WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince; ipoteğe konu taşınmazın aile konutu olduğu, ipotek tesis sözleşmesinde de davalı ipoteğe konu taşınmazın adresini vermiş ve ipotek tesis tarihinde de ikametgah adresinin aynı adres olduğu, ipotek tesis edilirken davalı banka ipotek tesisi için ekspertiz incelemesi dahi yapmadığı, ipotek tesis eden kişinin adresi ile ipotek tesis edilen taşınmazın aynı olmasını dahi dikkate almadan basiretli bir tacir gibi davranma zorunluluğu olmasına ayrıca bankacılık yasasına göre de yapması gerekli olan incelemeleri yapmadan ipotek tesis edenin nüfus kaydında evli olduğu görülmesine rağmen eşin açık muvafakati aranmadığı bu nedenle ipotek tesisinin şekil şartları da oluşmadığı, davalı banka kendi kusurlu davranışına dayanarak hak elde etme yoluna giderek icra takibi başlatmış olup davacı bu aşamada durumdan haberdar olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....

    DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 04/11/2019 KARAR TARİHİ : 15/06/2021 YAZIM TARİHİ : 25/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ...'ın mülkiyeti ....... ait olan Gaziantep İli Şehitkamil ilçesi Gazi Mahallesi....... ada, ..... parsel ... Kat ve ... nolu bağımsız bölüm de kayıtlı mesken olan taşınmazı 09/12/2013 tarihinde satın aldığı satın alınma esnasında taşınmaz kayıtlarında davalı ... lehine 08/01/2010 tarih ve .... yevmiye nolu ipotek bulunduğunu, müvekkilinin dava dışı ........ dan bu ipotek kaydıyla aldığını, taşınmaz üzerinde tesis edilen ipotek değerinin 171.000 TL olduğunu, taşınmaz satın alındıktan sonra bu ipoteğe konu borcun davalı ......

      İpoteğin kaldırılması isteğine ilişkin davalar, ipotek değeri üzerinden hesaplanacak nispi harca tabidir. Nispi harca tabi davalarda, noksan harç tamamlanmadan müteakip işlemler yapılamaz. Davacı, davanın açılması sırasında maktu harç yatırmıştır. Kaldırılması istenilen ipotek 40.000 TL değerinde olduğuna göre, bu miktar üzerinden nispi peşin harç noksanlığının Harçlar Kanununun 30-32. maddeleri gereğince tamamlattırılması, harcın tamamlanması halinde işin esasının incelenmesi, aksi takdirde Harçlar Kanununun 30. maddesinde gösterilen usul çerçevesinde hareket edilmesi gerekirken, harç noksanlığı giderilmeden işin esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

        ipotek alacaklı T15 lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına yönelik istemin reddine karar vermek gerekmiştir....

        ye kullandırılan ticari krediye ilişkin genel kredi sözleşmesini müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, ayrıca ipoteğe ilişkin resmi senette ipoteğin krediler yanında...'nin kefaletlerinin de teminatı olduğunun açıkça yazılı olduğunu, dava dışı şirketin krediye ilişkin borcunu ödemiş olmakla birlikte kefili olduğu...'in genel kredi sözleşmesi uyarınca kredi borcunun halen müvekkili bankaya ödenmediğini, dolayısıyla ipoteğin kaldırılmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuyla, kredi borcunun ödenmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davaya konu ipotek bedelinin 200.000,00 TL olduğu ipotek resmi senedinin tetkikinden anlaşılmaktadır....

          İpotekle ilgili bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Terkini dava konusu yapılan 21.05.1987 tarihli ipoteğin 18.05.1987 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin teminatı olarak tesis edildiği, incelenen resmi akit tablosundan anlaşılmaktadır. Az yukarıda sözü edildiği üzere, ipoteğin konusu, para olmayan verme, yapma, yapmama edimleri de teşkil edebilir ve ipotek bunların teminatı olarak da tesis edilebilir. Nitekim eldeki davada ipotek, yapılacak bir inşaatın teminatını teşkil etmek üzere kurulmuştur. O yüzden, kaldırılması 18.05.1987 tarihli inşaat yapım sözleşmesindeki koşulların (edimlerin) yerine getirilmesine bağlıdır. Yaptırılan keşif sonucu alınan 19.09.2011 tarihli bilirkişi raporunda, yapıda kaçak kat bulunduğu, inşaatın tasdikli projesine uygun yapılmadığı saptanmıştır. Şu haliyle, kurulan ipoteğin teminat fonksiyonu halen devam etmektedir....

            İsteyebileceği sadece ipoteğin tesis edildiği tarihten 4 yıl sonrası için ana para ve faiz alacağından ibarettir. Her ne kadar 2981 sayılı Yasanın 9/c maddesi uyarınca kamulaştırılarak bedeli karşılığı davacıya satılan taşınmazın önceki malik tarafından açılan bedel artırımı davası sonucu fark bedelinin ortaya çıkması durumunda bu fark bedelde, davalı tarafından davacıdan istenebilir ise de, davalı idare mevcut ipoteğin fark bedelinden kaynaklanan alacağına uyarlanmasını talep edemez. Bunun için ya ek ipotek akdinin tesisi veya yeni bir ipotek akdi kurulması gerekir. Alacağın ipotek ile teminat altına alınmaması iradi olarak ödenmesine engel teşkil etmeyeceği gibi ayrı bir dava açılarak hükmen tahsiline de engel değildir. Mahkemece yapılan bu saptamalar gözetilmek suretiyle davanın yazılı olduğu şekilde kabulünde yasaya aykırılık yoktur....

              İsteyebileceği sadece ipoteğin tesis edildiği tarihten 4 yıl sonrası için ana para ve faiz alacağından ibarettir. Her ne kadar 2981 sayılı Yasanın 9/c maddesi uyarınca kamulaştırılarak bedeli karşılığı davacıya satılan taşınmazın önceki malik tarafından açılan bedel artırımı davası sonucu fark bedelinin ortaya çıkması durumunda bu fark bedelde, davalı tarafından davacıdan istenebilir ise de, davalı idare mevcut ipoteğin fark bedelinden kaynaklanan alacağına uyarlanmasını talep edemez. Bunun için ya ek ipotek akdinin tesisi veya yeni bir ipotek akdi kurulması gerekir. Alacağın ipotek ile teminat altına alınmaması iradi olarak ödenmesine engel teşkil etmeyeceği gibi ayrı bir dava açılarak hükmen tahsiline de engel değildir. Mahkemece yapılan bu saptamalar gözetilmek suretiyle davanın yazılı olduğu şekilde kabulünde yasaya aykırılık yoktur....

                Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.10.2014 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin kaldırılması talebine ilişkindir. Davacı, ... mahallesinde bulunan 7592 ada 13 parsel sayılı taşınmazda ipotek alacaklısı olarak görülen gaip ... oğlu ...’e, alacağının idaresi maksadıyla 3561 sayılı Kanun uyarınca ......

                  Davacı ... vekili, 242 ada 5 parsel sayılı taşınmaz kaydında 16.03.1989 tarihinde 500.000,00ETL (yeni para ile 50,00TL’lik) ipotek tesis edildiğini, davalının asıl borcunun 716.000,00ETL olduğunu, ipotek bedelinin taşınmazın o zamanki değerinin 2/3’ü olduğunu, taşınmazın ipoteğin kaldırılmasının istendiği tarihteki değeri hesaplanarak 2/3 oranı uygulanmak suretiyle bugünkü ipotek bedelinin tespitini, tespit edilen bedelin depo edilmesi karşılığında ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, uyarlama talebi yönünden davanın reddine karar verilmesine rağmen, ipotek bedeli ve faiz tutarı depo edildiğinden taşınmazdaki ipoteğin terkinine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Somut olayda, incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin 500.000,00ETL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir....

                    UYAP Entegrasyonu