarak açmasında hiçbir hukuki yararı olmadığı, dava şartı olup hukuki yarar yokluğundan davanın esasına girilmeden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, ipoteğin kaldırılması davalarında...
SAVUNMA : Davalı vekili 31/05/2021 tarihinde uyap üzerinden göndermiş olduğu cevap dilekçesi ile; davacı tarafın dava dilekçesi ekindeki ipotek belgesinin yalnızca ilk sayfasını sunduğu, ekli olarak sunulan resmi senet içeriği incelendiğinde; davacı adına kayıtlı ve Ankara ili, .... parselde kayıtlı taşınmazın kaydında yer alan alacaklı davalı ... lehine üçüncü dereceden ve toplam 9.687.500,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği, söz konusu borcun ödenmediği, resmi senette belirtilen tarihlerde dava dışı üçüncü kişilerin alacaklarını tam ve eksiksiz olarak ödenmiş ve ipotekleri fek edilmiş olduğu, ipotek resmi senedinin 9.687.500,00 TL tutarındaki belirli ve kayıtsız şartsız bir para borcunu ihtiva ettiği nedenle ipoteğin kaldırılması davasının 50.000.00 TL üzerinden belirsiz alacak davası olarak açmasında hiçbir hukuki yararı olmadığı, dava şartı olup hukuki yarar yokluğundan davanın esasına girilmeden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, ipoteğin kaldırılması davalarında...
Konutun, aile konutu olduğu iddia edilerek davacı eşin açık rızası alınmadan tesis edilen ipoteğin kaldırılması istendiğine ve dava rızası gereken eş tarafından açıldığına göre, kaldırılması talep edilen ipotek akdinin diğer tarafının da davada davalı olarak yer alması zorunludur. Bu bakımdan davacıya konut üzerinde hak sahibi olan ipotek akdinin diğer tarafını oluşturan eşini de davaya dahil etmek üzere uygun süre verilmesi, davaya dahil edildiği ve gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve taraf teşkili bu şekilde sağlandıktan sonra sonuca gidilmesi gerekmektedir. Bu husus nazara alınmadan eksik hasım ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalılardan Total Oil Türkiye A.Ş. tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, davalı erkek eş adına kayıtlı olan taşınmazın aile konutu olduğunu, açık rızası olmaksızın diğer davalı şirket lehine taşınmazın tapu kaydı üzerinde ipotek tesis edildiğini beyanla Türk Medeni Kanununun 194/1 maddesi gereğince davalı şirket lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir. Dava maktu peşin harçla görülmüştür. Aile konutu şerhi konulmasına yönelik istek maktu harca tabi ise de; taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması isteği taşınmazın aynına ilişkin olmakla değer ölçüsüne göre (nispi) harca tabidir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması(fekki) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkiline ait dükkanın sahte vekaletname ile dava dışı ...’ya satıldığını, bu kişinin de davalıdan aldığı krediye karşılık olarak söz konusu taşınmaz üzerinde banka lehine ipotek tesis ettiğini, dava dışı ...’ya karşı müvekkilinin açtığı tapu iptal davasını kazandığını, bu nedenle tesis edilen ipoteğin de dayanıksız hale geldiğini belirterek ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin iyiniyetli 3.kişi olarak tapu kaydına güvenerek ayni hak iktisap ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....